Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, Türkiye Ekonomi Modeli hakkında konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, daha önce ekonomiyi ‘gözlerdeki ışıltı’ olarak tanımlamış ve “Ekonomi rakam işi, ekonomi temenni işi, ekonomi güven işi, ekonomi istikrar işi, beklenti işi Ekonomi gözlerdeki ışıltıdır” demişti.
Göreve getirildiği günden beri yaptığı açıklamalarla sık sık eleştirilerin odağı olan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, TV’deki bir canlı yayında krizle boğuşan yeni ekonomi modelinde sorumluluğu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a attı.
Nebati’nin konuşmasından satıraraları;
“2021 yılının sonunda atandık. Türkiye Ekonomi Modeli, Cumhurbaşkanımızın hükümet politikası olarak koyduğu uygulamaların bir izdüşümü. Bir şeyi netleştirelim. Cumhurbaşkanımız Kabine’nin başı. Onun belirlemiş olduğu politikalar setinden biridir ekonomi politikası. Diplomasi, iç-dış güvenlik vs. gibi konularda nasıl ki bir politikalar bütünlüğü varsa, adını Türkiye Ekonomi Modeli koyduğumuz paradigmalar seti de, aslında Cumhurbaşkanımızın bize gösterdiği yola inanan bir bakanı olarak, o yol çerçevesinde çizdiğimiz bir set.”
”Ortodoks politikadan ayrışıp Heterodoks politika ortaya koyuyoruz. Bunun Türkçesi şu; nasıl ki Cumhurbaşkanımız ‘dünya 5’ten büyüktür’ diyerek meydan okuyorsa, bizim de Türkiye Ekonomi Modeli onların bize dayattıkları reçetelere karşı fakat onların da uyguladıkları politikaları uygulamaya başladığımız bir süreç.”
1 Aralık’ta Süresi Dolacak Kur Korumalı Mevduatın Süresi Uzatılabilir
KKM’ nin gücünü ve başarısını hepimiz gördük. 20 Aralık’a kadar 15-20 arasında dövizin ralli yaptığını, dövizin 25 liraya gideceğini söyleyenlerin bu ülkeye zarar vereceklerini, iktidardan kurtulmak için her türlü yalanı söyleyeceklerini ikaz etmiştik. Güvenenler herhangi bir zarara uğramadı ama inanmayanlar, sosyal medyadan spekülatif söylemlerde bulunanlar zarar etti. Vatandaşı, bireysel yatırımcıları zarara uğrattılar. Şimdi gene aynı şeyi yapıyorlar.
KKM ilk başladığı tarihten itibaren kurları daha öngörülebilir ve oynaklığın en alt seviyeye geldiği bir noktaya dönüştürdü. Son 1,5 yılda dövizin nereye gideceğine ilişkin piyasa beklentisi doğrultusunda bir değere ulaştı. Şu anda 2,2 trilyona gelmek üzere KKM. Bu endişe edilecek bir şey değil. Dolayısıyla böyle bir ortamda dövizle ilgili vatandaşların bir sıkıntısı yok. Piyasada döviz ihtiyacı yok. KKM bu fonksiyonu çok iyi yönetiyor. KKM’nin 31 Aralık’ta süresi bitecek olmasından ziyade Türkiye ekonomisine katkısının daha optimal seviyeye gelmesi noktasında zamana yayarak nasıl sonuçlandırılacağına ilişkin setimiz var.
”Soğanla, patatesle bir yere kadar”
Şimdi üreticilere sesleniyorum. Enerji fiyatları, lojistik maliyetleri, gıdada gübre fiyatları düştü. O zaman fiyatların artmasını gerektirecek bir şey var mı? Soğan fiyatları 15 liranın aşağısına düştü. Bu tür mevsimsel etkilerden dolayı, arzın çok olmasıyla bir politka oluşturursanız yarı yolda kalırsınız. Bir ay önce siz bir sebze üzerinden ekonomi politikanızı kurarsanız, Türkiye gibi mevsimsel şartların net şekilde hissedildiği bir ülkede sizi yarı yolda bırakabilir.
Soğanla, patatesle bir yere kadar. Vatandaş elbette haklı, sorabilir niye 30 liraya çıktığını. Ama bu birilerini yarı yolda bıraktı. Ellerinde hiçbir şek kalmadı. Bizim elimizde ne var? İha, Siha, doğal gaz var, Altay var, TCG Anadolu var, Kaan var, var oğlu var. Bunlar mevsimsel şartlara bağlı değil. 21 yıllık başarının sonuçlarıdır.” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.