Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: Sizin anladığınız laik şu; 1940’lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşı Kur’an’ı Kerim öğrenmesini yasaklamak.
Rize Valiliği’ni ziyaret eden Bakan Tekin, ardından Güneysu ilçesine geçerek AKP Güneysu İlçe Başkanlığı’nın 8. Olağan Kongresi’ne katıldı. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Rize’de gerçekleştirdiği ziyaretlerde laiklik üzerine yaptığı açıklamalarla ilgili gelen eleştirilere “CHP’nin mevcut yönetimi ya kendi tarihlerini bilmiyor ya da inkâr ediyor” diye yanıt verdi.
Kongrede konuşan Tekin, Batman’da yaptığı açıklamalar üzerine oluşan tepkilere değinerek “Özellikle dini, inanç ve ibadet hürriyeti bağlamında AK Parti uygulamalarının evrensel laiklik anlayışıyla örtüştüğünü ifade ettim. CHP’nin laiklik anlayışının ise Türkiye’ye özgü, özgürlükçü olmayan bir yapıda olduğunu söyledim. Ancak görüyorum ki CHP’nin mevcut yönetimi, kendi tarihini bilmiyor ya da inkâr ediyor. 1940’lı yılları hatırlamak istemiyorlar. Bu konulara değindiğimde rahatsızlık duyuyorlar.” dedi.
Tekin, 2008 yılında CHP’nin başörtüsüne özgürlük düzenlemesine karşı yaptığı Anayasa Mahkemesi başvurusunu eleştirirken, “2008’de başörtüsüne özgürlük getiren düzenlemenin anayasaya aykırı olduğunu iddia eden CHP’nin laiklik anlayışıyla benimki nasıl örtüşebilir? İnsanların çocuklarının başörtüsüyle üniversitede okuması anayasaya aykırı mıydı? Peki, üniter devleti tartışmaya açan partilerle koalisyon yapmak anayasaya aykırı mı değil mi?” ifadelerini kullandı.
Tekin’in bu çıkışı kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu, X’te ise #YusufTekinİstifa kampanyası düzenlendi.
“SENİN SAVUNDUĞUN LAİKLİKLE BENİM ANLADIĞIM BİR DEĞİL”
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in açıklamalarının tamamı şöyleydi:
“Beni eleştiriyorlar. Bana diyorlar ki laik eğitim açısından senin söylediğin şey ters. Ben de diyorum ki size ters olabilir ama Batman’da, Erzurum’da vatandaşların değerlerine ters değil. Bir terslik varsa sizin laiklikten anladığınız şey de vatandaşın anladığı şey arasında terslik var. Sizin anladığınız laik şu; 1940’lı yılları hatırlayın, camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşı Kur’an’ı Kerim öğrenmesini yasaklamak. Sizin laiklikten anladığınız şey bu. Siz bunları laikliğin gereği olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey de benim anladığım şey aynı değil. Ben laiklikten bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar dini inanç ve ibadet hürriyetinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Sen neyi anlıyorsun? Sen Müslümanların inanç özgürlüğünün prangalar altına alınmasını, yasaklanmasını anlıyorsun. O zaman ikimizin laiklik anlayışı arasında kuşkusuz fark var. Ben evrensel laiklikten yanayım, sen Türkiye’ye özgü kendi icat ettiğin laiklik kavramını bana dayatıyorsun. Bu olmaz. Senin laiklikten anladığın şey şu; üniversiteye başörtüsüyle gitmek isteyen çocuğu ikna odalarına alıp ikna etmeye çalışmak, bunu laiklik gereğiyle yaptınız. Bunu yaparken de kendinizi laiklikle savundunuz. Peki senin savunduğun laiklikle, benim anladığım laiklik bir mi? Bir değil.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.