Shangai Daily News’ün haberine göre, Çin’in Guangdong bölgesindeki krematoryum (ölülerin yakıldığı yer) çalışanları, ‘Tıbbi Atık’ olarak ayrılmış ve yakılmak üzere olan yeni doğmuş bir bebek buldu.
Krematoryum çalışanları derhal bebeği hastaneye gönderdiler fakat, aynı gün bebek hastaneden tekrar krematoryuma bu sefer ‘ölü’ olarak gönderildi. Hastane, ölüm nedenine dair herhangi bir açıklama getirmedi.
Bu senenin başlarında, Xinhua Haber Ajansı, Doğu Çin’de bulunan bir nehire, 21 adet bebek ve cenin bedeni atılmış olduğunu bildirmişti. Xinhua konuyla ilgili haberinde, bu bedenleri nehre, yerel hastanelerde yapılan kürtaj ve zola yaptırılan doğumlar sonrasında, temizlik işçilerinin atmış olabileceğini de söylemişti. Hastaneler tarafından bu durumdaki cenin ve bebeklere, ‘Tıbbi Atık’ olarak bakıldığını belirtmişlerdi. Aynı anda China Daily News gazetesi, Çin’in 1 Haziran’da Uluslararası Çocuklar Günü’nü geniş çapta kutladığını bildirmişti. Bir yandan Çin Komunist Partisi Shangai Fuarı’nda, kendi resmi Uluslarası Çocuklar Günü’nünde bando konserleri, limbo yarışmaları, yüz boyama aktiviteleri düzenlerken, diğer yandan da şu dikkat çekici doğruyu unutmamak gerekiyor: 400 miyon çocuk – çoğunlukla kızlar – Çin’in Zorunlu Tek Çocuk Politika’sıyla “korunuyor.” Bu politikanın ne şekilde zorlandığını da unutmamak gerekiyor: zorunlu kürtaj, zorunlu kısırlaştırma be bazen de yeni doğanın hayatına son verilmesi.
10 Kasım 2009’da düzenlenen Kongre Oturumu’nda sunulan Çin dışına sızmış dökümanlara göre, yeni doğanın hayatına ne şekilde son verildiğine dair açıklamalarda şu bilgilere yer veriliyor:
* Doğum sırasında veya hemen sonrasında beyne bir delik açılarak zehir enjekte edilmesiyle.
* Yeni doğanı yere fırlatarak.
* Yeni doğanı bir miktar suyun içinde boğarak ve üzerine basarak.
İlgili dökümanlar için alttaki linke tıklayabilirsiniz.
http://www.womensrightswithoutfrontiers.org/index.php?nav=congressional
Herkes zorunlu kürtaja bir seçim olmadığı için karşı çıkacaktır. Çin’in Tek Çocuk Politikası dünya üzerindeki herhangi bir politikadan çok daha fazla kadınlara ve kız çocuklarına karşı şiddete neden olmaktadır.
1) Zorunlu kürtaj, kadınlar için tramvatik bir olaydır ve bir çeşit işkencedir. Bir kadının üzücü durumunu okumak için tıklayın http://www.womensrightswithoutfrontiers.org/index.php?nav=wujian
2) Cinsiyet ayrımcı kürtaj çok yaygındır ve kürtaj yapılmış çoğu cenin kızlardan oluşmaktadır. British Medical Journal’da yayınlanan bir araştırmaya göre, Çin’de cinsiyet oranı her 100 kıza karşılık 126 erkekten oluşmaktadır.
3) Cinsiyet ayrımı gözetilerek yapılan soykırımıdan dolayı Çin’de kadınlara nazaran 37 milyon daha fazla erkek bulunmaktadır. Bu cinsiyet dengesizliği, Asya’daki kadın ticaretindeki en büyük nedeni oluşturmaktadır.
4) Çin, dünyada en çok kadın intahar oranını barındıran ülkedir. Kendi hayatına son veren kadınların erkeklere oranla çoğunlukta olduğu tek millettir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, Çin’de günde yaklaşık 500 kadın hayatına son vermektedir. Acaba bu olağandışı intahar vakalarının zorunlu aile planlamasıyla ilgisi olabilir mi?
5) Kanunları ihlal etmiş kadınlar çoğunlukla zorla kısırlaştırılmış kadınlardan oluşmaktadır. Zorunlu kısırlaştırma, çok ciddi bir insan hakları istismarıdır ve uzun dönemli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
Çin’de yapılan zorunlu kısırlaştırma ve yeni doğanın hayatına son verilmesi, insanlığa karşı büyük bir suç unsuru oluşturmaktadır. Bu suçlara dünya nüfusunun 5’te biri karşı çıkmaktadır. Çin halkı, işlenen suçlara karşı olası gözaltı ve işkence ihtimali nedeniyle sessiz kalmaktadır. Bu konuyu savunabilen kişiler ise savunmalıdır çünkü, bu karşı karşıya olunan gaddarlık, sadece Çin Komunist Partisi’nin değil, aynı zamanda tüm insanlığın ayıbıdır.
Orjinal ingilizce metin
