Pekin, Şanghay ve Çin’in diğer bölgelerinde evlerinden zorla tahliye edilen bir grup insan Dünya Habitat Günü’nde bir araya gelerek mağduriyetlerini dile getirdi. Hükümet tarafından evleri yıkılan ve evlerinden zorla tahliye edilen mağdurlar gecen hafta bir araya gelerek protesto yürüyüşü yaptı ve yaşadıkları kötü deneyimleri basına açıkladı.
Pekin’in Tiananmen Meydanı gecen hafta, “Çin Milli Günü” kutlamaları sebebiyle insanlarla doluydu. Ancak bir grup insan Birleşmiş Milletler’in her yıl Ekim ayının ilk Pazartesi günü olarak ilan ettiği Dünya Habitat Günü’nü gözlemlemek için oradaydı.
Pekin insan hakları eski avukatı, Ni Yulan, Amerika’nın Sesi radyosuna (VOA) yaptığı açıklamada, kendisi ve birçok kişinin, protesto yürüyüşü yapmak için Tiananmen Meydanı’na gittiklerini ve polis tarafından yakından takip edildiklerini söyledi. “Evleri yasadışı bir sekilde yıkan ve kişisel mülkiyetlere el koyan devleti protesto etmek amacıyla yürüyüş yaptık. Vatandaş olarak istediğimiz tek şey basit ve huzurlu bir hayat sürebileceğimiz bir ev” diye ekledi.
Ni, 2008 Pekin Olimpiyatları hazırlıkları sebebiyle evini zorla boşaltmak durumunda kalmış, karşı çıktığı için, polis ve diğer yetkililer tarafından tutuklanmış ve cinsel tacize uğramıştı. “Kamu düzenine engel” olduğu gerekçesiyle iki yıl hapis cezasına çarptırılmış, hapiste iken ağır işkence görmüş ve bu sebeple sakat kalmıştı. Avukatlık belgesi iptal edilen Ni şimdi tekerlekli sandalyeye mahkum bir evsiz.
Ni, 14 Nisan’da cezaevinden cıkmış ve geçen Haziran ayında, haftalık bir dergide röportajı yayınlanmıştı. Devlet yetkilileri, makalenin websitesinde yayınlanmasının hemen ardından sansür koymuş ve dergi yönetimini de soruşturma açarak tehdit etmişti. Ancak haber sansürden önce blogcular tarafından hızla yayılmış, kamu bu konuda aydınlatılmış, hassasiyet ve tepki artmıştı.
Ni’nin kocası Dong Jiqin, Sound of Hope radyosuna yaptığı açıklamada “Hükümetin ve yozlaşmış hükümet yetkililerinin, evlerimizi bizden almaya hakkı yok. Hükümet yaşama hakkının en temel hak olduğunu söylemiyor muydu bize? Yaşayacak bir evimiz olmadığı için yaşama hakkımız elimizden alınmıştır” dedi. Dong, evleri zorla yıkılan mağdurlardan gelen fotoğraf koleksiyonu ile “Bir Ev İstiyorum” adı altında bir sergi başlattığını da belirtti. Dong VOA ile yaptığı başka bir röportajda ise şunları söyledi: “Evleri zorla yıkılan birçok insan var. Birçoğu kendilerini yakarak, Molotof kokteyl atarak, ya da buldozerlerin altına yatarak bu olayları protesto etti. İnsanlar yasadışı, zorla yapılan yıkımı protesto etmek için her türlü yolu denedi. ‘Bir ev istiyorum’ adlı fotoğraf sergisini başlatmamın nedeni de budur.”
Geçen hafta, Şanghay’da Belediye’ye ait Konut Destekleme Bürosu önünde de protesto yürüyüşü yapıldı. Polis protestocuları engellemek için binanın çevresine bariyer kurdu. Zhejiang Eyaletinde bir grup mağdur ise il hükümet binası önünde protesto gösterisi yaptı. Gösteri polis tarafından durduruldu ve bir kişi göz altına alındı.
Daha once Zhejiang Eyaleti’nin Hangzhou şehrinde yaşayan Zhu soyadlı bir kadın ise Radio Free Asia’ya yaptığı açıklamada Eylül ayında birkaç düzine ailenin bir hafta boyunca evlerinden zorla tahliye edildiğini söyledi. O yürüyüşe katılan herkesin evsiz olduğunu belirtti. Zhu ayrıca “Şimdi bu yozlaşmış yetkililer ‘Milli Gün’ bayramını kutluyorlar. Biz ise evsiz ve çok çaresiziz. Ama bugün yapılan protesto yürüyüşleri en azından bazı insanların bu konuda duyarlı olduğunu bize gösterdi” dedi.