Batıl İnanç mı Yoksa Gerçek mi? Çocuklar Önceki Hayatları Hatırlayabiliyor

Fotoğraf: Pexels, Jonas Mohamadi

Çocukların canlı hayal güçleri vardır. Ancak bazı şeyleri veya detayları, uydurmaları veya yaşamış olmaları imkânsızdır – en azından bu hayatta deneyimlemiş olmaları mümkün değildir. Çocukların geçmiş yaşamla ilgili anıları anlatması, nadir rastlanan bir durum değildir.

Chase Bowman beş yaşında bir çocukken, birdenbire aşırı yüksek seslere ve gürültülere karşı bir fobi geliştirdi. Durumu garip kılan, daha önce gürültü veya yüksek seslerle ilgili, hiçbir olumsuz olay ile karşılaşmamış olmasıydı. Peki bu travma neden birdenbire ortaya çıkmıştı? Küçük Chase Bowman, bir gün annesi Carol’a bir takım şeyler anlatmaya başladı.

Gözleri kapalı bir halde annesinin kucağında oturan küçük Chase, beş yaşındayken asla tanık olamayacağı bir sahneyi, detaylı ve gerçekçi bir şekilde anlattı. Annesi Carol, Mysteries of Life NTD röportajında: “Bir kayanın arkasına çömeldiğini, üzerinde kirli bir üniforma olduğunu ve ucunda süngü takılı uzun bir tüfek taşıdığını söyledi” dedi.

Sonradan Carol Bowman, bunun oğlunun geçmiş bir yaşam anısı olduğunu ve kendiliğinden hafızasında tekrar canlandığını fark etti. Onun için de yeni bir durum değildi. Kendisinin de benzer deneyimleri olmuştu ve o “içimizde bir şeylerin asla ölmediğini” erken yaşlardan beri biliyordu.

Geçmişe Yolculuk

30’lu yaşlarının ortalarında Carol Bowman uzunca bir zaman, kronik akciğer problemleriyle mücadele etmişti. O dönemlerde, o an için anlam vermediği görüntüler ve sahneler görüyordu. Hastalığını tıbbi tedavi yöntemleriyle iyileştirme çabaları ve bu yöndeki tüm girişimler başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Son umudu, ona istediği rahatlamayı sağlayacak olan hipnoterapist Norman Inge’ydi.

Bowman “İki saatlik bir seans esnasında, akciğer travmasından öldüğüm iki yaşamımı gördüm. Bu çok duygusal bir deneyimdi” yorumunda bulundu. Gördüğü bir hayatında verem (tüberküloz) hastalığı yüzünden ölmüştü. Diğer bir hayatında ise, bir Nazi toplama kampında ölen genç bir anneydi. Hafızasının açılmasıyla, elde etmiş olduğu yeni farkındalık karşısında şaşkına dönmüş ve gözyaşlarına boğulmuştu. Seans sonrasında arınmış, hafif ve ferah hissetmişti. Bowman “En çok şaşırdığım durum ise, seanstan sonra ciğerlerimin temizlenip iyileşmesi oldu” dedi.

Oğlu Chase’in birden yüksek seslerden korkmaya başlaması üzerine, hipnoterapisti evine davet etti. Kendisine yardımcı olan terapistin, oğluna da yardım edebileceğini umuyordu. Terapist küçük çocuktan gözlerini kapatmasını ve yüksek sesleri duyduğunda ne gördüğünü anlatmasını istedi. Chase’in anlattığı hikâye “annesini hafif bir şoka” soktu.

“Bir savaştan ve o an ne yaptığını bilmediğinden söz etmişti. Her yerin duman içinde olduğunu ve sağa sola ateş ettiğini, fakat neye hedef aldığını tam olarak bilmediğini anlattı”. Ayrıca Chase seans esnasında ‘Karımı ve ailemi özledim’ demişti. Annesi “O an, benim için her şeyi değiştiren çok heyecan verici bir andı” dedi.

O andan itibaren Bowman, bu fenomeni daha yakından araştırmaya koyuldu. Kısa süre sonra bu olgunun sadece oğluna özgü olmadığını, dünyanın dört bir yanındaki sayısız çocuğun bunun gibi birçok kendiliğinden gelişen görüntüler gördüğünü keşfetti. Bayan Bowman daha sonra bu alanda önde gelen araştırmacılardan biri haline geldi. Birçok çocukla irtibata geçerek, onlara bu benzersiz deneyimlerinde eşlik ediyor.

Önceki Yaşamın Kalıntıları

Chase’in terapistinin de yaptığı, tam olarak buydu. Terapi sırasında, küçük çocuğun gördüklerini anlattığı süre boyunca, ona sakin ve hassas bir şekilde rehberlik etti. Beş yaşındaki çocuk, savaştan sağ kurtulma umuduyla kendini sağ el bileğinden vurduğunu anlattı. Bunun üzerine bir sedyeye yatırıldığını, bir çadıra götürülüp orada iyileşene kadar tedavi edildiğini ve iyileşince tekrar savaş alanına gönderildiğini anlattı.

Annesi çocuğun: “Ben oraya gitmek istemiyorum. Orada birçok insan var ve ben kimseyi öldürmek istemiyorum” dediğini hatırlıyor. Terapist Chase’e basit ve çocukların anlayabileceği bir dille yaklaşarak: “Yeryüzünde pek çok farklı hayat yaşıyoruz. Bazı yaşamlarda farklı rollere bürünürüz. Kimi zaman asker oluruz ve bazen bir asker olarak bir savaşta başkalarını öldürmemiz gerekir veya bazen kendimiz de ölebiliriz. Bu hiçbirimizin suçu değil” dedi.

Bu sözlerden sonra Carol, oğlunun sakinleştiğini hissetti. “Seanstan sonra bir şeyler değişmişti. Sadece birkaç dakika sonra çocuğum ayağa fırladı. Bir kurabiye alıp oynamaya gitti” diye anlattı. Kızı Sarah ise (dokuz yaşında) annesinin dikkatini bir başka duruma çekti: Kardeşi Chase’in önceki hayatında kendini vurduğu eli, şuanda şiddetli kronik egzamadan mustaripti. Bunun duyan Bayan Carol dondu kaldı.. şaşkına dönmüştü.

Terapi seansından birkaç gün sonra, çocuğun egzama hastalığı ve fobisi tamamen geçmişti. Bowman, “Altıncı doğum günü için bir davul seti bile istedi” dedi.

Batıl İnanç mı yoksa Gerçek mi ?

Carol Bowman ve oğlunun deneyimleri, onları hem duygusal hem de fiziksel düzeyde iyileştirmişti. Bayan Bowman diğer çocukların benzer geçmiş yaşam anıları olup olmadığını merak ederek, bu olayların benzerlerini yaşamış aileler ile temasa geçti. Görüştüğü pek çok ebeveynin benzer şekilde olağanüstü hikayeler anlatması onu bir hayli şaşırttı.

Bowman, “Çocuklar genellikle travmatik olan ölümlerini hatırlıyorlar” diyor. “Geçmiş yaşamları hatırlayarak duygusal ve hatta fiziksel olarak iyileşebileceğimizi anladım. Benim durumumda olduğu gibi travmatik ölümler, o anıların mühürlenmesine neden oluyor ve mevcut yaşamdaki travmayı donduruluyor” yorumunda bulundu.

Birçok ebeveyn, çocukları birden bire geçmiş hayattan söz edince şaşırıyorlar. Söz ettikleri anılar bazen kulağa zararsız, hatta sıradan geliyor. Birçoğu bunları çocukça fanteziler olarak düşünerek reddediyor. Ancak çocukların nasıl öldüklerini anlattıkları anlar, genellikle ebeveynlerin de duraklamasına ve kulak vermesine neden oluyor. Alanında uzman olan Bowman, yedi yaşın altındaki çocukların geçmiş yaşamlarını hatırlamalarının normal olduğunu söylüyor.

Reenkarnasyon inancının yaygın olduğu ve kabul gördüğü kültürlerde ve ailelerde, bu konular hakkında rahatlıkla konuşulabiliyor. Ancak reenkarnasyon veya ruhun başka bir bedene geçiş yaptığı inancı, doğu kültürünün aksine batı kültürlerinde bir hurafe olarak görülür ve reddedilir.

Anılardan Fazlası Mevcut

Bu alandaki bir diğer öncü Virginia Üniversitesi’nden Dr. Ian Stevenson’dur (1918-2007). Araştırma süresi boyunca geçmiş yaşamları hatırlayan yaklaşık 2.600 doğrulanmış vaka saptayıp toplamıştır. Bunlar Bayan Bowman’ın topladığı raporlarla birleştiğinde, ortaya daha net bir durum çıkıyor.

Fotoğraf: Unsplash, Artur Aldyrkhanov

Bowman “Çocuklar en çok 5 ila 7 yaşına kadar geçmiş yaşamdaki ölümlerini hatırlıyorlar. 7 Yaşından sonra, anılar hafızadan siliniyor” diyor. “Bu reenkarnasyona inansalar da inanmasalar da tüm kültürler ve aileler için geçerlidir. Dolayısıyla bu doğal olarak gerçekleşen bir durumdur.”

Çocuklar geçmişteki ölümlerini hatırladıklarında, bu somut ve gerçeğe dayalıdır. Genellikle olayları yukardan, yani havadan bir bakış açısı ve perspektiften anlatırlar. Deneyimlerin kendisi ne korkutucu ne de acı vericidir. Ancak bunlar travmatik koşullar altında gerçekleştiyse, çocuklar bu koşullarla ilintili fobiler gösterirler. Çocuklar daha sonra bu anıları anlatırken, yalnızca orada bulunmuş bir kişinin bilebileceği ayrıntılardan söz ederler. Diğer dikkat çeken bir ayrıntı, çocukların bu deneyimlerden söz ederken, normalden daha geniş ve zengin bir kelime haznesi kullanmalarıdır.

“Çocuğunuz Normal ve Her Şey Yolunda”

Birçok araştırmacı, reenkarnasyonun gerçekliğini kanıtlamayı hedef edinmiştir. Fakat Stevenson böyle yapmadı. Çalışmasıyla yapmak istediği tek şey; nadir, bazen benzersiz doğum lekeleri ve doğum ile birlikte gelen ve hiçbir tıbbi açıklaması olmayan beden kusurları için açıklamalar sağlamaktı. Bu nedenle insanların doğum kusurları ve doğum izleriyle, hatırladıkları geçmiş yaşamlarındaki ölümlerinin, şaşırtıcı bir şekilde birebir uyuştuğu gerçeğini ortaya koymak istemişti.

Bayan Carol Bowman da reenkarnasyonun var olduğunu kanıtlamakla ilgilenmiyor. Bunun yerine, birçok ailede kendiliğinden meydana gelen bu deneyimlerin doğru ele alınmasına ve ortaya çıkmış travma ve fobilerin iyileşmesine yardımcı olmak istiyor. Bayan Carol Bowman bu tür bir iyileşmenin ne kadar etkili ve güçlü olabileceğini kendi deneyimlerinden biliyor.

“Bunun gerçek bir olgu olduğu konusunda ebeveynleri eğitmenin benim işim olduğunu hissediyorum. Bu doğal bir fenomen. Çocuğunuzla ilgili her şey yolunda” diye vurguluyor.

Geçmiş yaşam regresyonunda, genellikle hipnoz içeren tedavilerde uzmanlaşmış terapistler vardır. Çocuklara doğru rehberlik edildiği ve doğru sorular sorulduğunda tedavi amacına kendiliğinden ulaşılır.

Ruh İyileşmek İstiyor

Chase bir gecede iyileştikten sonra, 9 yaşındaki kız kardeşi Sarah da geriye dönme seansını denemek istedi. Sarah da seans esnasında, çiftlikte geçen bir hayattan bahsetti. Henüz küçük bir kızken bir gece yatağına gitmiş ve daha sonra o zamanlar bulunduğu evde büyük bir yangın çıkmış. Kendisi üst kattaymış ama anne ve babasının nerede olduğunu bilmiyormuş. Küçük kız, alevli bir kirişin çatıdan üzerine düştüğünü ve öldüğünü hatırlıyor.

Bowman “Bunu hatırladığında çok üzüldü ve duygulandı” diyor. “Çoğu zaman çocuklar ölüm deneyiminin beden dışı kısmını hatırlar. Kızım ağlamayı bıraktıktan sonra ailesinin onu kurtarmaya çalıştığını hatırladı.”

Sarah, sürekli olarak şu an yaşadığı evin bir gün yanabileceği korkusuyla yaşıyordu. Annesi sonradan kızının yatağının altına daima dolu bir çanta koyduğunu öğrenmişti. Sonunda kız odasına gitti, çantayı çıkardı ve boşalttı. Bowman “Bu yaklaşık 10 dakika sürdü ve bu ona iyi geldi” yorumunda bulundu. “Anıların ortaya çıkmasının bir nedeni var. Bence bu neden, ruhun iyileşmek istemesi.”

İnsan ruhu çoğu zaman, yakın geçmiş yaşamlarından bir travma veya bitmemiş bir görev ile ilgili çözümler arar. Bowman insanların bazen dünyanın diğer ucundaki veya binlerce yıl önceki geçmiş yaşamlarını bile hatırladıklarını söyledi.

Ancak birçok çocuk bu anıları aniden hatırlar ve bazen bu şaşırtıcı sürpriz onlara ağır gelir. Çünkü çocuklar “Geçmiş yaşamlarında olan bir şeyle şu anda başlarına gelen bir olay arasındaki farkı ayıramayacak durumdalar.”

Ölümden Sonra Yaşam

Bowman “Biz sürekli değişim içeresindeyiz. Kültürümüz, dinimiz değiştirebilir. Erkek ya da kadın olabiliriz – binlerce yıl boyunca pek çok şey deneyimledik. Ortalama kaç hayatımız vardı bilmiyoruz. Bu ruhtan ruha değişebilir. Hepimiz yol boyunca çok farklı deneyimler yaşadık” dedi. “Umarım bu geçmiş deneyimler, farklı kültürlere, farklı ten renkleri ve bunun gibi şeylere daha açık ve önyargısız yaklaşmamıza vesile olur. Yani bu anlamda, bizler evrensel varlıklarız.”

Bowman terapi seansından yıllar önce bir gün, reenkarnasyon konusunda ilk kez farkındalık geliştirmişti. “Sahilde bulunduğum bir günde, güneşi doğuşunu izlediğim bir anda, hepimizin enerji olduğunu ve o enerjiden oluşan kısmın asla ölmeyeceğini fark ettim” dedi.

Bowman “Konuyla ilgili birçok vaka mevcut. Açık fikirli olan herkes için, olgunun var olduğu ile ilgili kanıtlar vardır. Başka insanların deneyimlerinin, farkındalığımızı genişletebileceğini ve belki de bizi daha şefkatli bireyler haline dönüştürebileceğini düşünüyorum” dedi. Bowman konuşmasını “Bu olguların bize umut verdiğine inanıyorum. Bir şey için bir bedel ödememiz gerektiğinde, ikinci bir şansımız olur. Bir çatışma sonucu öldüğümüzde, geri dönüp durumu düzeltebiliriz veya bir şeyleri kapatabiliriz. Bence bu, çok umut verici bir bakış açısı” diye bitirdi.

Bu makale ilk olarak theepochtimes.com’da şu başlık altında yayınlanmıştır: “More Children May Remember Past Lives Than You Expect

Yazan: Catherine Yang, The Epoch Times Almanya
Çeviren: Evren Durmaz, The Epoch Times Türkiye

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.