Hollandalı bir parlamenter tarafından hazırlanan rapor, Avrupa parlamentosu tarafından 8 Mart Salı günü Strasbourg’da tartışıldıktan sonra Çarşamba günü oylamaya sunulacak.
1 yıllık Avrupa süreci içinde Türkiye’nin değerlendirildiği raporda, Türkiye’deki basın ve ifade özgürlükleri konularına yer verilmiş. Daha önceki hazırlanan raporlar içinde en sert eleştirilerin yapıldığı bu raporda Türkiye’deki basın ve ifade özgürlüklerinin endişe verici bir şekilde kötüye gittiğine değiniliyor.
Özellikle demokratik bir toplumda basın özgürlüğünün olmazsa olmaz olduğunun ve Türk medyasında son zamanlarda meydana gelen olaylarda yapılan sansürlerden endişe duyulduğu belirtiliyor.
Ergenekon gibi davalar sürecinde aşırı tutukluluk halleri endişe kaynağı olarak gösterilerek aslında bu tür davaların demokratik gücü temsil etmesi gerektiği vurgulanıyor.
İnsan hakları ihlalleri ile ilgili kanıtları gösteren gazetecilere yönelik yapılan tutuklamaların endişe verici olduğunu “Türkiye’de insan haklarının korunmasında en büyük engellerden birinin, düşüncelerin cezalandırılması oluşturulmaktadır.” İfadeleri raporda yer alıyor.
İfade özgürlüğü ile ilgili yasaların güncellenmesi gerektiği, bu yasaların ifade özgürlüğüne engel oluşturduğu, ayrıca bazı internet sitelerine yönelik yasaklarda raporda kınanıyor.
Hazırlanan raporda Hollandalı parlamenter yeni anayasa hazırlanmasının gerekli olduğunu belirtirken, Rum ve Yunan parlamenterlerin ardı arkası kesilmeyen taleplerine, “Benim görevim Türkiye raporu hazırlamak Kıbrıs sorununu çözmek değil” diyerek tepki gösterdi.
