Türkiye, Covid19’a karşı virüs benzeri parçacıklara dayanan protein tabanlı, inovatif aşı üretimi çalışmalarına devam ediyor.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank, dünyada sayılı, “TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu” kapsamında ise tek virüs benzeri parçacıklar (VLP) ile geliştirilen aşı çalışmasını yerinde gözlemledi.
Bakan Varank, “Bu aşı çalışmasında önemli bir aşamaya geldik.” dedi.
Nobel İlaç Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Ulusoy’un ev sahipliğindeki ziyarette, Nobel İlaç Biyoteknoloji ve Yeni Ürün Değerlendirme Direktörü Dr. Hasan Zeytin, Varank’a yürüttükleri çalışmalar hakkında sunum yaptı.
Varank, sunumun ardından aşı çalışmalarının yapıldığı laboratuvarda incelemelerde bulundu.
Bakan Varank, yaptığı açıklamada, Türkiye’de hem biyoteknolojik hem de kimyasal ilaç açısından önemli tesislere sahip bir firmada incelemede bulunduğunu belirterek, “Bölgedeki en önemli yatırımlardan biri burada diyebiliriz. TÜBİTAK MARTEK önemli bir teknopark. İleri düzeyde araştırmalar yapılıyor.” şeklinde konuştu.
Varank, virüsün Türkiye’ye ulaşmadan TÜBİTAK olarak Türkiye’deki bütün bilim insanlarını bir araya topladıklarını hatırlatarak;
“Bilim insanlarına, ‘virüsle mücadele edebilecek hangi projeniz varsa bu aşı veya ilaç olabilir, korucu malzemeler olabilir, sizi desteklemek istiyoruz, yeter ki bu musibetle dünyanın mücadelesine Türkiye’nin de katkısı olsun hem de vatandaşlarını koruyabilsin.’ dedik. Bu fikirle yola çıkarak TÜBİTAK Covid-19 Türkiye Platformu’nu oluşturduk. Bu platform çatısı altında 17 farklı projeyi destekliyoruz. Bunlardan 8’i aşı çalışması. İlk günden itibaren gerek Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı gerek TÜBİTAK ve gerekse Sağlık Bakanlığı olarak süreci yakından takip ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Varank, bilim insanlarına yardımcı olmaya ve insan kaynağına katkı sağlamaya çalıştıklarını vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu platform çatısı altındaki en önemli projelerden birisi, VLP denilen virüs benzeri parçacıklara dayanan aşı çalışması. Burada İhsan Gürsel ve Mayda Gürsel hocalarımız bu projeyi aslında başka bir platform için geliştirirken salgın çıktığında hemen bunu kendi platformlarına adapte ederek VLP’yle ilgili aşı çalışmasını hızlıca başlattılar. Bu aşı çalışmasında önemli bir aşamaya geldik. Aşının faz aşamasına yani insan denemelerine geçmesi için bir üretiminin yapılması gerekiyor.”
Nobel İlaç’ın Sağlık Bakanlığının GMP sertifikası verdiği bu tesislerinde şu anda aşının faz çalışmalarına, insan çalışmalarına geçmesi için gerekli üretimlerin yapıldığına işaret eden Varank, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bu üretimlerin kalite kontrollerinin yapılması lazım. Bunun yanında toksisite çalışması, yani insana ya da herhangi bir canlıya zarar verip vermediğinin çalışmalarının yapılması lazım. Tüm bu çalışmaları ay sonuna kadar tamamlayıp faz aşamasına geçmeyi planlıyoruz. Dünyada bu alanda (VLP aşı) özellikle Dünya Sağlık Örgütünün listesine girmiş çalışmalar var ama şu ana kadar sadece bir çalışma, faz 1’e geçmiş durumda. İnşallah biz ikincisi olacağız.”
Varank, çalışmanın oldukça inovatif bir yöntem olduğuna işaret ederek, şöyle devam etti:
“Protein tabanlı bir çalışma olduğu için de oldukça güvenilir ve etkisi de oldukça yüksek bir çalışma olduğuna inanıyoruz. Elbette bunları kanıtlamak için faz çalışmalarının, insan denemelerinin tamamlanması gerekiyor. Dünyada da ses getireceğine inandığımız virüs benzeri parçacıklara dayalı aşı çalışmamızda inşallah ay sonuna kadar Sağlık Bakanlığımızla koordine halinde insan çalışmasına başlamak istiyoruz. Burada alacağımız neticelere göre dünyada büyük etki oluşturabilecek bir aşıyı özel sektörümüzün de desteğiyle üretebileceğimize inanıyoruz. Faz çalışmalarına bir an önce geçebilirsek buradan dünyaya bir müjde veririz diye inanıyorum.”
Aşının faz çalışmalarında başarılı olması halinde seri üretime geçileceğini aktaran Varank, “İlk aşamada 50 milyon doz aşı üretebilecek bir kapasite kuruluyor. İhtiyaç halinde bunu artırabiliriz. Bu inovatif bir aşı metodu olduğu için dünyadan buna talep olabilir. Özel sektörümüz ve Sağlık Bakanlığımızla koordinasyon halinde tüm bu süreçleri yürütüyoruz.” dedi.
29 yıldır bilim ve teknoloji alanında Ar-Ge faaliyetleri yürüten firmalar için uzman ortamlar sağlayan MARTEK, 1992’de TÜBİTAK Gebze yerleşkesinde Türkiye’nin ilk teknokentlerinden biri olarak kuruldu.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.