
Fatih Sultan Mehmet, 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’u fethederek çağ kapatıp çağ açtı. Osmanlı ordusu, Bizans’ın başkenti olan İstanbul’u kuşattı ve haftalar süren direnişi sona erdirdi. Bu büyük zaferle Orta Çağ kapanırken, Yeni Çağ başladı. İstanbul’un fethi, sadece askeri bir başarıyla sınırlı kalmadı. Aynı zamanda bir medeniyet dönüşümünü başlattı. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u imparatorluk merkezi haline getirdi. Şehirdeki farklı inanç gruplarına hoşgörüyle yaklaştı ve kültürel çeşitliliği korudu. Ayasofya’yı camiye çevirirken diğer kiliselere dokunmadı. Bu adımlar, İstanbul’u sadece bir Osmanlı şehri değil, bir dünya başkenti haline getirdi.
Fetih sürecinde Osmanlı ordusu, karadan yürütülen donanmayla dünyayı şaşırttı. Gemiler Haliç’e indirildi, surlar zorlandı, tüneller kazıldı. Sonunda 29 Mayıs sabahı, Ulubatlı Hasan Osmanlı sancağını surlara dikti. Bu hareket, moral üstünlüğünü Osmanlı’ya kazandırdı ve zaferi perçinledi.
Bugün İstanbul’un fethi, tarih sahnesindeki en büyük dönüm noktalarından biri olarak kabul ediliyor. Her yıl 29 Mayıs’ta çeşitli etkinliklerle anılan bu zafer, Türk milletinin azmini, kararlılığını ve stratejik dehasını simgeliyor. İstanbul’un fethi, aynı zamanda bilim, sanat ve mimarideki gelişmelerin de önünü açtı. Fatih Sultan Mehmet, bilim insanlarını sarayına davet etti, eğitim kurumlarını güçlendirdi ve toplumsal reformlara öncülük etti.
İstanbul, 571 yıldır bu büyük zaferin izlerini taşıyor. Şehir her geçen gün büyüyor, gelişiyor ama tarihine olan saygısını da koruyor. Fethin yıl dönümünde, geçmişin izinden ilham alan bir gelecek inşa ediliyor.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.