Denizli’de ‘glikojen depo’ hastalığı sebebiyle dondurma yiyemeyen oğlu için yola çıkan baba, bulduğu formülle hem oğlunun dondurma özlemini giderdi hem de yaptığı tatlı ve dondurmalarla çok sayıda ilde şubesi olan bir marka haline geldi.
Denizli’de yaşayan 44 yaşındaki tatlı ve dondurma ustası Arif Cen, ‘glikojen depo hastalığı’ (von gierke tip 1B) bulunan 6.5 yaşındaki oğlu Mert Poyraz Cen için ürettiği şekersiz dondurma ve tatlıları birçok ilde açtığı şubelerle Türkiye’ye satıyor. 13 yaşından beri dondurma işinde çalışan ve tatlı konusunda da usta olan Cen, oğlu Mert Poyraz normal işlemlerle ürettiği dondurma ve tatlıları yiyemeyince farklı formüller geliştirdi. Badem, ceviz ve çeşitli süt oranı yüksek bitkilerden elde ettiği sütlerle çocuğunun sağlıklı gelişimini sağlayan Arif Cen, ardından bu sütlerle dondurma ve tatlı yapmaya başladı. Arif Cen’in dondurma yiyemeyen oğlu için yaptığı ürün, bugün birçok ilde şubesi olan şekersiz dondurma ve tatlı markasına dönüştü.
Avrupa’dan ve Avusturya Zürih Üniversitesinden çeşitli doktorların Denizli’ye gelerek kendisini tebrik ettiğini belirten Cen, geliştirdiği formülle doktorların bu şekersiz tatlıları kendi hastalarına da Avrupa’da uyguladığını söyledi. Arif Cen, oğlu Mert Poyraz için üretmeye başlayıp marka haline getirdiği şekersiz tatlıları kendi elleriyle oğluna yediriyor. Bu sürecin yaklaşık 6 yıl önce başladığını anlatan Cen, “Oğlum doğduğunda genetik bir rahatsızlıkla doğdu. Şeker hastası olarak söyleniyor ama tedavisi yok. Yıllardır uğraşıyoruz, Türkiye’de doktorumuz yok. Bunu araştırırken oğlum süt içemiyor, meyve yiyemiyor, tatlılar tüketemiyor, dondurma yiyemiyor, yani yeme ile ilgili çocukların yapması gereken hiçbir şeyi yapamıyordu” dedi.
“Oğlum için başlayan bir serüvende herkesin yiyebileceği sağlık bir ürün çıktı”
Oğlunun tatlı ve dondurma adına hiçbir şey yiyememesinin kendilerini çok üzdüğünü ve bunun kendisini bir arayışa sürüklediğini belirten Cen, “Ne yapacağız, oğlumuza ne yedireceğiz, nasıl uzak tutacağız derken araştırmalara girdim. Ne yaparsam oğluma yedirebilirim diye Ar-Ge yapmaya başladık. Önce baklavalar, tulumbalar, lokmalar yaptık, sonra dondurma yaptık. Olmaz dediler ama oldu. Bunun için Amerika’dan hammadde getirttik. Şu anda sıfır şeker, sıfır kalori tatlılarımızı ürettik, dondurmalarımızı ürettik. Şimdi oğlum da yiyebiliyor. Oğlumuzun yediği, yiyebildiği her şeyi Türkiye’ye ve Ortadoğu’ya pazarlamak için bir ağ kurduk. Türkiye için bir ağ kurduk, Ortadoğu için Ekonomi Bakanımız bir kapı açtı bize. Tüm bu ürünlerin Ortadoğu’ya gitmesi için bize destekler hazırladılar. Ben oğlum için yola çıktım ama şu anda diyet yapanlar var, spor yapanlar var, şekerden uzak kalanlar var, glikozdan uzak kalmak isteyenlerin yiyebileceği sağlıklı bir ürün ortaya çıktı. Oğlumun sayesinde herkes yiyecek” diye konuştu.
Üretime geçmeden önce oğlunun tatlı yemek istemesi sebebiyle çok zorluklar çektiğini dile getiren Cen, oğlunu marketlerden, pastanelerden, hatta dondurma reklamı görüp istemesin diye televizyonlardan bile uzak tuttuğunu söyledi. Bir yere gittiklerinde Poyraz’ın sürekli tatlı ve çikolata istediğini, yediremediği için çok üzüldüğünü belirten Cen, bunların karşısında ona yalan söylemek zorunda kaldıklarını, şimdi ise oğlunun ürettiği tatlıları yemesinden dolayı böyle bir sorunun olmadığını kaydetti. Türkiye’de ender görülen bir hastalık olduğu için bu konuda uzmanlaşmış doktorların dahi bulunmadığını ifade eden tatlı ustası Cen, bu konuda çok sıkıntı çektiklerini kaydetti Cen, “Süt yasak, oğluma sütün fruktozu, laktozu yasak. Şimdi hayvansal sütlerde laktoz var. Biz de bademden süt yapalım dedik, cevizden süt yaptık. Bu süt nasıl, mikserde nasıl yapılır. Bir baktık değerlerine sonra kalsiyumu çok yüksek. Norma değerlerin, normal sütten daha sağlıklıymış. Ben oğluma 5 yıldır bitkisel sütler veriyorum ki normal gelişimi sağlandı. Çünkü kalsiyum almadığı için boyu uzamıyor, dişleri dökülüyor. Ama şu anda bizde o yok” diye konuştu.
“Geliştirdiğim beslenme formülleri Danimarka ve Avusturya’da fark edildi”
Geliştirdiği formüller ve uyguladığı beslenme saatlerinin yurt dışındaki doktorların dikkatini çektiğini anlatan Cen, “Hastalığın çaresi olmadığı için kendi formüllerimizle hastalığı hapsettik. Oğlumun tedavisi yok, ama biz eşimle beraber hastalığı nezarethaneye hapsettik ve nezarethanenin önünde nöbet tutuyormuş gibi hastalığın zarar verdiği her şeyin önünü kestik. Sonra uyguladığımız kürler var, saatlik beslemelerimiz var. Tabi bu sayede oğlum zarar görmedi. Dişler dökülmedi, saçları dökülmedi, gelişimi normal oldu, beyin gelişimi normal oldu. Yürümemesi lazımdı yürüdü, konuşması lazımdı konuştu, 4 yaşında Kur’an’a geçti gibi. Tabi yurt dışındaki bunları sosyal paylaşım sitelerinde da görmüşler. Zürih Üniversitesi bizimle bağlantıya geçti, sonra Danimarka’dan Ausey Üniversitesi bizimle bağlantıya geçti. Bunlar Türkiye’ye geldiler, evimize misafir oldular ‘Poyraz, nasıl böyle sağlıklı’ diye. Biz de anlattık hepsini. Şimdi onlar da bizim uyguladığımız saatlik beslemeleri oradaki hastalarına uyguladılar. Şimdi biz o ailelerle de görüşüyoruz. Sizin uyguladığınız sayesinde biz de uyguluyoruz, çocuklarımız şu durumda diye. Şu anda Poyraz için kullandığımız tıbbı malzemelerimiz, hep yurt dışındaki üniversitelerden hediye geliyor. Türkiye’den biz hiçbir şey almıyoruz” ifadelerini kullandı.