Batı Medeniyetini Kurtarmak

“Bir şeyi arzu ederek elde edemezsiniz.”

Bir şeyi elde etmek için arzu etmek dışında, o şey için çaba göstermeniz, çalışmanız gerekir. Bu çaba elbette ‘Er Ryan’ı Kurtarmak’ın da ötesinde bir görevdir. Trump hükümetinin seçim vaatleri arasında Batı medeniyetini kurtarmak gibi planları da vardı. Trump’ın oy tabanı daha çok taşralı, dini hassasiyetleri yüksek, muhafazakar seçmen profilidir. Kampanyasında Elon Musk’ın desteğini alan Trump, seçimleri kazandı.

Elon Musk, çocuklarından birinin yaşadığı cinsiyet seçimi problemi dolayısıyla, cinsiyetsiz toplum isteğine ve LGBT yandaşlarına savaş açmıştı.

Batı medeniyeti, kabaca Yunan felsefesi, Roma hukuku ve Hristiyan değerlerine dayanır. Oysa günümüzde göç dalgalarıyla iyice melezleşen Batı toplumu, dini ve ailevi değerlerden hızla uzaklaşan, milli hassasiyetleri bulunmayan, doğurganlık oranları düşen, konfor ve haz düşkünü, LGBT dayatmasına maruz kalan, alkol ve uyuşturucu batağında can çekişen bir kimliğe bürünmüştür.

Bu durumda ne işgücü ne iç güvenlik ne de askeri personel sıkıntıları çözülememektedir. Asayiş problemleri, üretim düşüşleri, ekonomik kayıplar ve borçlanma artmaktadır. Bu sürdürülebilir değildir.

ABD eski gücüne kavuşmak peşindedir. Bu amaçla ülke içinde acilen büyük çaplı reformlara ve radikal önlemlere ihtiyaç vardır. Fakat ülkede bunu önlemeye yönelik iki ana akım vardır ve bunlar Trump yönetimiyle çatışma halindedir. İdeolojik milliyetsiz küreselciler ve Siyonistler Trump karşıtı eylemlerin ana failleri durumundadır.

Maga’cılar da denilen önce Amerika’cılar. ‘Erkek erkektir kadın kadındır. Aile toplumun temelidir’ düsturuyla hareket etmektedirler. Bu kesim ayrıca yurtdışına kaçan üretimi yeniden ABD’ye çekmek istemektedir. Güçlü askeriyeye, borçlanmayı önleyen bir ekonomi düzenine geçmek istemektedirler.

ABD, 20. yy itibariyle ilk modernleşen ülkelerdendir. Bu nedenle binaları, altyapısı eskimiştir. ABD hızla kendini yenilemek zorundadır. Ancak küreselciler ve Siyonistler, ABD müesses nizamıyla hareket eden kesimlerle -FBI, Pentagon, yargı, silah sanayi vb.- bunu engellemeye çalışmaktadır.

İdeolojik Küreselciler daha çok Çin ile işbirliği içerisindedir. Çin’deki ucuz işgücü ve yenilikçiliğe açık üretim kapasitesiyle çalışmayı yeğlemektedir. Siyonistler ise Hristiyan değerlerini yıpratmak, ABD toplumunu melezleştirerek kimliksizleştirmek ve her ne pahasına olursa olsun İsrail’in güvenliğini sağlamak peşindedir. Bilhassa son çeyrek yüzyılda ABD, İsrail menfaatleri için İslâm coğrafyasında terörist peşinde enerjisini ve kaynaklarını tüketirken Çin, Batı sermayesi ve teknolojisi ile aradan sıyrılarak dünya liderliğine oynayacak kapasiteye kavuşmuştur.

Trump yönetimi bunun farkındadır ve durumu acilen tersine çevirmek istemektedir. Fakat ideolojik küreselciler ve Siyonistler tarafından yoğun dirençle karşılaşmaktadır. İşte bu yüzden Trump ekibi bir an evvel Ukrayna ve Filistin meselelerini çözüme kavuşturup, Çin’e yönelmek istemektedir. Ama bir türlü küreselci Avrupa ve İsrail prangalarından kurtulamamaktadır.

ABD, Çin ile girişeceği büyük mücadelede, Rusya’nın desteğine ihtiyaç duymaktadır. Rusya’yı kendi yanına çektiği oranda, Çin ile daha kolay baş edebilecektir. Rusya’ya tavizkar davranışının altında bu yatmaktadır.

Trump yönetimi, Avrupa, Orta Doğu ve Uzak Doğu’da ve aynı anda ABD içinde büyük mücadele halindedir. Mücadelenin kazananı henüz belli değildir. Birçok eyalette ulusal muhafızların şehirleri tutması fırtına öncesi sessizliğin bir belirtisidir.

2 Yorum
  1. Sal Saygın Şimşek diyor

    Çok doğru tespitlerde bulunan bir analiz olmuş. Küreselcilerle Ulusalcıların mücadelesi artık sınırları aşıp ideoolojik küresel bir mücadeleye dönmektedir. Tebrik ederim.

  2. Sal Saygın Şimşek diyor

    Çok doğru tespitlerde bulunan bir analiz olmuş. Küreselcilerle Ulusalcıların mücadelesi artık sınırları aşıp ideoolojik küresel bir mücadeleye dönmektedir. Tebrik ederim.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.