Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Bakanlar Kurulu Toplantısı sonrası Metin Akpınar ve Müjdat Gezen hakkında açıklamalarda bulundu.
Kalın’ın yaptığı açıklamada bazı satırbaşları şu şekilde oldu;
“Bunun mizahla izah edilebilecek bir tarafı söz konusu değil. Bu tür sözleri sarf eden kişiler sadece Cumhurbaşkanının şahsına hakaret etmiş olmuyorlar aynı zamanda ona oy veren destek veren gönül veren milyonlarca insanın hür iradesine de saygısızlık ediyorlar.
Söylenen sözlerin kabul edilmesi mümkün değil. Bunların eleştiri yada mizah adı altında hoş görülmesi söz konusu değil. Bugün zannediyorum Müjdat Gezen ifadesinde, “Mizah yapıyordum kimseyi kastetmedim” gibi bir şey demiş. Eğer maksat bu ise bu olmuş olsa bile bu böyle ifade edilmez. İfadeleri okuduğunuz zaman, “Birini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür. Belki de başka liderlerin yaşadığı kötü sonları yaşarlar. Kim Rusya’ya döndüyse iktidardan gitti.” gibi ifadeler. Bunlar Türkiye’deki mevcut iktidarı, yönetimi, Cumhurbaşkanımızı eleştiri bağlamında söylenen şeyler.
Bunlar 1940’lı 50’li yıllar Türkiye’si ile ilgili bir tarih dersinde söylenmiyor. Bugünün Türkiye’si ile ilgili söylenmiş sözler. Cumhurbaşkanımız buna tepki vermeden önce savcılık bir soruşturma başlattı. Bugün ifadeleri alındı. Soruşturmanın gerekçesi de ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ ‘darbeye çağrı’ ve ‘ölüm tehdidi’ bunların her biri hem kişisel hem kamu amme davası olabilecek mevzular.
Keşke bu kişiler bizim çocukluğumuzun o masumiyet dönemlerinde izlediğimiz filmlerde hatırladığımız kahramanlar olarak kalsalardı. Keşke bu tür galiz ifadelerle bir Cumhurbaşkanını “Belki ipte sallandırılır. Beli bir mahzende ölür.” hakikatten uzak sanatçılıktan da yakından uzaktan ilgisi olmayan lafları söylemeselerdi. Bunun mizahla izah edilebilecek bir tarafı söz konusu değil. Bu tür sözleri sarf eden kişiler sadece Cumhurbaşkanının şahsına hakaret etmiş olmuyorlar aynı zamanda ona oy veren destek veren gönül veren milyonlarca insanın hür iradesine de saygısızlık ediyorlar. Buradaki bazı ifadeler Türkiye Cumhuriyet,’nin demokratik yapısını, hukuk devleti ilkesini de yok sayan ayaklar altına alan bir yaklaşımı ifade ediyor.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.