Başbakan Erdoğan’dan Dünya Ülkelerine Terör Sitemi: Yalnız Kalmışlığımızı Asla Affetmeyeceğiz
İSTANBUL– Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün Taksim Meydanı’nda polis ekiplerine yönelik gerçekleştirilen bombalı saldırı ve benzer saldırıların insanlığa ve hoşgörüye karşı gerçekleştirilmiş bir saldırı olduğunu belirtti. Yaşanan terör olaylarına rağmen Avrupa’nın bir çok ülkesinin Türkiye’ye gereken desteği vermediğini ifade eden Erdoğan, Avrupa’nın terör örgütüyle bağlantısı ispatlanan dernek, vakfı ve medya kuruluşlarının serbeste faaliyetine izin verdiğini belirtti. Batı ülkelerinden artık oyalama değil, somut adım beklediklerini vurgulayan Erdoğan, “Yarın terörün kökü kazındığında belki yaşanan acıları unutabiliriz. Ama yalnız bırakılmışlığı unutmayacağımız, affetmeyeceğimizi ve tarihi hafızamızdan bunun izlerini hiç silmeyeceğimizi ve silinmeyeceğini özellikle belirtmek istiyorum.” dedi.
Uluslararası Proje Yönetim Birliği’nin (IPMA) 24. Dünya Kongresi İstanbul Kongre Merkezi’nde gerçekleştirildi. Kongrenin açılışan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşcu, IPMA Organizasyon Komitesi Başkanı Miles Shapherd ve çok sayıda yerli yabancı davetli katıldı. Kongre Başbakan Erdoğan’ın gecikmesi sebebiyle yaklaşık 45 dakika geç başladı. Başbakan Erdoğan’ın gelişinden önce Mehter Takımı 40 dakika boyunca konser verdi.
Kongrede konuşan Başbakan Erdoğan, yabancı misafirlere İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olduğunu hatırlattı. İstanbul’un tarih boyunca hoşgörünün de başkenti olduğuna işaret eden Erdoğan, şehirde her dinin, inancın kendini özgürce ifade edebildiğini somut olarak göreceklerini belirtti. Farklı renklerin, seslerin ve kültürlerin İstanbul’da kaynaştığını ve İstanbul’un potansiyelinde eriyerek dünyaya hoşgörü mesajı verdiğini belirten Erdoğan, dün Taksim’de yaşanan terör olayını hatırlattı.
“DOSTLARIMIZDAN KURU AÇIKLAMALAR DEĞİL SAMİMİ DESTEK BEKLİYORUZ”
Newyork, Londra, Madrid’e yönelik terör saldırıları ile İstanbul’da yaşanan saldırının farklı olduğunu belirten Erdoğan, İstanbul’a yönelik saldırının aslında insanlığı, hoşgörüyü ve birlikte yaşama kültürünü hedef aldığını aktardı. Newyork, Londra ve Madrid’ye yaşanan saldırılar gibi Türkiye’de yaşanan terör saldırılarının da tek amacının şiddet olduğunu vurgulayan Erdoğan, dünya ülkelerine seslendi: “Bu uluslararası toplantı vesilesiyle siz seçkin konuklarımızın şahsında tüm dünyaya bir kez daha seslenmek istiyorum. Türkiye’nin zaman zaman maruz kaldığı terör eylemleri Türkiye’ye Türk milletine olduğu kadar insanlığı hedef alan, ortak değerlerini hedef alan saldırılardır. Terörün asıl hedefi hoşgörü zeminini, birbirine karşılıklı saygıyı, ortak yaşam kültürünü yok etmektir. İşte onun için bu teröre karşı tüm dostlarımızdan, tüm dünya ülkelerinden samimi destek bekliyoruz. Kuru açıklamalar, günü kurtarmaya dönük politikalar geçiştirmelere, oyalama taktikleri değil. Biz artık somut adımlar neticeler istiyoruz.” diye konuştu.
“TERÖRÜN HEDEFİ İNSANLIK”
Bazı Avrupa ülkelerinin terör örgütüyle bağlantıları ispatlanan dernek, vakıf ve medya kuruluşlarının faaliyetlerine müsaade ettiğini belirten Erdoğan, bütün uyarılara ve kendilerine ulaşan belgelere rağmen bazı ülkelerin teröre dolaylı ya da doğrudan destek vermekten kaçınmadığının altını çizdi. Tüm çabalara rağmen zaman zaman terör saldırıları sonrası ortaya çıkan tatsız manzaraların terör örgütü yanında teröre destek veren ülkelerin de ürünü olduğunu ifade eden Erdoğan, “Terörün hedefi Türkiye değil, terörün hedefi insanlık. Dolayısıyla tüm insanlığın, ülkelerin terörü lanetlemesini, ortak hareket etmesini hayati derecede önemli görüyorum.” dedi.
Türkiye’nin hoşgörü ve demokrasiye yönelik bu saldırıyı aşacağını vurgulayan Erdoğan, demokrasinin, özgürlüklerin standartların ilerlemesiyle terör örgütünün zemininin de ortadan kaybolacağını ve bir yerden sonra bataklığın kuruyacağını anlattı.
Erdoğan terör konusunda Türkiye’ye yeterince destek vermeyen ülkelere tepkisini şu sözlerle dile getirdi: “Yarın terörün kökü kazındığında belki yaşanan acıları unutabiliriz. Ama yalnız bırakılmışlığı unutmayacağımız, affetmeyeceğimizi ve tarihi hafızamızdan bunun izlerini hiç silmeyeceğimiz ve silinmeyeceğini özellikle belirtmek istiyorum.”