Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’la birlikte bugün Eskişehir Millet Buluşmasına katıldı.
Kılıçdaroğlu;
“Savunma sanayii üzerinden bizi suçlamaya çalışıyorlar. Savunma sanayii politik bir mesele değildir, siyasi partiler arasında bir kavga meselesi değildir. Savunma sanayii politika dışında, bir devletin savunma alanında güçlü olması için yapılması gereken yatırımları yapmaktır. Şöyle bir propaganda yapıyorlar, ‘Efendim işte sakın oy vermeyin, gelince bunlar İHA’ları sökecekler, İHA’ları kaldıracaklar, şunu yapacaklar…’ Hayır efendim! Senden çok daha güzelini yapacağız, çok daha iyisini yapacağız, göreceksin sen. Sen kalktın, Tank Palet Fabrikasını Katar ordusuna verdin. Onu da alacağız, şanlı ordumuza vereceğiz.”
”Türkiye’nin kaderini de değiştireceğiz. Barıştıracağız Türkiye’yi. Hep beraber kucaklaşacağız. Hiçbir çocuğun yatağa aç girmediği güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Herkesin aşının, herkesin işinin olduğu, herkesin akşam huzur içinde evine gittiği güzel bir Türkiye’yi inşa edeceğiz. Umutsuzluğu bu topraklarda bitireceğiz. Göreceksiniz.”
”Bunları söylediğim zaman diyorlar ki, ‘Parayı nereden bulacaksın, nasıl yapacaksın?’ Onlara açık ve net söyledim, Eskişehir’de sizin huzurunuzda da söyleyeyim; sen Beşli Çetelere para bulurken para var ama vatandaşa gelince para yok. Bay Kemal ne diyor? Ne dersen de, ne söylersen söyle; onlardan o paraların tamamını son kuruşuna kadar alacağım ve millete vereceğim. Hiç kimse endişe etmesin.”
”Gençler; rakamı çıkardım, 44 bin 648 genç Eskişehir’de ilk kez sandığa gidecek. Nasıl dersimize iyi çalışıyoruz değil mi? Şimdi 44 bin 600 gence sesleniyorum ve onların şahsında Türkiye’de ilk kez sandığa gidip oy kullanacak olan gençlerimize sesleniyorum. Türkiye’nin kaderini değiştirecek olan sizlersiniz. Türkiye’ye demokrasiyi getirecek olan sizlersiniz. Sandığa gidin, oyunuzu kullanın, otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştirin ve dünya siyaset tarihine önemli bir not bırakın. Diyecek ki bütün dünya; Türkiye’de ilk kez oy kullanacak kişiler, gençler sandığa gittiler, otoriter bir yönetimi demokratik yollarla değiştirdiler. Dünya siyaset tarihi bunu yazacak. Mustafa Kemal’in ilkelerine ve Mustafa Kemal’in ideallerine inanan her gencin sandığa gidip demokrasiden yana, insan haklarından yana oy kullanmasını istiyorum.”
”Türkiye’nin geldiği noktaya bakın Allah aşkına! Bu ülkede soğan sorunu var mıydı? Soğan lüks ürün olmaya başladı. Bu ülkede saman sorunu var mıydı Allah aşkına? Saman dışarıdan geliyor. Bu ülkede en zengin coğrafya bizim ülkemiz; ovalarımız var, yaylalarımız var. Canlı hayvanı dışarıdan getiriyorsun, eti dışarıdan getiriyorsun, buğdayı dışarıdan getiriyorsun, arpayı dışarıdan getiriyorsun, yulafı dışarıdan getiriyorsun. Bizim çiftçi ne olacak, bizim çiftçi nasıl geçinecek, bizim çiftçi nasıl üretecek? Bir devlet kendi çiftçisiyle rekabet etmez. Tam tersine tarım stratejik sektördür ve hepimizin karnını doyuracak olan da çiftçiler ve üreticilerdir. Lütfen bütün çiftçilerimizi ve üreticilerimizi lütfen hep beraber alkışlayalım. Onlar çalıştığında bizim karnımız doyacak. Dışarıdan gelen değil biz kendimiz üretmeliyiz, alın terini değerlendirmeliyiz. Çiftçiye kırmızı mazot vereceğiz, çiftçi kardeşlerim iyi bilsinler, yani ÖTV’siz, KDV’siz mazot vereceğiz, yatta fiyat neyse… Yata binen gezmeye gidiyor, tur atmaya gidiyor, adaları gezmeye gidiyor ama traktöre binip tarlaya giden çalışmak istiyor, üretmek istiyor, alın teri dökmek istiyor ve en değerlisi bütün emeklerinin karşılığını almak istiyor, kazanmak istiyor. Eğer çiftçiyi toprağa küstürürseniz her şey dışarıdan gelir. Her şeyin dışarıdan gelmesi ne demektir? Toplumun fakirleşmesi demektir. Hepimiz fakirleştik, hepimizin gelirinde ciddi düşüş var.”
”22 yıldır iktidardalar ve kira sorununu çözemediler. Şimdi insanlar ev sahibinin istediği kirayı ödeyemediği için davalar açılmaya başlandı. Şu anda milyonlarca dava ev sahibiyle kiracı arasında devam ediyor. İş bilirkişiye intikal ediyor, davalar uzuyor ve şimdi özel yetkili mahkemeler kurabilir miyiz diye bir arayış içindeler. Ev sorununu niye çözmediler, neden çözemediler? Ev sorununu çözmenin birinci yolu, yabancıya ev satmayacaksın. Niye satıyorsun? Getiriyor 400 bin doları veriyor, kendisine en iyi yerde ev veriyorsun. Bizim insanımız 400 bin doları nereden bulacak, parayı nereden bulacak? O parayı Bay Kemal bulacak, herkes ev sahibi olacak, hiç kimse endişe etmesin. Onlar çetelere çalışıyorlar, yabancılara çalışıyorlar. Bunların tamamını çözeceğiz. Toplu Konut İdaresi lüks konutlar yapmayacak, birilerine kıyak geçmeyecek. Toplu Konut İdaresi, adı üstünde, toplu konut yapacak ve insanların hizmetine sunacak. Bunu yapamadılar. Toplu Konut İdaresini asıl işlevine döndüreceğiz. Tıpkı Kızılay gibi. Onu da asıl işlevine döndüreceğiz. Kızılay çadır satmayacak, Kızılay kan satmayacak. Kızılay eskiden olduğu gibi zor günlerde yanımızda, vatandaşın yanında olacak. Bunu da bilmenizi isterim.”
”Hepinize en içten selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. Bizim Ekrem Başkanın güzel bir sloganı var. Diyordu ki, ‘Her şey çok güzel olacak.’ İnanın her şey çok güzel olacak. İnanın karanlığa son vereceğiz. İnanın aydınlık gelecek. İnanın bu ülkeye barış, inanın bu ülkeye huzur gelecek. İnanın bu ülkede herkes huzur içinde, barış içinde yaşayacak.” dedi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.