Böcekten gömleğe: İpeğin Datça’daki büyüsü

Yaz sezonu başlarken Datça’daydım. 90 lı yıllarda, Muğla’da öğrenciyken, Datça’ya birkaç kez gelmiştim fakat bu gelişim en güzeliydi ve çok sayıda güzel insanı tanıma fırsatı yakaladım.

Özellikle eski Datça’nın atmosferi çok güzel. Ben ve arkadaşlarım taş evleri ve bahçelerini çok sevdik. Eski Datça bölgesinde ilk tanıştığımız insan ise, antik Cafe&Bar’ın güler yüzlü ve bir o kadar da güzel elemanı Naile hanım oldu. Can Yücel sokağının hemen başında bulunan Antik cafe, ağaçlar içerisinde kurulmuş çok şirin ve insanı kendisine çeken bir mekan.

İpek ürünlerin sergilendiği Datça Sanat isimli mekanın hemen arkasındaki Antik Kafe, ağaçlar arasına gizlenmiş bir güzellik. Eski datça'yı gezerken dinlenmek için çok ideal bir mekan oluşturulmuş.mekan

Etrafı dolaştıktan sonra soluklanmak için bu mekana oturduk. O an farkında değildik ama kafenin sahipleri olan Yaşar Bey ve eşi Müberra hanımdan, ilginç hikayeler öğrenecektik.

Bankacılık kariyerini bırakan Yaşar Aydoğan eşiyle birlikte Datça'ya yerleşerek ipekböcekçiliğine başladı. Çiftin geçtiğimiz günlerde Datça'da sergilenen ipek ürünleri nefes kesici güzellikteydi. Üstteki fotoğrafta Yaşar Bey, kıyafetini sergileyen manken ile birlikte görülüyor.

Uzun yıllar bankacılık yapmış olan bu sempatik çift, 2003 yılında bir haftalık tatil için geldikleri Datça’dan çok etkilenmiş ve buraya yerleşmek istemişler. Bu kararı vermek onlar açısından pek kolay olmamış fakat İstanbul’u ve kariyerlerini terk ederek, 2005 yılında Datça’ya yerleşmişler.

  Yaşar AYDOĞAN

         “Böcekten gömleğe”

Yaşar Aydoğan İstanbul doğumlu. Ortaokul yıllarında, hafta sonları tarihi yarımadayı ve Kapalı Çarşıyı gezmekten büyük keyif alırmış. Tarihe olan tutkusu Osmanlı kültürünü araştırmasına sebep olmuş. ‘‘Kendime geldiğimde Anadolu’nun kültür okyanusunda kaybolmuştum adeta’’ diyor. Bu tarih yolculuğu sonrası, 2001 yılında Sultanahmet’teki Caferağa Medresesinde vitray ve sedef eğitimleri almaya başlamış, ardından da üretime yönelmiş.

Vitray ve sedef çalışmaları devam ederken, 2006 yılında seramik hocası Fuat Kökek ile tanışması, üretim alanının tamamen değişmesine neden olmuş: ‘‘İpekböcekçiliğinin büyüsü onu bir anda sarıp sarmalamış.

ipekböceği yetiştiriciliğinden başlayıp tekstil ürünlerine ulaşan süreç adeta bir doğa mucizesi.

Bu işe gönül verdiği için Datça’daki ipekböcekçiliğini ve dokumacılığını araştırıp, öğrenmiş. Datça’da tarım alanlarının sınırlı olması ve pamuk ekiminin çok az yapılabilmesi, ipek böceği yetiştiriciliğinin gelişmesini doğurmuş. El dokuması ipekli ürünler, günlük hayatın her alanında bolca kullanılmış. Datça’da dokuma sadece ipekten yapılmış olup, 80’li yıllarda bitmiş.

Bu arada şunu da şiddetle belirtmek gerekiyor ki, Yaşar ve Müberra çiftini sevmeniz için onlarla birkaç dakika sohbet etmeniz yeterli; eğlenceliler, hoşsohbetler, sıcakkanlılar, dürüstler. İdeallerinin peşinden koşmaları ve mücadeleci ruhları bizlere keyif verdi.

Yazımızın ikinci bölümünde ipeğin üretim aşamalarına ve Müberra hanımın takı çalışmalarına değineceğiz.

 

 

 

 

 

 

Yanıt Ver

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.