
İngiltere hükümeti başlangıçta sığınma otellerini sığınmacıları barındırmak için ilk adım olarak tasarladı. Ancak bu oteller İngiltere’nin yoğunlaşan göç tartışmasında odak noktası haline geldi. İngiltere halkında toplu gerilimin artması, hükümetin yasadışı göçü yeterince iyi ele alamadığı hakkındaki endişeleri yansıtıyor.
İngiltere hükümeti 2029’a kadar yeni bir sistem kurarak, sığınmacıları otellerden çıkarmayı planlıyor. Ancak halkın artan tepkisi, sıklaşan protestolar ve yükselen maliyetler bu hedefi zora sokuyor.
Örneğin Epping kasabasındaki Bell Hotel önünde yaz boyunca sığınmacıların otellerde barındırılmasına karşı protestocular toplandı. Öte yandan göçmen destekçileri de, “Refugees Welcome” (Göçmenler Hoş geldiniz) pankartlarıyla karşı protestolar düzenledi. Polis, gruplar arasında çatışmaları önlemeye çalıştı, bazı kişileri gözaltına aldı ve bazı gösterileri dağıttı.

Benzer protestolar Londra, Bristol, Birmingham, Solihull, Manchester, Norwich ve Altrincham’da da gerçekleşti. Bu olaylar, sığınmacı otellerinin yalnızca yerel değil, ulusal çapta tartışma yarattığını gösteriyor.
Özellikle Altrincham’daki Cresta Court Hotel, krizin sembollerinden biri haline geldi. Otelin, geçen yaz aniden sığınmacılara açılması üzerine, yaklaşık 200 göçmen bekar erkek otele yerleşti. Karar öncesinde hiçbir kamu bilgilendirmesi yapılmadı.
Bölge sakini ve emekli hemşire Gwyneth Roper, durumu ilk fark edenlerden biri oldu. “Hiç bilgilendirme yapmadılar. Otel bir gecede sığınmacı merkezine döndü,” dedi. Roper, çevredeki 15 okulda güvenlik riski oluştuğunu söyleyerek hükümetten risk değerlendirmesi istedi.
İngiltere İçişleri Bakanlığı, tüm sığınmacılara biyometrik ve kimlik taraması uyguladığını açıkladı. Ayrıca verileri ulusal ve uluslararası güvenlik sistemleriyle karşılaştırdıklarını belirtti.
Göçmenlik sistemi, sığınmacılar için otelleri geçici çözüm olarak devreye sokmuştu. Ancak artan düzensiz geçişler ve başvuru yükü sistemi zorladı. 2023’te 400’den fazla otel kullanılırken İngiltere hükümeti, o dönemde günlük 9 milyon sterlin harcadı.
Otel Sayısı Azaldı, Ancak Barınan Sığınmacı Sayısı Artıyor
Günümüzde otel sayısı 200’e düştü. Ancak hâlâ 32.000 göçmen bu otellerde kalıyor. Geçen yılın aynı dönemine göre bu sayı %8 arttı. Yine de 2023 yılı Eylül ayındaki zirveye göre %43 azalma var.
Başvuru yükü hâlâ yüksek seviyede. Şu anda 106.000 kişi sığınma başvurusunun sonucunu bekliyor. İngiltere Hükümeti, birçok dosyayı bir yıldan uzun süredir sonuçlandıramadı. Sistem, bu yoğunluğu kaldıramıyor.
Son 10 yılda sığınma sistemindeki kişi sayısı dört katına çıktı. 2014’te 55.814 kişi bulunurken, 2024’te bu sayı 224.742’ye ulaştı. Bu artış, hükümetin sistemleri yeterince hızlı adapte edemediğini gösteriyor.
İngiltere İçişleri Bakanı Yvette Cooper, temyiz kararlarındaki gecikmelerin “tamamen kabul edilemez” olduğunu söyledi. Aynı zamanda insan kaçakçılığına karşı yeni önlemler hazırladıklarını duyurdu. “Hızlı karar almak zorundayız,” diyerek sistemi yeniden yapılandırma sözü verdi.
Hükümet ayrıca, küçük bot geçişlerini engellemek için sınır güvenliğini artırmayı hedefliyor. Ancak bu planlar henüz halkın güvenlik ve şeffaflık konusundaki kaygılarını gideremedi.
Birçok İngiltere vatandaşı, karar süreçlerinde bilgi eksikliği yaşandığını düşünüyor. Bazı bölgelerde güvenlik endişeleri toplumsal kutuplaşmayı artırıyor. Sığınmacı otelleri, artık yalnızca bir barınma konusu değil, bir toplumsal gerilim kaynağına dönüşüyor.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.