Gazeteci ve Habertürk Program Sunucusu Fatih Altaylı, Habertürk’ten ayrıldı.
Fatih Altaylı kararını köşe yazısı ve sosyal medya hesabından duyurdu. Altaylı, “Yarın artık yokum. Ne yapacağımı bilmiyorum henüz. Belki uzun, belki kısa bir tatil. 40 yıldır yazmak dışında bir iş yapmadım. Muhtemeldir ki, kendi köşemde, kendi halimde bir şeyler yazarım. Sonrası? Vallahi bilmiyorum” dedi.
Fatih Altaylı’nın yazısının ilgili bölümü şöyle;
Cumhuriyet, Gelişim Yayınları, Söz, Nokta, Erkekçe, Gelişim Spor, Güneş, Günaydın, Hürriyet, Sabah, Show TV, Cine 5, Kanal D, ATV, Kanal 1, radyolar… Belki bazılarını hatırlamıyorum bile. Tepem attığında, gerek gördüğümde bırakıp çıktığım yerler…
Gerçekten hesabını tutmadım, bilmiyorum bu kaçıncı.
Veda…
Evet, veda.
Çoook, neredeyse medyanın yakın tarihi.
Şimdi de Habertürk mazime gömülüyor.
Bu Habertürk sayfalarında okuyacağınız son yazım.
Doğrusunu isterseniz bu kararı Turgay Ciner ile konuşmadan hayata geçirmek istedim.
Çünkü konuştuğumda “Gitme” dese kalmak zorunda kalırdım.
Kabul etse “Niye gitme demedi” diye belki de kırılırdım, insanım.
Grupta en iyi anlaştığım yöneticilerin başında gelen Didem Ciner’e bile her şey bittikten sonra haber verdim.
Ciner ailesine 18 yıllık her şeye rağmen keyifli ve öğretici yolculuk için gerçekten teşekkür ediyorum.
Sonuçta bugün Habertürk’e veda ediyorum.
Türkiye’nin, Türkiye’de medyanın en zor döneminin 18 yılını birlikte yaşadık.
Başka hiç kimse ile bu kadar uzun süreli bir beraberliği, hele hele bu dönemde asla beceremezdim, beceremezdik.
Bazen aşk biter ya, bittiğini bilmek, anlamak, uzatmamak, sıkmamak lazım.
Yarın artık yokum.
Ne yapacağımı bilmiyorum henüz.
Belki uzun, belki kısa bir tatil.
40 yıldır yazmak dışında bir iş yapmadım.
Muhtemeldir ki, kendi köşemde, kendi halimde bir şeyler yazarım.
Sonrası?
Vallahi bilmiyorum.
Boş duranı Allah sevmez derler.
Ben de sevmem.
Duramam, rahmetli anneannemin deyişiyle kurtluyumdur.
Rahat batar herhalde.
Batarsa zaten haberiniz olur.
Bu arada şunu da söylemeden bitirmem mümkün değil.
Habertürk’ü birlikte kurduğum tüm çalışma arkadaşlarıma, medyadaki sayıları giderek azalan pırlanta gibi gazetecilere ama özellikle ve özellikle beraber çalışmaktan büyük keyif aldığım ve kardeşim gibi gördüğüm birkaç çalışma arkadaşıma teşekkür ediyorum. Onlar kendini bilir.
Arkamda bıraktığım tüm genç arkadaşlarıma da minnettarım, bunca yıldır benim gibi “Huylu” bir adama “Abi” dedikleri için.
Sizlere de beni hep okuduğunuz, hiç yalnız hissettirmediğiniz, bazen kızsanız da güvenmeye devam ettiğiniz, benden vazgeçmediğiniz, varlığınızla gösterdiğiniz güç ve destek için büyük bir teşekkür borçluyum. Ama ben de Habertürk’le ilgili olumlu ya da olumsuz her şeyi benden bilmenize göğüs gerdim, onu da unutmayın:)
Ama artık yokum.
Hoşçakalın…
Görüşmek üzere.
NOT: Bundan böyle, medyada kimseye patron diyecek gücüm takatim yok. Saygı duyacağım öyle birini de zaten göremiyorum. Ama bir süre sonra yazılarıma fatihaltayli.com.tr adresinden devam etmeyi planlıyorum. Sonrasına bakarız.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.