Çevre Dernekleri Gönüllü Avukatı İsmail Hakkı Atal, Akkuyu Nükleer Santralini (UCM)Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne Şikayet Etti.
“Akkuyu Nükleer Güç Santrali İlk Nükleer Yakıt Getirme Töreni”, AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in canlı bağlantı ile katılımıyla gerçekleşmişti. Mersin’de inşa edilen Akkuyu’nun yüzde 100 hissesi Rus devlet şirketi Rosatom’a ait.“Yap-işlet-sahip ol” modeli nükleer endüstrisinde ilk defa uygulanıyor.
Akkuyu Nükleer Santralinin fay hattı üzerine yapılması ve çevresel faktörlerin bir nükleer santral yapmaya uygun olmaması büyük risklere yol açıyor. Çukurova Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nün 2021 yılında yayımladığı rapora göre Akkuyu’nun da üzerinde olduğu Kuzey Anadolu – Ecemiş fay hattında her 10 bin yılda bir 7’den büyük yıkıcı deprem olduğunu, son 17 bin yıldır ise yıkıcı deprem olmadığını ve her an olabileceğini belirtmişti
Change.org platformuna 16 Mart’ta konuşan Doğu Akdeniz Çevre Dernekleri gönüllü avukatı İsmail Hakkı Atal, “Akkuyu Nükleer Santrali nereden tutsak elimizde kalıyor, pul pul dökülüyor. Santrali inşa eden Rosatom şirketinin Çernobil nükleer faciasının sorumlusu olması, 28 °C’yi aşmaması gereken soğutma-deniz suyu sıcaklığının bölgede ağustos ayında 30,5 °C’yi bulmasının ardından, 6 Şubat felaketiyle deprem riski görünür oldu. 2009’dan bu yana açtığımız tüm davalarda bölgenin depremselliği 1 numaralı hukuki ve bilimsel argümanımız” demişti.
Avrupa Deprem Tehlikesi ve Risk Tesislerinin (EFEHR) yayımladığı deprem tehlike analizlerinde Avrupa’da deprem açısından en riskli ülkenin Türkiye olduğunun belirlediğine dikkat çeken Atal, “Elektriği 10 kat pahalı fiyata Rusya nükleerinden satın almak için çabalayan Enerji Bakanları ile 10 katı fiyata satmayı amaçlayan Rosatom ve Akkuyu NGS yönetim kurulu, hukuken geçerli üretim lisansı ve hukuken geçerli ÇED raporu olmayan ‘Akkuyu Gecekondusunu’ inşa etmeye devam ettiler” dedikten sonra Akkuyu Nükleer Santrali zemin betonu çatlamadan 3 yıl önce Akkuyu Nükleer A.Ş. kamu diplomasi Müdürü Faruk Uzel’in, “Zemin kotunun 1 metre altında taban suyunu izole edip kesemeyen mühendislik bilginizle, Akkuyu’da deniz kıyısında ve deniz seviyesinden 12 metre düşük kotta güvenli nükleer santral yapamazsınız” diyerek Rosatom şirketinin yeterli teknik kapasitesinin olmadığını belirtip istifa ettiğini hatırlattı.
Bu santralin inşa edilmesinin insanlığa karşı suç olarak yargılanabilmesi için ya suç failleri Roma statüsünü tanıyan ülke yurttaşları olmalı ya da suç Roma Statüsünü tanıyan ülke topraklarında meydana gelmelidir. İnsanlığa karşı suçlu olarak şikayet ettiğimiz, 2009’dan bu yana görev yapan Enerji Bakanları Hilmi Güler, Taner Yıldız, Berat Albayrak, Fatih Dönmez, Akkuyu ve Rosatom yönetim kurulu üyelerinin neden olduğu ve olacağı nükleer facia süreci sınır aşan kirlilik yaratacağı ve nükleer kirlilik Roma Statüsünü tanıyan ülkeler olan Ürdün, Tunus, İspanya, Fransa, Yunanistan, Karadağ, Güney Kıbrıs Rum kesimine kadar etkili olacağından UCM’nin yargı yetkisi doğmuştur” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.