Cumhurbaşkanı Erdoğan, idam kararının parlementodan çıkması halinde onaylayacağını belirterek, ‘Bize bu konuda akıl verenler, akıllarını kendine saklasın” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen Gazi ve Şehit Yakınları Atama Töreni’nde konuştu.
“Haklı olarak benim vatandaşım idam, idam, idam diyor” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:
“Bende vatandaşıma, bizim hukuk sistemimizde parlamento bunun kararını verir, parlamento böyle bir kararı alacak olursa Cumhurbaşkanı olarak bu karar bana geldiğinde bende bunu onarım diyorum. Bazı batılılar bize niye idam diyorsun diyor. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindin diyorum. Bizim ülkemiz demokrasi ile yönetilen bir ülkedir. Milletin kararının üstünde bir karar yoktur. Siz eğer demokrasi diyorsanız, o zaman burada konuşamazsınız. Siz darbeyi savunuyorsunuz. Şuan da dünyanın büyük bir çoğunluğunda idam hala var. Geçenlerde ABD’de 19 yıl önce tutuklanmış olan birisi infaz edildi. Hala devam ediyor. Birçok yerde hala var. Tablo böyle olduğu halde bize kalkıp akıl verenler, o aklı kendilerine saklasınlar. 15 Temmuz darbe girişiminin ülkeyi ele geçirmekten ziyade, ülkede bir iç savaş çıkartmak amacı taşıdığı açıktır. Bu ülkeyi az çok tanıyan herkes, milletin devleti bu alçaklara zihnini ve gönlünü Pensilvanya’ya satmış bu hainlere, teslim etmeyeceğini bilir. Bunun için 15 Temmuz’u aynı zamanda bir işgal girişimi olarak nitelendiriyoruz. Türk milleti, vatanını işgal etme, ezanını susturma, bayrağını indirme, devletini yıkma peşinde olanlarla nasıl mücadele ettiğini, edebileceğini Çanakkale’de ve İstiklal Harbinde göstermiş bir millettir. Aradan yaklaşık bir asır geçtikten sonra bu defa içimize soktukları hainler ve gafiller aracılığıyla aynı projeyi bir kez daha hayata geçirmeye çalıştılar. Terör örgütleri ile mücadele etmekten yorgun düştüğünü, yaşadığı ekonomik krizlerle hırpalandığını, kendi iç mücadelesinde enerjisini tükettiğini varsaydıkları bu milletin artık kendilerine karşı koyamayacağını sandılar. Özellikle 2012 yılından sonra arka arkaya hayata geçirdikleri provokasyonlarla, nefesimizin tamamen tükendiğini düşündüler. Kendi aralarındaki görüşmelerde, 3-5 bomba atılınca, uçaklar uçmaya başlayınca ortada kimse kalmaz’ diyorlardı. Kendileri uçaklarıyla, tanklarıyla, silahlarıyla meydana çıkınca ortada kimsenin kalmayacağını zannedenler karşılarında milyonları görünce şaşırdılar. Tankları görünce kaçacaklarını sandıkları insanlar, o tankların altından girip üstünden çıkınca darbecilerin tüm hesapları bozuldu. Doğrultulan tüfeklerin önünde onlarca kişi vurulup düştüğü halde kimsenin yerinden kıpırdamadığı, tam tersine üzerlerine üzerlerine gelmeye devam ettiğini görünce paniğe kapıldılar. Tek başına bir hanım kardeşimizin eli silahlı olan askere karşı nasıl dimdik olduğunu gördünüz. Onun elinde silah mı vardı. Ama o karşısındaki insanın adam olduğunu, yiğit olduğunu, erkek olduğunu, benim askerim karşısında bir hanıma mermi atmaz diye düşünüyordu.”
İHA