Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Şu ana kadar Barış Pınarı Harekatı bölgesine BM´nin açıkladığı rakama göre 30 bin kişi geri dönmeye başladı” dedi.
Çavuşoğlu, Ankara Dışişleri Bakanlığı’nda Almanya Federal Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Heiko Maas ile görüştü.
Toplantının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Çavuşoğlu, Türkiye’nin Suriye’deki sorunları çözmesi ve mülteci krizine yönelik çabalarının Almanya’da yeterince takdir edilmediğini belirtti.
Çavuşoğlu, “Bizim Almanya’dan beklentimiz aramızdaki müttefiklik ruhuna uygun olarak davranmaları ve teröre karşı mücadelede bizimle dayanışma içinde olmaları” şeklinde konuştu.
Bakan Çavuşoğlu, görüşmede ABD ve Rusya ile varılan mutabakata ilişkin Bakan Maas’e bilgi verdiğin belirterek, “Rusya´nın harekatın meşruiyetini ve sahada oluşan yeni durumu tanıdığını söyledim. Suriye´nin sınır bütünlüğünün temin edilmesi, bölgeden terör örgütlerinin temizlenmesi ve vatandaşların geri döndürülmesi önemli. Suriyeli vatandaşların gönüllü ve güvenli bir şekilde dönmeleri önemli. Dönen insanların temel ihtiyaçlarının karşılanması konusunda da başta Almanya olmak üzere tüm uluslararası toplumlar ve temsilcileri ile insan hakları komiteleri ile birlikte çalışıyoruz. 4 ülke olarak bir konferans yapmak istiyoruz. Fırat kalkanı ve zeytin dalı ile 365 bin kişi döndü” diye konuştu.
Suriye sınırında güvenli bölge oluşturulması teklifini Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 8-9 yıl önce atıldığını söyleyerek,
“Obama, havadan güvenliğin sağlanamayacağı nedeni ile bu fikri reddetti. En son Trump’ın teklifi oldu. Biz ABD ile samimi bir çaba sarf ettik güvenli bölge konusunda ama ABD´nin sahada samimi olmadığını gördük. Sonuç alamayınca Barış Pınarı Harekatı´nı başlattık. Sonrasında ilk olarak ABD ile ardından Rusya ile mutabakata vardık. ABD ile olan mutabakatımızın ilk aşamasında sonuç aldık. Şimdi Rusya ile vardığımız mutabakat çerçevesinde bu bölgelerden teröristlerin temizlenmesi, buraların istikrara kavuşturulması ve mültecilerin gönüllülük esası ile güvenli bir şekilde geri dönmesi söz konusu. Bunlara katkı sağlamak isteyen varsa biz buna varız. Şu ana kadar Barış Pınarı Harekatı bölgesine BM´nin açıkladığı rakama göre 30 bin kişi geri dönmeye başladı” dedi.
“Bizim Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalında askerimizin sivillere nasıl yaklaştığına herkes gördü. Yakalanan veya teslim olan teröristlere askerimizin, polisimizin nasıl yaklaştığını herkes görüyor. Şu anda sivillere yardım götürmeye başladık. Bu harekat başladıktan sonra Türkiye ve Suriye Milli Ordusu´na (SMO) yönelik karalama politikaları yapıldı. ‘Türkler Kürtlere saldırıyor, kimyasal silah kullanıyor’ denildi. En son Trump bile ABC kanalının yalan yayınları için ‘skandal’ dedi, tweet attı. O kadar çok gerçek dışı şeyler oldu ki, meğer ne kadar çok terör örgütlerinin sevenleri varmış. Biz en küçük bir şüphe de olsa bunu soruşturuyoruz. Biz en küçük insan hakları ihlalini bile kabul etmeyiz. Her iddiayı soruşturduk, soruşturuyoruz. Atılması gereken adımları atıyoruz. SMO’yu IŞID’çi olarak tanımlamak doğru değil. Fırat Kalkan´ı bölgesinde 3 binden fazla DEAŞ´lıyı onlarla birlikte etkisiz hale getirdik. SMO, DEAŞ ile mücadele ederken alkışlıyoruz; ama PKK ile mücadele ederken birden onları DEAŞ’çı, IŞID’çi yapıyoruz. Bu doğru bir yaklaşım değil”
Türkiye’nin iki konuda hassa olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu,
“Birincisi Suriye´nin toprak bütünlüğü. Bizim başkalarının toprağında gözümüz yok. İkinci olarak mültecilerin gönüllü olarak dönmeleri konusunda hassasız. Biz 9 yıldır bu insanları ağırlıyoruz. Bu insanları zorla göndermek insani değildir, suçtur” dedi.
F-35 konusundan bahseden Çavuşoğlu, “Türkiye bu projenin ortaklarından bir tanesidir. ABD tek taraflı adımlar attı. Bunun düzeltilmesi için adımlar var. Trump da söylüyor; Türkiye 1,4 milyar dolar civarında para ödedi, bu projenin bazı parçalarını Türkiye üretiyor, dolayısı ile Türkiye´nin bu projeden çıkarılması hiç kimse için iyi değil. Diğer ortaklar da böyle düşünüyor” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, dün akşam ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile yaptığı telefon görüşmesi ile ilgili de “Dün akşam telefon konuşmamızda Pompeo´ya söyledik; Mazlum Koban’i bir teröristtir. Uluslararası toplumlardan da bu kişinin öyle olduğuna dair fotoğraflar yayıldı, sadece bizden de değil. Türkiye’deki birçok saldırıdan sorumludur. Hakkında da Interpol, kırmızı bülten yayınlanmıştır. Böyle bir teröristle ABD Başkanı’nın konuşması kabul edilemez. Bunları Pompeo´ya anlattığımda durumun ciddiyetini anladı. Kendisi de Başkan Trump ile konuşacağını söyledi” ifadelerini kullandı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.