Romanlar Kendilerini de Dönüştürecek Kentsel Dönüşüm Projeleri İstiyor
Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu’nun (AKROMFED) AB tarafından fonlanan Culture-Civic programı kapsamında gerçekleştirmekte olduğu “Roman gibi Kentsel Dönüşüm” projesi kapsamında “Romanlar için Nasıl bir Kentsel Dönüşüm?” başlıklı sempozyum düzenlendi. Mersin’de düzenlenen sempozyumda, Roman Mahallesi olarak adlandırılan Turgutreis mahallesinde gerçekleştirilmesi planlanan kentsel dönüşümün burada yaşayan Romanlar ve diğer mahalle sakinleri için olumsuz sonuçları ve bu projeye nasıl bir alternatif yaratılabileceği konusu tartışıldı.
Üç oturumdan oluşan sempozyumda ilk oturum, “Turgutreis Mahallesi’nde Dünden Bugüne Yaşam” başlığı altında gerçekleştirildi. Bu oturuma AKROMFED İstişare Kurulu Üyesi ve ÇUGİDER Başkanı Sibel Gelbul moderatörlük yaptı. İlk konuşmayı yapan Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Servet Karaca, kent ve mahalle ritimleri üzerinden Turgutreis Mahallesi’nde gerçekleştirmiş olduğu alan araştırmasının sonuçlarını paylaşarak mahallenin geçmişten bugüne kadar geçirmiş olduğu evrimi ve mahalle kültürünü oluşturan yerler, zamanlar, kişiler ve olaylar üzerinden mahalleyi anlattı. Daha sonra ikinci konuşmayı yapan Mersin Üniversitesi Öğretim Üyesi Nurseren Tor ise mahalleyi Romanların sanatsal ve zanaat yetenekleri bağlamında ele alarak, mahallenin sıra dışı kültürü ve yaşamı üzerine örnekler verdi. Bu oturumda son olarak konuşan İstek Okulları Müdürü ve Turgutreis Mahallesi’nde doğup büyüyen İbrahim Belci de son derece canlı hatıralar ile mahalleyi ve mahallenin çok değerli dayanışma kültürü üzerine geçmişte yaşadığı anıları paylaştı.
Kentsel Dönüşüm projeleri sosyo-ekonomik ve kültürel farklılıkları da göz önüne almalıdır
İkinci oturum ise “Kentsel Dönüşüm Süreci” başlığı altında gerçekleştirildi. Bu oturumun moderatörlüğünü AKROMFED İstişare Kurulu Üyesi ve Uluslararası Gazeteciler Cemiyeti Mersin Şubesi Başkanı G. Hakan Koçman yaptı. İlk oturumda Şehir Plancıları Odası Başkanı Uğur İnce, hazırlanan kentsel dönüşüm planının ne kadar kağıt üzerinde ideal bir planlama gibi görünse de, mahallede yaşayan Romanların ve diğer sakinlerin sosyo-ekonomik ve kültürel durumlarını göz önünde bulundurmadığı için istenilen sonuçları vermeyeceğini ifade etti. Kentsel dönüşüm planlamalarının, dönüşüm yapılacak mahallelerin sosyo-ekonomik durumunu da göz önünde bulundurması gerektirdiğini ifade eden İnce, aslında mevcut planlamanın çok daha geniş ölçekli planlamalar yapılarak Romanların ve mahalle sakinlerine uygun olabilecek yatay mimari tarzıyla gerçekleştirilebileciğini söyledi. Bu oturumda ikinci konuşmacı olan AKROMFED İstişare Kurulu Üyesi Av. Bilgin Yeşilboğaz da 8 katlı binalar üzerinden tasarlanan kentsel dönüşüm projesinin burada yaşayan Romanlar ve diğer mahalle sakinleri için geri dönüşü olmayan bir süreci başlatacağını ve bu süreci durdurmak için hukuki süreci şu anda başlattıklarını ama mahkemenin Romanların haklı itirazlarına ne ölçüde kulak vereceği konusunda endişeleri olduğunu ifade etti.
Daylam; “Proje, Romanları mülksüzleştirme projesidir.”
Sempozyumun son oturumu da “Nasıl bir Kentsel Dönüşüm başlığı altında yapıldı. Bu oturumun moderatörlüğünü AKROMFED İstişare Kurulu Üyesi ve televizyon programcısı Semir Bolat üstlendi. Bu oturumda ilk sözü alan AKROMFED Başkanı Ali Daylam, Romanların yüzyıllardır uğradıkları ayrımcılık ve dışlanmadan dem vurarak planlanan kentsel dönüşüm projesinin Romanlar için bir mülksüzleşme ile sonuçlanacağını ve günün sonunda mevcut projenin mahallenin dağılması ve Roman kültürünün yok edilmesine hizmet edeceğini ifade etti. Daylam, bu süreçte TMMOB bileşenlerinden daha fazla destek beklediklerini sözlerine ekledi. Mimarlar Odası Başkanı Ünal Şahin de, ellerinde kentsel dönüşüme ait çok güzel örneklerin bulunduğunu ve daha nitelikli kentsel dönüşüm projelerinin yaratılması için her zaman destek vermeye hazır olduklarını ama maalesef yetkililerin bu tür projeleri kendilerine danışmadan planladıkların ifade etti. Oluşabilecek bir diyalog takviminde her zaman destek olmaya hazır olduklarını ifade eden Şahin, Turgutreis Mahallesindeki kültürün yaşatılması ve korunması anlamında önerebilecekleri pek çok şey olduğuna dikkat çekti.
Son konuşmacı olarak sözü alan İş İnsanı ve Yazar Mustafa Güler de mevcut politikaların ve yaklaşımların maalesef istenilen sonuçları vermediğini ve otoriter, tepeden inme yaklaşımların hiçbir zaman istenilen sonuçları vermeyeceğini ve sadece belli bir zümreye hizmet edeceğini belirtti. Anlayışta bir temel değişiklik olmadan ve toplumla bir diyalog gerçekleştirmeden yapılan projelerin her zaman sonunda yıkımla sonuçlanacağını ifade eden Güler, artık halkla diyalog içerisindeki yeni yönetim anlayışlarıyla bu tür projelerin gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.