Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idamına karar verildiği Yassıada, 27 Mayıs darbesinin 60. yıl dönümünde Demokrasi ve Özgürlükler Adası adıyla açıldı. Açılış törenine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’la birlikte TBMM Başkanı Mustafa Şentop ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de katıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan açılış konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye, bundan tam 60 yıl önce tarihinin en kara günlerinden biri olan 27 Mayıs darbesine maruz kalmıştı.Türk Silahlı Kuvvetleri içerisindeki bir grup cuntacıların gerçekleştirdiği darbenin ardından yaşananlar ise sadece demokrasi adına değil adalet ve insanlık adına da utanç vericiydi.Üzerinde bulunduğumuz Yassıada’da diğer bir ifadeyle Yaslı Ada’da yapılan, önceden verilen emirlerle yapılan yargılamalar çok büyük bir faciayla bitmişti. Milli iradenin temsilcisi konumundaki DP’li siyasetçilerin her türlü iftiraya maruz kaldığı yargılamalar burada yapılmıştı.
Yassıada’da aylar boyunca tam anlamıyla bir zulüm makinesi işletilmiştir. Ülkenin cumhurbaşkanı, başbakanı, bakanları ve siyasetçileri hiçbir somut delil olmamasına rağmen kin ve düşmanlığa maruz bırakıldılar.Her üç kahraman idam sehpasına inançla, gururla yürüdü. 16-17 Eylül 1960 tarihinde gerçekleşen bu idamlar, milletimizin yüreğine kor gibi düşmüştü. O gün hukuk ve adalet ayaklar altına alınarak idama götürülen bu 3 yürek, milli iradenin ta kendisi olmuştu. Yassıada’da kurulan tiyatro mahkemelerde yargılanan Adnan Menderes ve arkadaşları değil, değerleri ve inançlarıyla milletimizdir. Bilmiyorlardı ki, milletimizi onu hedeflerinden koparmaya bir avuç darbecinin gücü yetmezdi. Bu vesileyle sürgüne götürüldüğü Hindistan’dan, trajediyi engellemek için çırpınan Alparslan Türkeş’i de rahmetle yad ediyorum. Menderes ve arkadaşlarını idam sehpasına çıkaranlar ve onları destekleyenlerin alnındaki kara leke silinmeyecektir. Tarihi değiştiremeyiz ama doğru yorumlamasını sağlamak için, tarihin hatırlanma biçimini değiştirmek elimizdedir. O günleri hatırlarken, milli iradenin her hal ve şart altında üstün geldiğini gösterebiliriz. Şu anda tarihe karşı anlamlı bir duruş sergiliyoruz. İdam sehpasındaki son sözü “Devletime ve milletime ebedi saadetler dilerim” olan Menderes’in aziz hatırasına sahip çıkmak, hepimizin boynunun borcudur.
Demokrasi ve Özgürlükler Adası’nın gelecek hedeflerin sembolü olacağına inanıyorum. Misafirlerimiz buraya gelecek, burada ulusal ve uluslar arası toplantılar yapılacak ve buradan nihai kararlarını açıklayarak ayrılmış olacaklar.
Menderes başta olmak üzere ülkemizin istikbali ve istiklali için mücadele eden kahramanlarımıza ve şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Tüm askerlerimize, polisimize, jandarmamıza, istihbaratçılarımıza şükranlarımı sunuyorum. Cumhur İttifakı olarak emin adımlarla bu yolda devam ediyoruz. Rabbim hepimizi, olabilecek tüm belalardan korusun, esirgesin ve zafere ulaştırsın.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.