Bisiklet sporcuları maalesef ülkemizde bisikletliler konusunda bilinç hala yeterli düzeyde olmadığı için sürekli çeşitli tehlikelerle karşı karşıya kalıyor. Bazen bu tehlikeler hayatlarına mal olabiliyor. Hayatını bisiklet sporuna adamış Alperen Ahmet Yurteri’nin yaşam hikayesi bu konuda tüylerinizi diken diken edecek bir örnek.
2017 yılı trafik istatistiklerine göre ölümlü ya da yaralanmalı kazaya karışan bisiklet sayısı 7.518 idi. Toplam kazaya karışan araç sayısı ise 294.515. Ölümlü ve yaralanmalı kazaların tamamının yaklaşık %3’ü civarında. 2018 yılında ise ölümlü ya da yaralanmalı kazalara karışan bisiklet sayısı 8.514. Toplam kazaya karışan araç sayısı 300.704. Yani ölümlü ve yaralanmalı kazaların tamamının yaklaşık %3’ü civarında. 2019 yılına geldiğimizde de ölümlü ya da yaralanmalı kazalara karışan bisiklet sayısı 8.187. Toplam kazaya karışan araç sayısı ise 280.183. Yani ölümlü ve yaralanmalı kazaların tamamının yaklaşık %3’ü civarında.
Türkiye’deki Trafik Kaza İstatistikleri 2003 yılından beri Emniyet Genel Müdürlüğü ve Türkiye İstatistik Kurumu işbirliği ile yayınlanmakta. Ve EGM web sitesi üzerinden bu kaza verilerine ulaşılabilmekte. Fakat bisikletli kaza ölümleri ya da yaralanmaları hakkında net bir istatistik yok. İstatistiklerde kazalara karışan bisiklet sayısı olsa da, bisikletli kazaların oluş nedenleri ve sonucu, ortaya çıkan ölümler, yaralanmalar, sakatlıklar veya maddi hasarlarla ilgili net bir bilgi yok. Ama şu bir gerçek ki, bisikletliler trafikte saygı görmüyor ve neredeyse hayatları hiçe sayılıyor. Bisikletli bilinci ülkemizde o kadar az gelişmiş ki, profesyonel sporcular bilekazalara kurban gidebiliyor.
Bir bisiklet sporcusunun yok olan spor hayatı
Bu konu ile ilgili verebileceğimiz gerçekten çok önemli bir örnek var; Alperen Ahmet Yurteri. Yurteri şu anda Mersin Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bisiklet antrenörlerinden. 2006 yılında lisansını alarak bisiklet sporuna amatör olarak başlamış. Lisansını aldıktan sonra kulüpler arası puanlı yarışlara katılmak için hazırlıklarına başlamış. Girmiş olduğu ikinci yarışında Türkiye 5.ciliği sırasına oturmuş. Gelen başarı ile birlikte tüm zamanını bisiklet antrenmanlarına vermeye başlamış ve okulu bir kenara bırakmış. 2008 yılının başında sezon açılış yarışlarında gösterdiği performans ile Türkiye Genel Klasman liderliğine oturmayı başarmış. O sene milli takıma girmesini sağlayacak kadar iyi dereceler almış.
2010 yılında genç kategoriye geçmiş. O sene aldığı dereceler ile Türkiye klasmanında ilk ona girmiş. Aldığı dereceler ile milli takıma kabul edildikten sonra Marmaris’teki milli takım kampına gitmiş. Burada yaptıkları bir antrenman sonrasında dingin bir seviyedeki soğuma pozisyonunda kaldıkları otele doğru pedal çevirirlerken, bankadan para çekmek için aracını yolun ortasına fevri bir şekilde park etmiş bir araca frenlere basmasına rağmen kaçınılmaz bir şekilde çarpmış. Grubu kontrol eden bir ön bir arka iki eskort olmasına rağmen, grubun en arkasından dinlenme pozisyonunda geldiği için, öndekilerin aracı fark edip kaçabilmelerini sağlayan fırsattan mahrum kalmış ve çaresizce arabaya çarpmış. Sürücünün bu hatası köprücük kemiklerinin kırılmasına sebep olmuş. Böyle bir hata Yurteri’nin büyük umutlarla hazırlandığı Almanya’da yapılacak olan Grand Prix yarışlarına katılamamasına sebep olmuş.
İkinci beklenmeyen kaza
Yurteri’nin köprücük kemiği kırıldıktan sonra iyileşmesi 6 ayı bulmuş. Bunun yanında kaybettiği performansı yakalayabilmesi için de bir seneden fazla çalışması gerekmiş. Bu toparlanma dönemin sonunda da elit kategorisinde yarışmaya başlamış. Daha zor bir kategori olduğundan çok çalışması gerekmiş. Gençlik ve Spor Müdürlüğünün sağladığı olanaklarla yapmış olduğu dereceler 2011, 2012 ve 2013 yıllarında çok dikkat çekmiş. 2014 yılının sonunda takım olarak Türkiye ikincisi olmalarının arından, milli takıma girme heyecanı ile birlikte 2015 yılı sezon başlangıcı için çalışmaya başlamış. Mersin’de yapılacak olan bu başlangıç ile iyi bir çıkış yapmayı böylece milli takıma girerek olimpiyatlarda yarışmayı planlıyormuş. Milli takım kampına seçilen arkadaşı ile birlikte yarışa çok iyi hazırlanmış. Sezonun son antrenmanı bittikten sonra evlerine dönerken, o saate otoban yolunu kullanması gereken bir TIR, çevreyolunda, yüksekliğinden dolayı Yurteri ve arkadaşlarını fark etmemiş ve kavşakta dönüş kurallarını da ihlal ederek onlara arkadan çarpmış. Ölümden dönen Yurteri’nin bacağı altı yerinden kırılmış ve ayağında doku zedelenmesi meydana gelmiş.
Yurteri biraz iyileştikten sonra tekrar yarışlara girmeye karar vermiş. Sakatlığı tam geçmemiş olmasına rağmen iyi dereceler almayı başarmış ve milli takımdan davet almış. Milli takıma girmeyi çok istediği için kampta acılarını kimseye fark ettirmeden çalışmalarına devam etmiş ama artık çektiği acılara dayanamayacak hale geldiğinde yapacak bir şey kalmamış. Bu kaza onun spor hayatının sona ermesinin sebebi olmuş.
Antrenman sırasında darp edilen antrenör
Yurteri artık yeterli performans ile yarışamayacağını anladığı zaman bisiklet antrenörü olmaya karar vermiş. Antrenör olmak için talep edilen gereklilikleri tamamladıktan sonra Mersin Gençlik ve Spor Müdürlüğüne bağlı olarak antrenörlük yapmaya başlamış. Ama aksilikler yine peşini bırakmamış.
Yurteri, yarışlara hazırladığı sporcular ile birlikte bir gün ısınma antrenmanına çıkmış ve sporcuların güvenliğini sağlayabilmek için de gruba motorlu eskort takibi yapıyormuş. Şehir merkezinden çıkana kadar ısınma halinde normal bir tempo ile seyretmişler. İnsanların kendilerine zarar vermemelerini sağlamak ve trafikteki diğer araçların kendilerini görebilmelerini sağlamak için ana grup halinde seyrediyorlarmış. Tulumba kavşağının altından geçip şehrin yukarısına doğru seyrederken yan bağlantı yolundan gelen araç, bisikletlileri hiçe sayarak, küçümseyen ve tehdit eden bir tavırla ellerini kollarını sallayarak bisikletlilerin yoldan çekilmeleri için kornaya basmış. Frene bile basmayan sürücü, arabasını direk bisikletlilerin üzerine sürmüş. Yurteri de duyduğu kaygı ile kornaya basarak sürücüyü uyarmaya çalışmış. Bunun üzerine tehditler savurmaya başlayan sürücü sporculardan bisikletlerini sağa çekmelerini istemiş.
Yurteri de dikkatleri üzerine çekerek grubun güvenliğini sağlamak için motoruyla yavaşlamış ve sağa çekmiş. Sporcular bu arada uzaklaşabilmişler. Arabanın içinden inen gençler tehditler savurarak Yurteri’nin üzerine yürümüş. Yurteri bu işi konuşarak çözmek isteyip uzaklaşmak istediyse de bu kişiler ona saldırmayı tercih etmiş. Kendisi de kendini korumak amacıyla karşılık vermek zorunda kalınca bir kavga patlak vermiş.
Bu şahıslar uzaklaşınca Yurteri hastaneye giderek darp raporu almış ve karakola giderek suç duyurusunda bulunmuş.
Aslında Yurteri’nin başına gelen bu şeyler tüm bisiklet sporcularının ve bisiklet sürücülerinin her gün burun buruna geldiği şeyler. 2018 yılında 8 tane bisiklet sporcusu hayatını kaybetti ve hepsi arkadan çarpma sonucu hayatını kaybetti. Bisiklet sporcuları ve sürücüleri yalnızca her an kaza riski ile de yaşamıyorlar, aynı zamanda yollarda çeşitli türde kötü muameleler ile de karşı karşıyalar. Peki bu konularda yapılabilecek şeyler var mı?
Ehliyet almadan önce herkes altı ay bisiklet kullanmalı
Yurteri’ye göre yapılabilecek çok şey var. Bunlardan ilki, her sürücünün bisikletlilere karşı duyarlılığı arttırmak için ehliyeti alacak olan kişilerden önce 6 ay bisiklete binmesinin istenmesi. Avrupa’da yapılan bir uygulama bu. Avrupa’da insanlar şoför olmadan önce bisikletliye saygıyı öğreniyorlar. Bunun yanında Yurteri’ye göre bisiklet yollarının artık uygulamaya konulması şart.
İkinci olarak yapılması gereken şey ise bisiklet sporcularına karşı halkta bir duyarlılık oluşturulması. Antrenmanlar genellikle şehir içerisinde olduğu ve insanların olduğu yerlerde yapıldığı için bu bir anlayış ve kültür meselesi de. Aslında bisikletçiler ile yardımlaşmak isteyen kişiler çoğunlukta olmasına rağmen onda bir kişinin bunu istememesi bile yukarıda anlattığımız sonuçları doğurabiliyor.
Trafik polisleri bisiklet sporcularına eskortluk yapmalı
Ayrıca bisiklet sporcuları haftanın 5 günü antrenman yapıyor. Bu yüzden bir eskort sistemi dahilinde bu antrenmanların yapılması elzem. Şu ana kadar bu bisikletçiler tarafından da gündeme getirilmemiş bir konu. Bisiklet dernekleri bu eskortları edinebiliyorlar. Ama bisiklet sporcuları için maalesef bu sağlanmıyor. Örneğin bisiklet sporcuları antrenman yaparken belirli bir antrenman programına göre çalışıyorlar. Sporcuların, belirli bir kilometrede ve belli nabız sayılarında belirli bir mesafeyi kat etmeleri gerekiyor. Sporcular, eskortsuz çıkmış oldukları antrenmanlarda belli bir tempoyu sürdürmek zorunda oldukları için bazen ışıkta durmadan geçebiliyorlar. Gezici gruplarda bu tür bir davranış normal olmamasına rağmen, antrenman yapan gruplarda bu gayet normal bir şey. Sprocuların bu tempoyu sürdürebilmeleri için de trafik polislerinin onlara eskortluk yapmaları şart.
Bunun yanı sıra yukarıda anlattığımız gibi bisiklet sporcuları zaman zaman çeşitli türde tacizlere de maruz kalabiliyorlar. Bu durum onların yaralanmalarına, kaza yapmalarına ve hatta sakatlıklarına bile yola açabiliyor.
Yurteri, “Bu yüzden Gençlik ve Spor Müdürlüğü, Valilik ve Emniyet arasında bisiklet sporcularını koruyacak koordineli bir çalışmanın yürütülmesi çok önemli” diyor. Bisiklet antrenörleri, bisikletçilerin antrenman yaptıkları güzergahları, antrenman saatleri de dahil olmak üzere program halinde önceden valiliğe bildiriyor. Ama ne Valilik ne de Trafik Şube Müdürlüğü bu güzergahlarda bisikletçileri güven altına alabilecek her hangi bir çalışma yapmıyor.
Bu bağlamda Mersin’de bisikletçiler genellikle Adnan Menderes Bulvarı ile Kızkalesi yolunda, Fındıkpınarı yoluyla Gözne yolunda ve Ayvagediği yolunda yoğun olarak antrenman yapıyorlar. Özellikle yaz aylarında Kızkalesi yolunu hem amatör bisikletçiler gezmek amacıyla hem de profesyonel bisikletçiler antrenman yapmak maksadıyla çok kullanıyorlar.
Sporcular tarafından devriye gezen polislerinbu konuda bisiklet sporcularına yardımcı olabileceği düşünülüyor. Polislerin belirli bir devriye çizelgeleri var. Bisiklet sporcularının da onların devriye çizelgelerine uyan antrenman programları bulunuyor. Sadece ufak bir görevlendirme ile onların bisiklet sporcularının yanında olması ya da sporcuların yanında görünmelerinin bile çok şey değiştireceği ve sporcuları trafik koşullarından veya onları sıkıştıran olaylardan koruyacağı bir gerçek.
Antrenman güzergahlarına gerekli uyarılar yerleştirilmeli
Sporcuların antrenman yaptıkları güzergahlara gerekli tabelaların yerleştirilmesi ise başka bir önlem. Bisiklet sporcularına antrenman sırasında seyir halindeyken yaklaşma mesafesi 1,5 metre. Bu mesafe 1,5 metrenin altına düştüğü zaman sporcu, aracın rüzgar sirkülasyonundan etkilenip, dengesini kaybederek düşebiliyor. Örneğin 100 veya 150 km hız ile giden bir aracın açmış olduğu rüzgar çukuru bisikletliyi çok etkileyebiliyor. Karayolları Müdürlüğünün bisikletçilerin yoğun olarak antrenman yaptıkları güzergaha 5 ila 10 km aralıklarla uygun tabelaları yerleştirmesi ve sürücüleri bu konuda uyarması bisiklet sporcularını rahatlatabilir ve onlara ek koruma sağlayabilir.
Bisikletli yaşam hakkında farkındalık yaratmak için medyanın kullanılması çok önemli
Tüm bu önerilenlerin yanı sıra bisiklet sporunun yöneticileri, antrenörler, il temsilcileri zaman zaman radyo ve televizyon programlarına alınıp, yerel yayınlarda bu işle alakalı izinlerin nasıl alındığı, hangi yol güzergâhlarında antrenmanların yapıldığı gibi konuları anlatması gerekiyor. Bunun yanında şehirdeki billboardlar ve benzer iletişim araçları kullanılarak halkı güzergâhlar konusunda bilinçlendirmek ve sporculara karşı daha dikkatli ve duyarlı davranmaları konusunda onları teşvik etmek için kampanyalar düzenlemek de farkındalığın arttırılması açısından çok önemli. Bu çalışmaların ise tüm Türkiye’de yapılması gerekiyor.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.