Anahtar Parti Genel Başkanı Yavuz Ağıralioğlu il binasının açılışı için geldiği Mersin’de vatandaşlara seslendi. Ağıralioğlu kalabalık bir gruba yaptığı konuşmada 23 yıldır iktidarda olan Ak Parti hükümetinin yarattığı ağır tabloya dikkat çekti. Ekonomiden eğitime, adaletten istihdam ve üretime kadar her alanda ciddi sorunlar yaşandığını ifade eden Ağıralioğlu, 23 yıldır iktidarda olan bir partinin yarattığı tablonun böyle olmaması gerektiğini vurguladı. Tüm bu sorunların çözümü için bir iktidar yürüyüşü başlattıklarını ifade eden Ağıralioğlu, “Anahtar Parti memleketi bu yönetim maharetsizliğinden kurtarmak için kuruldu.” dedi.
Ağıralioğlu’nun konuşmasından önemli satır başları şöyle:
“Size kaç lira lazım kardeşim?”
Ağıralioğlu konuşmasında hükümetin ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Türkiye’de vatandaşların her gün yeni bir vergi yüküyle karşılaştığını söyleyen Ağıralioğlu, bütçedeki açığın kapatılması için bulunan tek yöntemin halka daha fazla yük bindirmek olduğunu savundu. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e atıf yaparak “Kurtarıcımız geldi sandık, meğer kurtuluş planı her gün vatandaşın cebine el uzatmakmış” dedi.
Hükümetin mali disiplin çağrılarına tepki gösteren Ağıralioğlu, “Bütçede açık var, vergi ver vatandaş. Mali disiplin bozuldu, vergi ver vatandaş. Enflasyonla mücadele edeceğiz, kemer sık vatandaş. Evlat evlendirirken israf etme vatandaş. Biraz sabırlı ol vatandaş” diyerek iktidarın tüm yükü halka yıktığını öne sürdü.
Ekonomik tabloya ilişkin çarpıcı örnekler veren Ağıralioğlu, 2025 bütçesindeki faiz yükünün büyüklüğüne dikkat çekerek, “Bir aylık faize verilen para İstanbul – Ankara arasına tren yolu yapacak kadar” dedi. “Eskiden sadece faiz ödüyorlardı, şimdi faizin faizine güçleri yetmiyor” ifadeleriyle ekonomik yönetimi eleştirdi.
Vergi politikalarını da hedef alan Ağıralioğlu, vatandaşların sabah uyandığında sürekli yeni bir vergiyle karşılaştığını söyleyerek iktidara seslendi: “Size kaç lira lazım kardeşim? Adam gibi söyleyin. Kaç lira paramızı yediniz? Her gün millete yeni bir vergi yüklemeyin. Adam başı borcumuzu bilelim.”
Sözlerini, “Çözüm şu: Parayı biz yedik, hesabı siz ödeyeceksiniz. Paranızı biz çarçur ettik, bedelini siz ödeyeceksiniz” diyerek bitirdi.
“PKK bir terör örgütüdür.”
Ağıralioğlu konuşmasında PKK’nın silah bırakmasıyla başlayan sürece önemli bir yer ayırdı. Hükümetin son seçimleri Öcalan’a söverek kazandığını ifade eden Ağıralioğlu, “O zaman konuşuyordunuz. Diyordunuz ki: ‘Teröristle aynı hizaya gelen, teröristle medet uman, teröriste yakın duran, teröriste terörist diyemeyen, milletinin karşısında duran herkese alçak diyordunuz kardeşim. O zaman öyle diyordunuz. Geçen seçimi Öcalan’a söverek kazandınız. Kemal Kılıçdaroğlu’na diyordunuz ki: ‘Öcalan’ı serbest bırakacak, Meclis’e çağıracak, Demirtaş’ı serbest bırakacak.’ Allah’ınızı kitabınızı peygamberinizi severseniz söyleyin. Söyleyip de tersini söylemediğiniz, öbür türlüsünü söyleyip de bu türlüsünü demediğiniz bir tane lafınız var mı sizin?” dedi.
Ağıralioğlu, 1984 Eruh baskısından bu yana 40 yıl geçtiğini ve bu 40 yılın 25 yılının Ak Parti döneminde yaşandığını hatırlattı. Devletin defalarca yaptığı açıklamalara atıfta bulunarak, PKK’nın dış güçler tarafından Türkiye’ye karşı kullanılan bir aparat olduğunu belirtti. “Devlet yıllardır söylüyor: Bu yapı İsrail’in, Amerika’nın, çeşitli istihbarat örgütlerinin ve taşnakçıların bağrımıza sapladığı bir hançerdir. Amaç Kürtleri milletinden koparmak, vatanımızı bölmektir.” dedi.
Konuşmasının devamında, son yıllarda hükümetin politikalarında yaşanan değişimi eleştiren Ağıralioğlu, “Ne olduysa akıllarına birden ‘Kürt meselesi’ diye bir mesele geldi. Neyse bu mesele, biri de çıkıp söylesin de biz de bilelim. Bu meseleyi konuşmak için Öcalan’ı adres göstermeye kalktılar.” sözleriyle tepkisini dile getirdi.
HDP ve DEM Parti’ye yönelik de eleştiriler yönelten Ağıralioğlu, bu partilerin Kürtleri temsil etmediğini savundu. “Kürtlere özgürlük diyorlar ama onları Öcalan’ın marabası zannediyorlar. Siz kimsiniz?” ifadelerini kullandı.
Ağıralioğlu MHP lideri Devlet Bahçeli’ye de gönderme yaparak, “Devlet Bey’in başlattığı işin arkasında olduğu görülüyor. Herkes hissesine düşenle milletin önüne gelecek.” şeklinde konuştu.
“Siyaseti doktorluk mevkiine çekeceğiz.”
Ağıralioğlu konuşmasında Türkiye’nin gelecekteki yükünün “zor değil, kolay taşınabilir” olduğunu belirterek, millete “haddini bilen bir siyaset” vadettiğini söyledi. “Türk milletine, 85 milyona haddini bilen siyaset vadediyorum.” diyen Ağıralioğlu, siyaset anlayışının temelinin saygı, ölçü ve hizmet odaklılık olması gerektiğini vurguladı.
Siyasetin yeniden tanımlanması gerektiğini savunan Ağıralioğlu, bu anlayışı “siyaseti doktorluk mevkiine çekmek” olarak tarif etti. Bir doktora giderken kimsenin doktorun mezhebi, siyasi görüşü, kökeni ya da kişisel inançlarını sorgulamadığını hatırlatan Ağıralioğlu, “İmam Hatip mezunu mu, namaz kılıyor mu, ülkücü mü, devrimci mi, Alevi mi, Sünni mi, Arap mı, Türkmen mi… Bunların hiçbiri hastayı ilgilendirmez.” dedi.
Aynı şekilde bir doktorun da hastasına bu soruları yöneltmeyeceğini belirten Ağıralioğlu, siyasetin de bu seviyeye çıkarılması gerektiğini söyledi. “Siyaset doktorluk mevkiine çekilecek. Kime ne olduğu sorulmayacak.” ifadelerini kullandı. Ağıralioğlu, milletin vekilliğini üstlenen hiçbir siyasetçinin vatandaşın inancını, kimliğini, mezhebini veya aidiyetini sorgulama hakkı olmadığını dile getirdi.
Ağıralioğlu, amaçlarının liyakate dayalı ve herkesi eşit gören bir siyasal düzen kurmak olduğunu belirterek, “Emanetçisi olduğumuz makamda Türk milletinin hizmetkârı olduğumuzu bileceğiz. Millete kimliği, meşrebi, aidiyeti sorulmayacak. Siyaseti doktorluk mevkiine çekeceğiz; sistem kuracağız.” sözlerini sarf etti.
Ağıralioğlu konuşmasında partisinin Türkiye için üstlendiği rolü “anahtar” vurgusuyla tanımladı. Siyasetteki ilkesizliğin giderilmesinden, yürütmenin harcadığı her kuruşun hesabını verme sorumluluğunun güçlendirilmesine kadar birçok alanda çözümün kendilerinde olduğunu söyledi. Adaletin objektif ve hızlı işlemesi, eğitimin içerikle güçlendirilmesi, herkesin hakkını alabildiği bir ülkenin inşası gibi hedeflerin de partilerinin temel vaadi olduğunu vurguladı. Tarım, su ve gıdanın milli güvenlik meselesi olduğunu belirten Anahtar Parti Genel Başkanı, üretimden tüketime tüm süreçleri nitelikli hâle getirecek milli bir politika hedeflediklerini ifade etti.
“Milletinin kalbine yürüyen bir hareketiz.”
Konuşmasına Mersin’deki parti binası açılışını işaret ederek devam eden Ağıralioğlu, hareketlerinin bir yıl önce 161. parti olarak kurulduğunu ancak bugün ilk beş parti arasına yükseldiğini söyledi. “Bu hareket Türk milletinin geleceğidir. Meydan meydan büyüyen, çoğalan ve önümüzdeki dönemde başa oynama iddiasıyla milletinin kalbine yürüyen bir hareketiz.” dedi.
Partisinin tüm kesimleri kapsadığını belirten Ağıralioğlu, “Biz Türk milletinin partisiyiz. Tapulu seçmen dönemine son veriyoruz. Alevilerin de partisiyiz, Sünnilerin de; dindarların da modernlerin de; gelenekçilerin de… Bu toprağa bağlı herkesindir bu parti” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin çok daha adil, çok daha zengin ve dünyada onurlu bir konuma sahip olabileceğini vurguladı.
Ağıralioğlu, partilerini “merkez” olarak konumlandırarak namuslu herkesin partisi olduklarını söyledi. Cumhuriyetin evlatlara bir nimet olarak teslim edilmesi gerektiğini belirterek, “Çocuklarımız eşit koşullarda yarışsın diye cumhuriyeti koruyacağız. Sınırlarımızı, topraklarımızı, sularımızı koruyacağız” dedi.