ABD ve İran Nükleer Görüşmelerinin 1. Turunu Tamamladı

ABD Özel Temsilcisi Steve Witkoff ve İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasındaki ilk görüşme tamamlandı. Umman’ın kolaylaştırıcılığında gerçekleşen dolaylı görüşmede, Witkoff ve Arakçi anlaşmaya vardılar.

(Solda) ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Riyad’daki Diriyah Sarayı’nda bir toplantıda. Suudi Arabistan, 18 Şubat 2025. Fotoğraf: Wikimedia. (Sağda) İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, 6 Ağustos 2016. Fotoğraf: Tasnim Haber Ajansı, Wikimedia.
(Solda) ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff, Riyad’daki Diriyah Sarayı’nda bir toplantıda. Suudi Arabistan, 18 Şubat 2025. Fotoğraf: Wikimedia. (Sağda) İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi, 6 Ağustos 2016. Fotoğraf: Tasnim Haber Ajansı, Wikimedia.

ABD ve İran temsilcileri arasındaki ilk görüşme, 12 Nisan’da gerçekleşti. Umman’ın başkenti Maskat’ın dışında bir yerde yapılan toplantı, iki saat sürdü. İki ülke, Tahran’ın nükleer silah geliştirme kabiliyetini sınırlamayı amaçlayan görüşmelere devam etme konusunda anlaştılar.

Özel Temsilci Steve Witkoff ile İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçi arasındaki ilk dolaylı görüşme tamamlandı. Görüşme, Umman Dışişleri Bakanı Seyyid Badr Albuseydi’nin arabuluculuğunda gerçekleşti.

İran devlet televizyonunun yaptığı açıklamaya göre Witkoff ve Arakçi kısa bir süre yüz yüze görüştüler. Bu görüşme, Obama yönetiminden bu yana iki ülke arasında gerçekleşen ilk doğrudan görüşme oldu.

Görüşmelerin bir sonraki turu bir hafta sonra, 19 Nisan’da yapılacak.

Arakçi, İran devlet televizyonuna verdiği röportajda, görüşmeyi yapıcı olarak nitelendirdi. Dolaylı bölümde dört tur mesaj alışverişinde bulunduklarını söyledi.

“Müzakereler için bir temele çok yakın olduğumuzu düşünüyorum. Eğer önümüzdeki hafta bu temeli oluşturabilirsek, uzun bir yol kat etmiş olacağız. Böylece bu temel üzerine gerçek görüşmelere başlayabileceğiz” dedi.

“Hem biz, hem de karşı taraf, sonuçsuz müzakerelerle ilgilenmiyoruz… Amerikalılar da dâhil, her iki taraf, amaçlarının en kısa sürede bir anlaşmaya varmak olduğunu söyledi.”

Her İki Taraf İçin Bir Forum

İran Dışişleri Bakanlığı sözcüsü İsmail Bekayi, toplantıdan kısa süre önce sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İlk görüşmenin her iki taraf için bir forum sağlayacağını söyledi. Böylece çeşitli konulardaki görüş ve pozisyonlarını belirleyebileceklerini belirtti.

İran Dini Lideri Ayetullah Ali Hamaney’in danışmanlarından Ali Şemhani de X’te bir yazı yayınladı. Tahran’ın nükleer programıyla ilgili müzakerelere başlamak için “Önemli ve pratik” öneriler hazırladığını belirtti.

Şemhani, “Eğer Washington görüşmelere samimi niyetlerle ve bir anlaşmaya varmak için gerçek bir istekle gelirse, anlaşmaya giden yol açık ve pürüzsüz olacaktır” dedi.

Beyaz Saray da benzer şekilde görüşmeleri “çok olumlu ve yapıcı” olarak niteleyen bir açıklama yayınladı.

Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada “Özel Temsilci Witkoff, Dr. Arakçi’ye Başkan Trump’tan iki ülke arasındaki farklılıkların mümkünse diyalog ve diplomasi yoluyla çözülmesi yönünde talimat aldığını vurguladı” denildi. “Bu meseleler çok karmaşıktır. Özel Temsilci Witkoff’un bugün kurduğu doğrudan iletişim, her iki tarafın da yararına olacak bir sonuca ulaşma yolunda atılmış bir adımdır.”

ABD Başkanı Donald Trump, Tahran’ın nükleer silah edinmesini engellemeyi, dış politika platformunun önceliği haline getirdi.

Trump ilk olarak Mart ayında Hamaney’e bir mektup göndermişti. Mektubunda, İran’ın nükleer programını engellemek için yeni bir anlaşma önermişti. Ancak Tahran o dönemde bunu reddetmişti.

O zamandan beri Trump, ABD’nin “İran’ın nükleer silaha sahip olmasına izin veremeyeceği” yönündeki duruşunu sertleştirdi. Ayrıca bir anlaşmaya varılmaması halinde, İran’a karşı askeri harekât başlatmakla tehdit etti.

Bombalama Olacak

Trump, 30 Mart tarihli bir sosyal medya paylaşımında “Eğer bir anlaşma yapmazlarsa, bombalama olacak. Üstelik bu daha önce hiç görmedikleri türden bir bombalama olacak” diye yazdı.

Trump ayrıca Şubat ayında Tahran’a yönelik “azami baskı” kampanyasını yeniden başlattı. İran’ı müzakere masasına oturtma çabalarının bir parçası olarak, Tahran’a yönelik ağır yaptırımları yeniden uygulamaya koydu.

ABD tarafı artık İran’ın zor durumdaki ekonomisi için yaptırımların hafifletilmesini ve esir takasını önerebiliyor. Bunun yanı sıra, İran’ın ABD’ye ve yakın müttefiki İsrail’e yönelik düşmanlığı da göz önüne alınmalı. Bu durumda İran’ın taviz vermeye ne kadar istekli olacağı, belirsizliğini koruyor.

ABD ve İsrail, 2022 yılında Biden yönetimi altında ortak bir deklarasyon imzaladılar. İran’ın nükleer silah edinmesine asla izin vermeyeceklerine dair anlaştılar.

Tahran şu anda herhangi bir nükleer kitle imha silahına sahip değil. Trump, 2018 yılında bu tür faaliyetlere sınırlamalar getiren ikili nükleer anlaşmayı tek taraflı olarak feshetmişti. Ancak İran o günden bu yana uranyumu neredeyse silah düzeyinde zenginleştirmeye devam etti.

Şu anda rejimin kısa bir süre içerisinde nükleer başlık üretimini hızlandırabileceğine dair bazı endişeler var.

Bu amaçla, Birleşmiş Milletler nükleer gözlemcisi bu yılın başlarında bir rapor yayınladı. Rapora göre İran, silaha yakın kalitede uranyum üretimini hızlandırdı. Öyle ki Tahran, istediği takdirde yaklaşık yarım düzine savaş başlığı üretebilecek durumda.

Yazan: Andrew Thornebrooke, The Epoch Times

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.