Devlet Bahçeli : Millet Vicdanı Bu Manzarayla Birlikte Bir Kez Daha Kanamıştır
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Vanlıların hayalleri, beklentileri, sevdaları ve arzularının sarsıntılarla birlikte tahrip olduğunu belirterek, ”Böylesi bir günde ayrımcılığı körükleyerek ağlama sırası onlarda gibi lanetlenmesi gereken yaklaşımları da büyük bir densizlik ve soysuzluk olarak gördüğümüzü söylemeliyim” dedi.
Binaların umutların, sevinçlerin üzerine devrildiğini belirten Bahçeli, ”Van’da çöken yalnızca evler, işyerleri, yurtlar, yollar değildir. Vanlı kardeşlerimin hayalleri, beklentileri, sevdaları, arzuları da sarsıntılarla birlikte tahrip olmuştur. Millet vicdanı bu manzarayla birlikte bir kez daha kanamıştır” diye konuştu.
Depremzede vatandaşların, geçici iskan problemlerinin giderilmesi için prefabrik konut, çadır ve kira yardımı gibi tedbirlerin bir an önce uygulamaya sokulması gerektiğini belirten Bahçeli, şöyle devam etti:
”Hasar tespiti başta olmak üzere, krizin sevk ve idaresi hızlı, sağlıklı, etkin olmalı, yardımların yerine ulaşabilmesi için organizasyon aksaklıklarına fırsat verilmemelidir. Depremden zarar görmüş kardeşlerimizin maişet temini sağlanmalı, aç ve açıkta kalmamaları temin edilmelidir. Arama ve kurtarma çalışmalarının profesyonelce yapılması, bu konuda hızlı ve atak olunması gerekmektedir. Önemli olan bir başka husus ise riskleri azaltacak tedbirleri hayata geçirecek girişimleri başlatmak ve ihmallerle yıllarımızı heba etmemektir.
Depremin yaşandığı yerlerin gereksiz karşılama törenleriyle meşgul edilmemesini isteyen Bahçeli, ”İnşallah bu sıkıntıyı da hep birlikte aşacağız ve dayanışmanın, yardımlaşmanın kuvvetiyle deprem enkazını kaldıracağız” dedi.
Yeni anayasa yapılmasına ilişkin çalışmalara da değinen Bahçeli, ”Türkiye’nin, anayasa tartışmalarına kilitlendiği bir dönemde bölücü terörün yoğun saldırı ve tacizlerine muhatap kalmasının son derece manidar” olduğunu söyledi.
Birlikte yaşama, bir arada bulunma, gelecekte birlikte var olma iradesi göstermenin yalnızca yazılı metinlerle ve kanunlarla sağlanabilecek bir şey olmadığını vurgulayan Bahçeli, çağdaş toplumlarda demokrasinin, demokratik hakların ve kişisel özgürlük alanlarının genişletilmesinin iç dinamiklerden ve sosyolojik kanallardan beslenerek oluşturulduğunu anlattı.
”Birçok badireden geçerek elde edilen Türk milletinin vazgeçilmez değerlerinin uzlaşma masalarında asıl gündem maddeleri olmasını ve anayasa değişikliklerinin odağına yerleşmesini hiçbir şart altında kabullenemeyeceğimiz kurnazlıklar olacaktır” ifadesini kullandı.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika’daki halk hareketlerinin açtığı sosyal ve siyasal yaranın genişlediğini ve nerede duracağı tam belli olmayan bir şiddet sarmalına dönüştüğünü savunan Bahçeli, ”Büyük Ortadoğu Projesi’nin kapsam ve hedefindeki ülkeler birer kağıttan kaleler gibi devrilmekte, yönetimler el değiştirmekte, bir zamanlar övülen diktatörler teker teker tasfiye edilmektedir” dedi.
Özellikle, Libya’nın eski lideri Kaddafi’nin başına gelenler herkes açısından ibretlik ve ders niteliğinde olduğunu belirten Bahçeli, şöyle konuştu:
”Bizim açımızdan Kaddafi’nin iktidarda kaldığı 42 yıllık zaman zarfındaki eylemleri ve yönetim anlayışı hiçbir şekilde kabul edilemeyecektir. Ancak maruz kaldığı ve insanlığın iflas ettiği akıbetini onaylamamız ve muhalif diyerek kendilerine isim koyan canavarların davranışlarına tepkisiz kalmamız da düşünülemeyecektir. Kaddafi’yi ne kadar tasvip etmesek de muhatap olduğu vahamet derecesi yüksek saldırıyı ve kanlı girişimi hoş görmemiz hiçbir şart altında söz konusu olmayacaktır. Bu son hadise Batı anlayışının insan ve yaşama hakkı konusunda ne kadar ikiyüzlü olduğunu açıkça göstermiştir. Başbakan Erdoğan işte böylesi bir vicdansızlığın ve acımasızlığın sözcülüğünü yapmış ve üstelik NATO operasyonlarına destek vererek akan kandan sorumlu olmuştur. İnsanlık Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da kanlı yüzler ve tetik çeken eller vasıtasıyla ve arkalarında duran küresel hesaplar çerçevesinde yerin dibine batmıştır. AKP hükümetinin bu gelişmelere seyirci kalması ve sesini dahi çıkarmaması büyük bir hayasızlık ve işgüzarlık olarak yakasına yapışacaktır. AKP’nin para verip desteklediği, ülkemizde ağırlayıp teşrifatçılık yaptığı kanlı elleri Türk milleti asla affetmeyecek ve hoş görmeyecektir.”