Epoch Times / Matthew Robertson
Yakın tarihin en büyük siyasi davasında yargılanan Çin Komünist Partisi’nin en önemli üst düzey yöneticilerinden biri Bo Xilai 21 Eylül’de ömür boyu hapse mahkum edildi. Ayrıca tüm siyasi haklarını kaybetti ve şahsi mal varlığına el konuldu. Bo Xilai, Jinan Orta Mahkeme’de rüşvet, yolsuzluk ve gücün kötüye kullanılması suçlarından yargılanmıştı.
Bu dava ve gecen yıl başlayan skandal hem Çin’de hem de tüm dünyada yakından takip ediliyordu. Yönetim tarzı rejim içerisinde kriz yarattığı için ve merkez yönetime bir tehdit oluşturduğu için, Bo’nun davası Çin siyasi sistemi için çok büyük bir öneme sahipti.
Mahkeme, kararını Çin’in twitter’ı olan Weibo web sitesinden yayınladı. Karara göre, Bo 20 milyon yuan (3.2 milyon dolar) tutarında rüşvet almakla, 5 milyon yuan zimmetine geçirmekle ve karisinin İngiliz işadamı Neil Heywood’u öldürme vakasında gücünü kötüye kullanmakla suçlandı.
Daha önce, Çin Komünist Partisi içerisindeki kariyer merdivenlerini tırmanırken adalet ve güvenlik sistemlerini ihlal eden Bo Xilai, eleştirilerin hedefi olmuştu.
En son Chongqing parti sekreterliği görevindeyken binlerce işadamından ve muhaliften yargı sistemini kullanarak para sızdırmak ile suçlanmıştı.
Ayrıca bir önceki siyasi görevlerinde ise 10’dan fazla ülkede Eski Parti Sekreteri Jiang Zemin’e yardım ederek Falun Gong’a işkence edilmesine ve on binlerce kişinin ölümüne sebep olmuştu. Falun Gong’a uygulanan işkence yüzünden zorunlu işçi kamplarının büyütülmesinde ve özellikle kadınlara bu kamplarda işkence yapılmasında öncü olmuştu.
Davanın şeffaflığı tartışma yaratmıştı. İnsan hakları avukatı Liu Zhengqing Epoch Times ile yaptığı röportajda “Duruşma bir tiyatro gibiydi. Bo despot biri. Eğer Çin’in başına geçmiş olsaydı Mao Zedong’dan daha kötü olurdu” dedi.
Bo üç suçlamadan yargılandı ancak geçen yıl tutuklandığında hakkında 6 suçlama vardı. Bunun yanı sıra, Liu “Organ ticareti, darbe girişimi veya anti-mafya kampanyasına duruşmada hiç değinilmedi” dedi.
Bo’nun üst düzey güvenlik yetkilisi Zhou Yongkang ile birlikte iktidarı ele geçirmek için bugünkü parti lideri Xi Jinping’e karşı darbe planı yaptığı da iddia edilmişti. Liu’ya göre bu suçlama rüşvet skandalından çok daha önemli.