
Çin, sivil dron üretimini doğrudan askeri sistemlere entegre ederek, teknolojiyi askeri kullanıma dönüştürdü. Binlerce firma ve modelin bu alanda faaliyet gösterdiği Çin, 2023 yılında 3.17 milyon sivil dron üretmişti. DJI, küresel pazarda liderliğini korurken aynı zamanda ülke, bu üretimi stratejik bir avantaja çevirdi.
Savunma alanında Çin’in dikkat çekici hamleleri arasında, Norinco’nun sürü dronlarına karşı geliştirdiği lazer silahlar yer alıyor. Norinco aynı zamanda, dronlara karşı hızlı tepki vermeyi amaçlayan mikrodalga tabanlı savunma sistemlerini sahada test etti. Böylece Çin, hem saldırı hem savunma gücünü artırmayı hedefliyor.
Çin, zorlu arazilerde büyük hız ve esneklik sağlayan dronlarla, aynı zamanda lojistik kabiliyetini de geliştiriyor. Yunnan’da ağır yük taşıyan dronlar yüzlerce ton çeliği dağlara ulaştırdı. Ayrıca Çin, “dron gemisi” olarak adlandırılan sistemlerle çok sayıda mini dronu tek merkezden yönetmeyi planlıyor.
Öte yandan, ABD bu gelişmelere karşı kapsamlı adımlar atmaya başladı. İlk olarak, Haziran 2024’te yerli dron üretimini artırmak için bir karar aldı. Ardından Temmuz ayında, ithal dronlara yönelik bir güvenlik soruşturması prosedürü başlattı. Devamında, Eylül ayında Çin menşeli ürünlere çeşitli kısıtlamalar getirdi. Son olarak, Pentagon DJI’yi Çin ordusuyla ilişkili bir şirket olarak tanımladı.
ABD, güvenilir üreticileri teşvik etmek için Çin üretimi parçalara tamamen kapalı olan Blue UAS listesini oluşturdu. Bu liste aynı zamanda siber güvenlik ve tedarik zinciri şartlarını karşılayan sistemleri içeriyor. ABD’nin bu adımı ile kamu kurumları güvenli alımlara yönlendirildi.
Ayrıca ABD, binlerce düşük maliyetli ve otonom sistem üretmeye odaklanan Replicator programıyla üretim sürecini hızlandırmayı hedefliyor. 2023’te başlatılan girişim, klasik savunma tedarik modelini aşmayı amaçlıyor. Şu ana kadar yüzlerce insansız sistem birliklere teslim edildi. Ancak proje hâlâ hedeflenen ölçeğe ulaşamadı.
ABD, Yazılım Gücüyle Sürü Teknolojisinde Üstünlük Peşinde
Yazılım altyapısında da ABD önemli yatırımlar yaptı. L3Harris tarafından geliştirilen AMORPHOUS sistemi, binlerce aracı tek merkezden kontrol etmeyi sağlıyor. Bu yazılım, büyük çaplı sürü operasyonları için güçlü bir komuta yapısı sunuyor. Böylece ABD, yazılım gücüyle sahada üstünlük sağlamayı planlıyor.

Bununla birlikte, Tayvan Boğazı da bu yarışta kilit bir cepheye dönüştü. Özellikle ABD komutanları, olası bir Çin saldırısında bölgeyi insansız araçlarla savunmayı planlıyor. Bu nedenle geliştirilen strateji, Çin ordusunun ilerleyişini yavaşlatmayı ve zaman kazanmayı amaçlıyor.
Sonuç olarak, dronlar küresel güç mücadelesinde ön saflara yerleşti. Çin, üretim kapasitesi ve düşük maliyet avantajıyla öne geçmeye çalışıyor. ABD ise hızlı tedarik, yazılım ve müttefik ağlarla denge kurmaya çalışıyor. Yarış, hız, ölçek ve teknoloji etrafında şekilleniyor. Sonuç, hangi tarafın daha hızlı adapte olacağına bağlı.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.