18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 104. yılı dolayısıyla ülkenin birçok yerinde törenler düzenlendi.
Çanakkale Savaşı sırasında yaptığı hamle ile 275 kiloluk top mermiyi kaldırarak adını tarihe yazdıran kahraman Seyit Onbaşı, Çanakkale zaferinin 104. yılında saygıyla anıldı.
Seyit Ali Çabuk veya Seyit Ali Onbaşı, 1889 yılının Eylül ayında, Balıkesir’in Havran İlçesi, Çamlık köyünde doğdu.
1909 yılında Osmanlı Ordusu’na katılan Seyit Onbaşı, Balkan Savaşı’nda çarpıştı.
1. Dünya Savaşı sırasında, Çanakkale Cephesi’nde Topçu Er olarak göreve başladı.
18 Mart 1915’te Müttefik Donanması, Çanakkale Boğazı’nı geçmek için taarruza geçti. Saatler boyu şiddetli çarpışma sürdürülürken, İngilizler’in “Ocean” zırhlısı zorluyordu. Saat 17:30 sularında kendisini taciz eden Rumeli Mecidiyesi’ni susturabilmek için, bütün şiddetli atışlarını kullanıyordu. Düşman saldırıları yüzünden güç sönmeye başlıyordu. İkindiyi İstanbul’da geçireceğini düşünen Haçlı zihniyeti, Seyit Onbaşı’yı hesaba katmamıştı.
Düşman saldırısı esnasında, kısa bir baygınlık geçiren Koca Seyid, kendine geldiği vakit etrafındaki bütün askerlerin şehit düştüğünü gördü. Denize doğru baktığında, düşman gemileri karaya iyice yanaşmış, taretlerden alevler yükseltiyordu. Seyid gemilere baktıktan sonra, topa ve yerde duran 215 okkalık (yaklaşık 275kg) mermiye baktı. Kendi deyimiyle mermi ona “Beni namluya sür” diyordu. Tarif edilmez bir kuvvetle gülleyi sırtladı. Daha önce top mermisi kullanmayan Seyid’in ilk iki mermisi boşa çıktı. Lakin sırtladığı 3. top, Ocean’ı dümen aksamından yara almasına sebep oldu. Mecidiye Tabyası’ndan gelen bu darbe, Ocean’ın yan yatmasına ve kontrolden çıkmasına neden olup, döşenen mayınlara çarparak tamamen batmasına yol açtı.
Saat 18:00’ı gösterdiğinde Seyid Onbaşı’nın darbesiyle düşman gemileri geri çekilme kararı aldı..
Savaş bittikten sonra, Koca Seyid’in 275 kiloluk mermi ile fotoğraf çekilmesi istendi. Fotoğrafçı geldi, hazırlıklar yapıldı. Onbaşı o günkü gibi mermiyi sırtında taşıması gerekiyordu. Lakin ne kadar zorlasa da mermiyi bir türlü sırtlayamadı. İşin içinde bir başka sırrın olduğu fark edildi. O an onu sırtlayabilecek bir güç gerektiren şartlar yoktu, bu gösteriş için yapılacak bir güç değildi.
Bunun üzerine tarihte simge haline gelen bu görüntü için aynı büyüklükte tahtadan bir mermi yapıldı. Seyid Onbaşı, o mermiyi sırtına alarak fotoğrafın karşısına geçti.
Devletin, ülkesine yaptığı kahramanlığından dolayı bağlamak istediği maaşı reddetti. Geri kalan yaşamını ise aynı şekilde hamallık yaparak mütevazı şekilde devam ettirdi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.