Erdoğan: Bu Sistemi Şahsım İçin İsteyecek Kadar Karaktersiz Değilim

erdogan

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ’Neyi istediniz de yapamadınız’ eleştirilerine yanıt olarak, “Bu sistemi şahsım için isteyecek kadar karaktersiz değilim” dedi.

Bir dizi temasta bulunmak ve 596 milyon lira bedeli olan çeşitli yatırımların resmi açılışını yapmak üzere Kahramanmaraş’a gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Müftülük Meydanı’nda halka seslendi.

FETÖ’cülerin, 15 Temmuz hain darbe girişiminde 248 insanı şehit ettiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsteseler de istemeseler de bu ülkeyi muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız” dedi.

Kahramanmaraş’a eli boş gelmediğini anlatan Erdoğan, vatandaşlardan referandumda ’evet’ oyu istedi

İdam kararının parlamentodan geçmesi halinde onaylayacağının mesajını veren Erdoğan, “George, Hans ne derse desin; Ahmet, Mehmet, Ayşe, Fatma ne diyor, Allah ne diyor beni o ilgilendirir” ifadelerini kullandı.

Son zamanlarda eski Türkiye’nin bugünden daha iyi olduğuna yönelik söylemler olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Onların hayalindeki Türkiye’yi hatırlıyorsunuz değil mi? Yahu 25 günlük hükümetler kuruldu bu ülkede. Şöyle bir ölçümleme yapıyorum, biz gelene kadar tüm hükümetlerin ortalama ömrü 16 ay. 16 aylık hükümetlerle dik durabilir mi, ayakta durabilir mi bir devlet? İşte o Türkiye bizi bitirmiştir. Siyasi çekişmelerin, sosyal çalkantılar, ekonomik krizlerin adeta anamızı ağlattığı o kabus günlerini unutmadınız değil mi? Benzin kuyruklarını, ekmek kuyruklarını, gazyağı kuyruklarını? İşte o Türkiye tek parti döneminin Türkiyesidir. Siz bu ülkede parti il başkanlarının yani CHP il başkanlarının valilik yaptığını bilir misiniz? Hem il başkanı hem vali. Şimdi böyle bir şey gündeme gelse ne derler? Kıyamet kopar değil mi? Bu ülkeyi bunlar ileri götürebilir miydi? Ve götüremediler. Ülkemizi patinaj yaptırmanın ötesinde geri götürdüler. İşte bunlar o Türkiye’nin özlemiyle yanıp tutuşuyorlar. Mecliste yine varlığı pamuk ipliğine bağlı zayıf bir hükümet istiyorlar. Siyasi partiler birbirleriyle uğraşmaktan ülkeye ve millete hizmete fırsat bulamasınlar istiyorlar. Bu puslu havayı kendilerine ikbal devşirmek için kullanıyorlar. Havada bulut eski Türkiyeyi unut” diye konuştu.

Mecliste ayak ısırmaktan burun kırmaya, kürsü işgalinden slogan atmaya kadar meclise yakışmayacak pek çok şeyin yaşandığını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2011 yılında yeni anayasa kazandırmak için adeta yalvardıklarını ancak dinletemediklerini kaydetti. Belediye başkanlığı döneminden bu yana başkanlık sistemini doğru bulduğunu kaydeden Erdoğan, “Bunlar Tayyip Erdoğan’a karşıt değil, millete karşı. Ben kimim ya? Ben bir faniyim. Benim 16 Nisan’a çıkacağıma elimde bir belge var mı? Bunca hizmeti şahsımız için mi getirdik? Okullara 250 bin dersliği şahsımız için mi kazandırdık? Sağlıkta en ücra köşelere kadar hastaneleri, ambulansları, cihazları kendimiz için mi kurduk? Hızlı tren hatlarını kendi keyfimiz için mi inşa ettik? İstanbul’a denizin altına Marmaray yaptık. 3 yılda Marmaray’dan 200 milyon insan geçti. Ardından Avrasya Tüneli’ni yaptık yine denizin altından. Dünyanın denizin altında en derin tünelidir bu, 106 metre derinliğinde. Elhamdülillah çift kat, bir taraftan Asya’ya bir taraftan Avrupa’ya gidip geliyoruz. Nereden nereye? Bunu şahsımız için yapmadık. Buradan hangi partililer geçiyor diye bakmıyoruz. Buradan halkımız geçiyor. Çünkü biz onlar için varız, vatandaşımız için varız. Boğazın üzerinde Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık. İnşallah üzerinde hızlı treni de yapıyoruz. Şu güzelliklere bakın. Osman Gazi Köprüsü’nü yaptık körfezde. İstanbul’u İzmir’e onunla bağlıyoruz. Şimdi inşallah Çanakkale’de 18 Mart Köprüsü’nü yapıyoruz. Değeri 12 milyar dolar. Üniversitemiz olmayan il kaldı mı? 81 vilayetin tamamında üniversitemiz var. Ülkemize yaptığımız hizmetleri herhalde cebimize koyup mezara götürecek halimiz yok. Öteki dünyaya giderken tek lazım olan 9 metre 15 santim kefen ve bir de 2 metreküp mezar” ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, kapı kapı dolaşıp ’Cumhurbaşkanlığı Sistemi’ni engellemeye çalışanların ilk Cumhurbaşkanlığı seçiminde milletin karşısına çıkıp ’ülkeyi biz yönetelim’ diye destek isteyeceklerini belirterek, “Sizden ve tüm milletimden ricam, o gün geldiğinde kendilerine mecliste yaptıklarını ve meydanlarda söylediklerini hatırlatınız ama emin olun yüzleri kızarmayacak. Marmaray’ı yaparken demedik laf bırakmadılar, Yavuz Sultan Selim’de söylenmedik laf bırakmadılar. Hatta motorlarla gidip gösteri yaptılar. Her yola başvurdular. Şimdi orayı en çok onlar kullanıyor. Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Avrasya Tüneli’nde aynı riyakarlığı görmek mümkün. Ellerinden gelse Göksun tünellerini de engellerlerdi. Ama şimdi Kahramanmaraş’a hızlı ve güvenli bir şekilde o tüneli kullanarak geliyorlar. Evette bereket vardır. Milletimiz her şeye karşı olmayı, olumsuz bakmayı hayırlı bir iş sananlara itimat etmiyor. Cumhurbaşkanlığı Sistemi bir mucize değildir. Her şeyi bir anda değiştirecek sihirli değnek de değildir. Bu sistemin en net özelliği ülkemizin ekonomik ve demokratik olması için lazım olan güven ve istikrar ortamını eskisine göre daha güçlü şekilde tesis edecek olmasıdır. Bilindiği gibi Türkiye eski sistemin zayıflıkları sebebiyle sık sık siyasi ve ekonomik krizlere maruz kalıyordu. İnşallah yeni sistemde yürütmeyi tamamen cumhurbaşkanına bağlayarak 5 yıllık bir icraat dönemini garanti altına alıyoruz” şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanlığı Sistemiyle yürütme ve yasama arasındaki sınırın iyice netleşerek herkesin işine odaklanmasına imkan sağlanacağını kaydeden Erdoğan, şu bilgileri aktardı:

“Yani cumhurbaşkanı ülkeyi yönetecek, meclis kanunları çıkartacak, yargı hukukun işlemesini sağlayacak. Bu sistemle hiçbir güç diğerinin üzerinde tasallut oluşturamayacağı için eski Türkiye’de sık sık şahit olduğumuz kavgaları, çekişmeleri yetki aşımlarını inşallah yaşamayacağız. Ekonomide atılması gereken adımlar mı var? Milletin yetki verdiği, hesap sorma sorumluluğu verdiği cumhurbaşkanı ne gerekiyorsa onu yapacak. Terörle mücadelede cumhurbaşkanı milletten aldığı güçle süratli bir şekilde bu adımları atacak. Dış politikadan yatırımlara kadar her konuda böyle süratli ve etkili bir yönetim mekanizması işleyecek. Bütçe dışındaki tüm kanunları teklif etme, görüşme ve kabul etme yetkisi meclise ve milletvekillerine aittir. Herkes kendi işini yapacak. Yargının son yıllarda epeyce yıpranan prestiji de bu dönemde inşallah yeniden yükselişe geçecektir. İnşallah kabinede de dışarıdan atamayla gelecek 18, 20, 25 yaşlarında bakanlar olabilir. Bu dünyada dev firmaların başında 25 yaşında CEO’lar var. Niye güvenmiyorsun? Mesele yetişme meselesidir.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşlardan referandumda ’evet’ oyu istediği konuşmasını şöyle tamamladı:

“Artık seçimler de tarihinde olacak, ABD’de olduğu gibi. Bizde aman yarabbim çok sık seçimler. Burada istikrar olmaz. Bir ülkenin kalkınmasında en önemli 2 şey vardır; istikrar ve güven. İşte biz bunu sağladık ve bunu inşallah Cumhurbaşkanlığı Sistemiyle daha da ileri taşıyacağız. Dışarıdan bakanlar kuruluna üye alma yetkisini getiriyoruz. Cumhurbaşkanı bu yetkiyi kullanabilecek. Bir diğer adım, meclis bakanlar kurulunu Kanun Hükmünde Kararname çıkarma yetkisi verebilmesi iptal ediliyor. Güven oylaması kalkıyor. Gensoru neler çektirdi bize bu gensorular. Kalkacak. Niye? Güven oylamasının en büyük yetkisi kimde? Millette ya. 5 yılda bir millet gensoruyu da güven oylamasını da yapar. Beğenirse devam eder, beğenmiyorsa alaşağı eder. Milli irade en büyük güç. Bu uygulamalarla beraber yeni bir dönemi hep birlikte yaşayacağız. 100 bin seçmen isterse cumhurbaşkanı adayı çıkarabilir. Böyle bir yetki var. Vatana ihanet suçu haricinde cumhurbaşkanı yargılanamıyordu şimdi her suç sebebiyle önerge ve ondan sonra Yüce Divan’a gönderilmek gibi bu süreçte yetkiyi aynı şekilde parlamento alıyor. Tüm bunlarla beraber mesele özellikle buradaki birlikteliğimiz, dayanışmamız inşallah Türkiye’ye yeni bir sınıf atlatacaktır.”

Konuşmasında Meclis’te yaşananları hatırlatan Erdoğan , “Ayak ısırmaktan, kürsü işgaline Meclis’e yakışmayacak ne varsa hepsini de arsızca yaptılar. Biz bunlara 2011 yılından beri gelin Meclis’te Türkiye’ye yeni bir anayasa kazandıralım. Bunların itirazı sisteme değil, millete. Bunlar Tayyip Erdoğan’a karşı değil millete karşı. Ya ben kimim Ben bir faniyim. Benim 16 Nisan’a çıkacağıma elimde bir belge var mı Yok. Biz faniyiz ama sistem bu noktada kalıcı. Dolayısıyla biz fani olanı değil baki olanı konuşuyoruz. Bu sistemi şahsım için isteyecek, bunca mücadeleyi nefsim için verecek kadar halim yok, karaktersiz değilim. Ülkemize yaptığımız hizmetleri cebimize koyacak halimiz yok” diye konuştu.

Erdoğan, konuşmasını bitirdikten sonra yatırımların açılış kurdelesini kesti.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.