AB ve IMF, Atina’ya ‘şok önlemler’ içeren reçete hazırlıyor

ATİNAYunanistan’da bütün gözler, Avrupa Biriği (AB) ve Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) mali yardımını kabul edeceğini açıklamasından sonra, bu kredinin hangi koşullar altında verileceğine çevrildi.

Atina’dan IMF ve Euro bölgesi ülkelerinin sağlayacağı krediyi kullanabilmesi için “şok önlemler”i kabul etmesi isteniyor. Yunanistan, 300 milyar Euro dış borcu, yüzde 13,6 bütçe açığı ve borçlarını çevirmekte yaşadığı sıkıntılar nedeniyle tarihinin en ağır finans kriziyle boğuşuyor.

Yaklaşık 10 gündür Atina’da müzakerelerde bulunan AB ve IMF uzmanları, Yunan hükümetine ‘şok önlemler’ içeren 3 yıllık (2011-2013) programı kabul etmesi için baskı uyguluyor. Uluslararası piyasaların Yunanistan’a 10 yıl vadeli krediyi yüzde 9,75 faiz oranıyla borç vereceklerinin anlaşılmasından sonra Atina’nın elindeki tek alternatifin, AB ve IMF ile anlaşmak olduğu belirtiliyor.

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Yunanistan’a yardım konusunda sergilediği belirsiz tutumunu dün olumlu yönde netleştirmesi Atina’ya rahat bir nefes aldırmış olsa da, talep ettiği katı önlemler düşündürüyor.

MERKEL’İN SEÇMEN KAYGISI

9 Mayıs’ta Kuzey Ren Vestfalya (NRW) Eyaleti’nde yapılacak seçimler nedeniyle Almanların tepkisinden çekinen Merkel, Atina’ya yapılacak ekonomik yardıma ‘daha katı önlemler’ alınması şartıyla, Euro’nun itibarının korunması adına ‘evet’ diyeceğini açıkladı. Yunanistan’a karşı takındığı sert tutum nedeniyle AB liderleri tarafından eleştirilen ve muhalefet partileri tarafından ise Almanya’nın çıkarlarına zarar vermekle suçlanan Merkel, seçimlerden en az zararla çıkmanın hesabını yapıyor. Bu arada Başbakan Yorgo Papandreu’nun dün akşam Merkel ile dramatik içerikli bir telefon görüşmesi yaptığı belirtiliyor. “Daha başka önlemler alın. Aksi takdirde yardım konusunda mutabakat sağlamam zor.” diyen Merkel’e Papandreu’nun “Yapamam. Ciddi toplumsal tepki var. Yunan halkı daha başka önlemlere dayanmaz.” cevabını verdiği ifade ediliyor.

Atina, 19 Mayıs’ta vadesi dolan 9 milyar Euro’luk borç geri ödeyecek olması nedeniyle bu tarihten önce AB ve IMF ile anlaşmak zorunda. Hükümet kaynaklarına göre, AB ve IMF ile süren müzakereler gelecek hafta sonu yapılacak anlaşma ile büyük olasılıkla tamamlanacak. Euro bölgesi ülkelerinin Yunanistan’a aktaracakları kredilerin onay sürecinin gecikmesi nedeniyle ilk yardımın IMF’den gelmesi bekleniyor. Bu arada Fransa, Hollanda, İtalya ve İspanya hükümetleri, Atina’ya verecekleri kredilere dair onay sürecini başlattı.

AĞIR ŞARTLAR KARŞILIĞINDA KREDİ

Yunanistan’ın krizden çıkış için Ocak ayında AB’ye sunduğu Ekonomik İstikrar ve Kalkınma Programı rafa kaldırılıyor. Onun yerine daha sert tedbirleri içeren 3 yıllık yeni bir program üzerindeki çalışmalar AB ve IMF ile birlikte hazırlanıyor. Bu programda yer alacak en radikal önlemler ise kamu ve özel sektörde 13. ve 14. maaşın (Paskalya ile yaz tatili dönemleri için verilen yarımşar maaş) kaldırılması bulunuyor. Daha önce hükümetin bu iki maaştan yüzde 30 oranında yaptığı kesinti nedeniyle grevler hâlâ devam ediyor. Tamamen kesilmesi durumunda ise tepkilerin artmasına kesin gözüyle bakılıyor. Kamu ve özel sektörde ödeneklerin kesilmesi de düşünülen uygulamalar arasında.

Yunan basın-yayın organları, IMF’nin ekonomik yardım için önerdiği şartların Merkel’in düşündükleriyle örtüştüğünün altını çizdi. Ancak bu şekilde Merkel’in Eurogroup toplantısında ikili borç verme mekanizmasının hayata geçirilmesine yeşil ışık yakacağı belirtiliyor. Bu bağlamda IMF ve Avrupa Merkez Bankası başkanları, Merkel’le yarın Berlin’de bir araya gelecek.

Diğer yandan Atina’dan bir türlü gerçekleştiremediği sosyal güvenlik reformunu tamamlaması da isteniyor. Buna göre emeklilik yaşı 65’ten 67’ye çıkarılacak. Ayrıca yüksek emekli maaşlarına uygulanacak vergi miktarı arttırılacak.

Yunanistan’dan yapısal reformları hızlı şekilde hayata geçirmesi de talep ediliyor. Kapatılan iş ve hizmet kollarının açılması, vergi tahsili ile kamu maliyesinin kontrol mekanizmasının birleştirilmesi, bütçeden sağlık ve eğitim sektörüne ayrılan kaynağın kısılması gibi uygulamalar öncelikle ele alınıyor.

Yunan ekonomistler, hükümetin AB ve IMF ile pazarlık koşullarının çok sınırlı olduğuna ve kırmızı çizgi çekmesinin mümkün olmadığına vurgu yapıyor. Hükümet, özellikle 13. ve 14. maaşın kaldırılması halinde, vergi miktarının düşeceğini ve sosyal güvenlik kurumlarının kasalarının iyice boşalacağı tezini ileri sürüyor.

EURO BÖLGESİ ÜLKELERİNİN YAPACAĞI YARDIM MİKTARLARI

Euro bölgesi ülkelerinin 2010 yılında Yunanistan’a verecekleri yaklaşık 30 milyar Euro’luk kredinin ülkelere göre dağılımının şöyle olması bekleniyor: Almanya 8,4 milyar, Fransa 6,3, İtalya 5,5, İspanya 3,7, Hollanda 1,8, Belçika 1,1 milyar.

Diğer Avrupa ülkelerinin de Yunanistan’a gönderilecek krediye yapacakları katkı şöyle: Avusturya 859 milyon, Portekiz 774, Finlandiya 555, Slovakya 307, Slovenya 145, Lüksemburg 77, Güney Kıbrıs 61 ve Malta 28.

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.