TBMM Başkanı Cemil Çiçek AP Liberal Grup Başkanı Verhofstadt’la Görüştü
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Cemil Çiçek, Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı ve Belçika eski başbakanı Guy Verhofstadt ve beraberindeki heyeti kabul etti.
TBMM Başkanı Çiçek, kabulde yaptığı konuşmada “AB üyeliği sürecinde hedefimiz tam üyeliktir. İmtiyazlı ortaklık gibi bir takım statüler bizim hiçbir zaman kabul etmeyeceğimiz alternatiflerdir” dedi.
Türkiye’nin, AB’ye tam üyelik noktasında bugüne kadar bir çok yasal ve yapısal reformu yaptığını, ancak bazı eksikliklerin de bulunduğunu belirten TBMM Başkanı Çiçek, bunların başında yürürlükteki anayasadan kaynaklı sıkıntıların geldiğini söyledi.
TBMM Başkanı Çiçek, Türkiye’nin, KKTC’nin, BM inisiyatifinde sürdürülen barış görüşmelerinde, adil ve kalıcı bir barışı en çok isteyen taraf olduğunu, bu sürece katkı vermeye devam ettiklerini belirterek, ”Ancak tek taraflı da bir aşk olmuyor, onun da bilinmesi lazım” görüşünü dile getirdi. TBMM Başkanı Çiçek, Türkiye’nin, siyasi eşitlik temelinde bir çözümü sonuna kadar desteklediğini ve desteklemeye devam edeceğini belirterek, bunu aşındıracak, oradaki kişileri 1974 öncesi sıkıntılara sokacak bir düzenlemeye, anlaşmaya Türk tarafı ve Türkiye’nin razı olmayacağını bildirdi.
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, ”Avrupalı dostlarımız bize ‘Ya Kıbrıs ya AB’ dememeli. Böylesine bir açmaza Türkiye gelmez, dostlarımız da getirmemelidir” dedi.
TBMM Başkanı Çiçek, konuşmasında vize sorununa da işaret etti. Bunu, ”migren, başağrısı” na benzetenTBMM Başkanı Çiçek, konunun, her platformda gündeme geldiğini ancak çözülemediğini söyledi. TBMM Başkanı Çiçek, üçüncü ülkelere bile vize kolaylığı sağlanırken, müzakere yapan, Gümrük Birliği’ne tam üye bir ülkeye vize engelinin çıkarılmasının, AB’nin adalet terazisi hakkında biraz tereddüte sevk ettiğini belirtti. Çiçek, ”Bize satarken 1 kilogram, bin gram; bizden alırken 980 gram… Bunda anlaşmamız lazım. Migren, başağrısının sonlandırılması gerekir” dedi.
Türkiye’ye karşı bazı ülkelerin ”brüt” konuştuğunu, net konuşmadığını dile getiren Çiçek, ”Şimdi tam net konuşma zamanı” ifadesini kullandı. Çiçek, Türkiye’nin müzakere edeceği başlığın kalmadığına, hepsinin üzerine ambargo konulduğuna işaret ederek, bazı ülkelerde, bunu iç politikada bir malzeme olarak kullanma hastalığının, tedavisi mümkün olmayan hastalık haline geldiğini söyledi. Çiçek, ”O zaman Türkiye ne yapacaktır?” diye sordu.
Avrupa Parlamentosu Liberal Grup Başkanı Guy Verhofstadt da gruplarının, Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini savunduğunu belirtti. Şu anda müzakerelerin tıkandığını dile getiren Verhofstadt, bu bağlamda zor bir dönemden geçtiklerini söyledi.
Verhofstadt, Türkiye’nin, yakın dönemde elde ettiği ekonomik sonuçlar, Kuzey Afrika ve Ortadoğu’daki gelişmeler sonucunda kazandığı siyasi ağırlık dikkate alındığında, iki tarafın yeniden bir araya gelip, ilişkileri yeniden tanımlaması, müzakere sürecini yeniden canlandırması, süreci hızlandırması gerektiğini bildirdi.. Verhofstadt, ”Bunun için beraberce gerekli yolları bulmamız gerekiyor. Önümüzdeki aylar, 2012 bu bağlamda çok kritik önem taşıyacak. Bu süreçte beraberce ileri mi gideceğiz bu süreç tıkanıp kalmaya devam mı edecek? İleri gitme yollarını tanımlamak için neler yapılabilir, bunları konuşmak için ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz” diye konuştu.
Yeni anayasa konusunda Çiçek’in oynadığı kritik rolün farkında olduklarını belirten Verhofstadt, tüm siyasi partilerin yeni bir anayasa konusunda aldıkları karardan duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Verhofstadt, bunun çok zorlu bir süreç olduğuna işaret ederek, anayasa sürecinin sonuçlandırılmasının, Türkiye’ye yönelik gerekçeli, gerekçesiz bir çok eleştiriye, konuya cevap veren sonuçlar doğurabileceğini vurguladı.
Verhofstadt, ”Kıbrıs konusunu ne kadar hızlı çözümlersek, Türkiye’nin AB üyeliğiyle ilgili de büyük bir engel ortadan kalkmış olacaktır. Keşke Kıbrıs konusu BM’den çözüm beklenen bir konu olmaktan çıkıp, AB içerisinde de çözümlenecek bir konu haline gelse” görüşünü dile getirdi.
Vize sorununun çözümlenmesini isteyen Verhofstadt, bunun Türkiye’nin üyelik sürecini yakından ilgilendiren, hayati bir konu olduğunu söyledi.