Aşırı Sıcaklarda Dikkat Edilmesi Gereken Önemli Noktalar
Aşırı sıcakların etkili olduğu şu günlerde Dr. Muhsin Kişioğlu, günün en sıcak saatleri olan 10:00-16:00’da gerekmediği sürece dışarı çıkılmaması gerektiği konusunda vatandaşları uyardı.
Dışarıda çalışması gerekenlerin mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmesi gerektiğini vurgulayan Edirne İl Sağlık Müdürü Dr. Muhsin Kişioğlu, “Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmamış kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır. Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatleri tercih edilmeli, her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır.
Ağır fizik aktivitelerden kaçınılmalıdır. Risk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir. Bebek, çocuk, engelliler kapalı ve park etmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalıdır. Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Evlerimizde güneş gören pencereler perde gibi güneşliklerle gölgelendirilmelidir. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı; bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir” dedi.
“HER GÜN 12-14 SU BARDAĞI SIVI”
Hava sıcaklıklarından en çok etkilenen, risk altında olan grupların 65 yaş ve üzerindeki yaşlılar, dört yaşından küçük çocuklar, bakıma ihtiyacı olanlar, hamileler, açık alanda çalışanlar, aşırı kilolular, kronik hastalığı olanlar ve sürekli ilaç kullanan kişiler olduğunu açıklayan Kişioğlu, “Yoğun sıcakların yaşandığı yaz döneminde Ramazan ayı içerisinde de olmamızdan herkesin beslenme ve özellikle sıvı alımında daha özenli davranması gerekmektedir. Susuzluk hissi olmasa bile her gün en az 2-2,5 litre yani 12-14 su bardağı sıvı tüketilmelidir. Kahvaltıda veya sahurda az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmalı, kafein içeren içecekler yerine de süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayları tercih edilmelidir. Akşam yemeklerimizde ve iftarda yağlı besinlerin ve kızartmaların tüketiminden kaçınılmalı, yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanılmalıdır.
Yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulanmalıdır. Vücut direncini artırmak ve vücudun yeterli miktarda vitamin ve mineral almasını sağlamak için bol miktarda sebze ve meyve tüketilmelidir. Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için her zamankinden daha fazla miktarlarda sıvı alınmalıdır. Sıvı alımında su içmek esas olmakla beraber, su dışı sıvı alımında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine süt, ayran ve meyve suyu gibi içecekler tercih edilmelidir. Mide kramplarına neden olabileceği için çok soğuk ve buzlu içecekler tercih edilmemelidir. Dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin, tüketiminden kaçınılmalı, çabuk bozulma riski olan besinler açıkta bekletilmemeli, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmelidir” ifadelerini kaydetti.
İHA