Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin son gelişmeleri ele aldı. ”İmamoğlu’nun siyasi saiklerle tutuklandığı izlenimi verdiği” belirtilen karar tasarı, 8’e karşı 90 oyla kabul edildi. Oylamada iki parlamenter çekimser kaldı.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), Strazburg’da gerçekleştirdiği oturumda Türkiye’de İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına ilişkin son gelişmelere ele aldı. “İmamoğlu’nun siyasi saiklerle tutuklandığı izlenimi verdiği” belirtilen karar tasarı, sekize karşı 90 oyla kabul edildi. Oylamada, iki parlamenter çekimser kaldı.
Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), tutuklanması ve gözaltına alınmasının ‘siyasi saiklerle yapıldığı görülen’ İstanbul Belediye Başkanı’nın ‘derhal serbest bırakılması’ çağrısında bulundu
9 Nisan Strazburg’da genel kurul oturumunda yapılan acil prosedür tartışmasının ardından Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi (AKPM), Türk yetkilileri 19 Mart 2025’te tutuklanan, yolsuzluk suçlamalarıyla tutuklanan ve görevden alınan İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu “derhal serbest bırakmaya” çağırdı. Ayrıca, “kendisi ve aynı soruşturmaya dahil olan diğer kişiler hakkındaki tüm asılsız suçlamaların düşürülmesi” ve İstanbul Üniversitesi’nin üniversite diplomasını iptal etme kararının iptali çağrısında bulundu.
PACE’nin Türkiye’nin izlenmesi için PACE eş raportörleri Stefan Schennach (Avusturya, SOC) ve Lord David Blencathra’nın (Birleşik Krallık, ECPA) önerilerine dayanan PACE tarafından kabul edilen karar, Sayın İmamoğlu’nun tutuklanması, kendisine karşı yürütülen cezai soruşturma ve diplomasının iptalinin, kendisinin cumhurbaşkanı adayı olmasını engellediğini vurguluyor. Parlamenterler, Sayın İmamoğlu’na karşı alınan bu kararların “siyasi amaçlı göründüğünü ve muhalefeti sindirme, eylemlerini engelleme, çoğulculuğu bastırma ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlama girişimi” olduğunu söyledi.
Ayrıca, PACE, Sayın İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından gerçekleşen protestolar sırasında “göstericilerin haksız yere tutuklanmalarını ve gözaltına alınmalarını” ve “kolluk kuvvetleri tarafından orantısız güç kullanılmasını” ve gözaltında tutulan protestoculara kötü muamele edilmesini şiddetle kınıyor. Barışçıl toplanma ve ifade özgürlüğü haklarının yalnızca “Türkiye’nin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde öngörülen belirli koşullar altında” kısıtlanabileceğini ve bu kısıtlamaların yasayla öngörülmesi ve “demokratik bir toplumda gerekli” olması gerektiğini hatırlattı.
Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM), “demokratik değerlerden geri adım atıldığı ve Türk halkının iradesine aykırı olduğu endişe verici gelişmeler” karşısında, Türk yetkilileri “devam eden protestolar bağlamında ifade ve toplanma özgürlüğü haklarına ve diğer insan haklarına tam saygı göstermeye”; protestoculara karşı orantısız güç kullanımını durdurmaya; “asılsız suçlamalarla” gözaltına alınanları serbest bırakmaya; protestolarla ilgili haber yaptıkları için gözaltına alınan tüm gazetecileri serbest bırakmaya; medyanın kamuoyuna gerekli bilgileri sağlamasına izin vermeye; ve bu bağlamda gözaltına alınan herkes için adil bir yargılama sağlamaya” çağırdı.
Son olarak AKPM, Türk makamlarını, siyasi amaçlı suçlamalarla gözaltına alınan aktivistleri ve/veya politikacıları serbest bırakarak ve “yargının bağımsızlığını tam olarak garanti altına almak için adalet sisteminde kapsamlı bir reform yaparak” Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Osman Kavala, Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ Şenoğlu ve Diğerleri’nin kararlarını gecikmeden uygulamaya çağırdı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.