Rusya Bosna-Hersek’teki Etkisini Sessizce Artırıyor

14 Temmuz 2025’te Bosna-Hersek’in Sırp Cumhuriyeti’ndeki Trebinje kentinde Trebišnjica Nehri’nden bir görünüm. (Fotoğraf: Chris Summers/The Epoch Times)
Bosna-Hersek’te Rusya sessizce etkisini artırıyor; AB ve NATO bölgedeki siyasi gerginliği ve güvenlik risklerini yakından izliyor. 14 Temmuz 2025’te Bosna-Hersek’in Sırp Cumhuriyeti’ndeki Trebinje kentinde Trebišnjica Nehri’nden bir görünüm. (Fotoğraf: Chris Summers, The Epoch Times)

Rusya’nın Bosnalı Sırplara verdiği destek, Batı Balkanlar’da yeni bir gerilim yaratıyor. Bölgedeki aktörler bu süreci dikkatle izliyor. Ayrıca Avrupa Birliği ve NATO bu gelişmelere tepki veriyor.

Otuz yıl önce Dayton Anlaşması Bosna-Hersek iç savaşını durdurmuştu. Anlaşma ülkeyi Sırp Cumhuriyeti ve Bosna-Hersek Federasyonu olarak iki yönetime ayırdı. Sırp Cumhuriyeti görevden alınan Kremlin’in müttefiki Milorad Dodik’in yerine 23 Kasım’da cumhurbaşkanlığı seçimleri düzenleyecek.

Dodik’in görevden alınması bölgedeki siyasi tartışmaların hızla büyümesine yol açtı. Rusya ile yakın bağları nedeniyle Moskova BM’de sürekli Dodik’i desteklemişti.

Batı Balkanlar, AB üyesi Hırvatistan’ın Bosna-Hersek ve Sırbistan ile sınırı olması nedeniyle stratejik açıdan önem taşıyor. Üstelik bu sınır AB’ye insan kaçakçılığı yapan ağlar tarafından istismar ediliyor. Birleşik Krallık Ekim ayında Kosova ve Hırvatistan’da bulunan iki kaçakçılık grubuna yaptırım uyguladı. İngiltere Dışişleri Bakanlığı grubun “Avrupa ülkelerine girişi kolaylaştırmak için Balkan çetelerine sahte Hırvat pasaportu sağladığını” söyledi.

Sırp siyasetçileri, sürecin demokratik olmadığını iddiasıyla, Dodik’in görevden alınması kararına açıkça tepki veriyor. Ancak Schmidt bu itirazlara karşı Dayton Anlaşması’nı koruduğunu belirtiyor. Schmidt Dodik’in Rusya tarafından yönlendirildiğini ifade ediyor. Christian Schmidt, Bosna-Hersek yüksek temsilcisi ve eski bir Alman hükümet bakanıdır.

Dodik yıl içinde Putin ile birkaç kez görüştü. Moskova bu görüşmeleri açıkça destekledi. Ayrıca Rus yetkililer cezaların siyasi olduğunu savundu. Bu açıklamalar bölgedeki tansiyonu daha da artırdı.

AB ve NATO bölgedeki güvenlik risklerinin büyüdüğünü düşünüyor ve istikrarı korumak için adımlar atıyorlar. Ayrıca siyasi krizlerin Avrupa’yı doğrudan etkilediğini vurguluyorlar.

Sonuç olarak Batı Balkanlar yeniden büyük güçlerin rekabet alanına dönüşüyor. Eğer siyasi gerilim artarsa bölgesel istikrar hızla zayıflayacak. Bu riskler Avrupa güvenliğini de etkileyebilir.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.