Birleşik Krallık Hükümeti COVID-19 Politikasını Eleştirenleri Sosyal Medyada Hedef Aldığını İnkar Etti

Sosyal Medya Logoları Foto : Pixabay

Birleşik Krallık hükümeti, birimin sözde dezenformasyonunu işaretlerken, COVID-19 politikalarını sesli olarak eleştirenlerin, faaliyetlerini takip etmekle suçlanmasının ardından, Dezenformasyonla Mücadele Birimi’ni (CDU) kapatması için yeniden baskıyla karşı karşıya.

Hükümet, birimin gazetecileri ve milletvekillerini sosyal medya platformlarında işaretlemesinin yasaklandığını söyleyerek bireyleri hedef aldığını yalanladı.

CDU, 5 Mart 2020’de kuruldu. Hükümet bakanlarına göre, çevrimiçi anlatıları ve eğilimleri izliyor ve “zararlı içeriği şart ve koşullarına uygun olarak kaldırmak ve yetkili bilgi kaynaklarını teşvik etmek” de dahil olmak üzere, “platformlarındaki potansiyel olarak zararlı içeriği hızlı bir şekilde tanımlamak ve bunlara yanıt vermelerine yardımcı olmak için sosyal medya platformlarıyla yakın bir şekilde çalışıyor.”

Telegraph gazetesi Cuma günü yayınladığı haberde birimi, hükümetin sokağa çıkma yasakları, okulların kapatılması, maske zorunluluğu ve önerilen aşı pasaportu gibi COVID-19 politikalarını eleştirenlerin faaliyetlerini gizlice izlemekle suçladı.

Rapora göre, Bilgi Edinme Özgürlüğü ve veri koruma talepleri yoluyla açıklanan belgeler, CDU’nun okulların kapatılmasına tepki olarak çocuk refahı kampanya grubu UsForThem’i kuran Molly Kinsley’in 24 sosyal medya yorumunu ve Londra Hijyen ve Tropikal Tıp Okulu’nda araştırma görevlisi olan ve çocuklara toplu COVID-19 aşısı yapılmasına karşı çıkan Dr. Alexandre De Figueiredo’nun Twitter’daki bir paylaşımını işaretlediğini gösterdi.

Raporda De Figueiredo’nun tweetinin ilk olarak CDU’nun interneti taramak için kullandığı bir yapay zeka firması olan Logically tarafından işaretlendiği belirtildi. Şu anda feshedilmiş olan bir başka hükümet birimi olan Hızlı Müdahale Birimi’nin (RRU), Oxford Üniversitesi Kanıta Dayalı Tıp Merkezi Direktörü Carl Heneghan tarafından yazılan makaleleri “kaydettiği” belirtildi.

Raporda ayrıca CDU’nun o dönemde bağlı olduğu Kültür, Medya ve Spor Bakanlığı’nın Facebook ve Twitter gibi sosyal medya platformlarında “güvenilir işaretleyici” statüsüne sahip olduğu, yani şirketlerin içerik denetleme taleplerini hızlı bir şekilde yerine getirdiği belirtildi.

Yine Mart 2020’de kurulan RRU geçen yıl kapatılırken, CDU şu anda Bilim, Yenilik ve Teknoloji Bakanlığı bünyesinde faaliyet göstermeye devam ediyor.

Bir hükümet sözcüsü bireylerin hedef alındığını yalanladı.

The Epoch Times’a e-posta ile gönderilen açıklamada, “Birimin amacı, kamu sağlığını ve ulusal güvenliği korumak için, çevrimiçi olarak kamuya açık bilgileri kullanarak anlatıları ve eğilimleri izlemektir” denildi.
“Hükümet hiçbir zaman bireylerin faaliyetlerini takip etmemiştir ve gazetecilerin ve milletvekillerinin sosyal medya platformlarına yönlendirilmesine yönelik genel bir yasağı vardır. Bu raporda adı geçen kişilerin hiçbiri hükümet tarafından sosyal medya platformlarına yönlendirilmemiştir ve aksi yöndeki her türlü iddia nesnel olarak yanlıştır.”

Facebook’un sahibi olan Meta, Epoch Times’ın yorum talebine yanıt vermedi. Twitter’a e-posta ile gönderilen aynı talebe ise kaka emojisinden oluşan otomatik bir yanıtla karşılık verildi. Twitter’ın CEO’su Elon Musk, Mart ayında, platformda gazeteciler yorum talebinde bulunduğunda, emojinin otomatik olarak gönderileceğini duyurmuştu.

Hükümetin karşı dezenformasyon birimlerini George Orwell’in distopik romanı “1984 “deki propaganda departmanından esinlenerek “Hakikat Bakanlığı” olarak adlandıran sivil özgürlük grubu Big Brother Watch, CDU’nun “derhal görevden uzaklaştırılması [ve] soruşturulması” çağrısını yineledi.

Eski bakan Jacob Rees-Mogg, devam etmekte olan COVID-19 Soruşturmasını “muhalefeti bastırmak için kullanılan baskıcı yöntemleri” araştırmaya çağırdı.

Telegraph’a verdiği demeçte, “Eski Sağlık Bakanı Matt Hancock’un mesajlarından, kamuoyunu manipüle etmek için adımlar atıldığı ve şimdi de ifade özgürlüğünü durdurmak için el altından yöntemler kullanılmış olabileceği anlaşılıyor” dedi.

Rees-Mogg, Hancock’un COVID-19 salgını sırasında yetkililerle yaptığı ve Mart ayında yayınlanan WhatsApp yazışmalarına atıfta bulunuyordu. Virüsün Alfa varyantının ortaya çıkışıyla ilgili olarak halkla nasıl iletişim kurulacağına dair mesajlardan birinde, “yeni türle herkesin ödünü koparıyoruz” yazıyordu.

CDU’nun soruşturulması çağrısı, Eski Başbakan Boris Johnson’ın COVID-19 soruşturmasına “düzenlenmemiş tüm WhatsApp” mesajlarını teslim etmeyi kabul etmesinin ardından geldi.

Resmi Soruşturmanın Başkanı Lady Hallett, geçen ay bu mesajları talep etmiş ve pandemi sırasında Birleşik Krallık hükümetinin temel siyasi ve idari karar alma süreçlerine ışık tutması bakımından önemli olduğunu belirtmişti.

Kabine Ofisi mesajların soruşturmayla açık bir şekilde ilgisiz olduğunu savunurken Hallett bu iddiayı reddetti.

Haber : Lily Zhou, The Epoch Times

Çeviri : Tijen A.Ç., The Epoch Times, Türkiye

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.