Bilim Kurulu Toplantısı sonrası Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Covid-19 ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın açıklamaları şöyledir :
“2020’nin son 20 günün girmek üzereyiz. Tüm dünyayı saran virüs hayallerimizi ertelememize sebep oldu, planlarımızı değiştirdi. Bir yıl boyunca tüm dünyanın ortak gündemi pandemi oldu.
Hepimizin hayatını değiştirdi. Virüsün bulaştığı kişi sayısı dünyada 69 milyonu buldu. 1 buçuk milyonu aşkın insan Kovid-19 nedeniyle hayatını yitirdi.
Pandemi mücadelesinin başından itibaren Bilim Kurulumuz yol gösterici olarak önemli katkı sağlamıştır. Bilim Kurulumuzu yeni bilimsel çalışmaları, gelişen yeni durumları sürekli olarak değerlendirmektedir.
Bilim insanlarımız hazırladıkları kulavuzlarla korunma, tanı ve takip konularında görüşlerini paylaşmakta, vatandaşlarımızı aydınlatmaktadırlar. Ülke içinde alınan kararlarda ve tedbirlerde Bilim Kurlumuzunun öneri ve çalışmaları yönlendirici olmaktadır.
Aldığmıız tedbirler sayesinde yaz ayları dalgalı bir seyirle nispeten daha kontrollü yaşanmıştır. Gittikçe artan test kapasitemizin ve izolasyon tedbirlerinin etkisi olmuştur.
Yerel imkanları değerlendirme, yerel dinamikleri harekete geçirme, sağlık teşkilatımıza valilerimizin, belediyelerimizin desteğini artırma noktasında önemli adımlar attık.
Dünyada olduğu gibi ülkemizde son birkaç ay içerisinde hızlı bir artışla yüz yüze geldik. Test kapasitemizi artırdık. Bugün test sayımız 20 milyonu buldu. Pozitif vaka sayımız 1 buçuk milyonu aştı. Bunların 550 bini belirgin hastalık geçirdi. 15 bini aşkın insanımızı kayıp verdik.
Büyüklerimizin korunmasına yönelik kısıtlamalar, toplumsal hareketliliği azaltıcı tedbirler, maske ve mesafe zorunluluğu, HES kodu aracılığıyla riskli kişi talebi, temaslı taraması ve izolasyonlar gibi bir dizi tedbirleri her geçen gün daha sıkı bir şekilde uyguluyoruz. Bundan önce zirve olan nisan ayına göre günlük vaka sayısında 5 kattan fazla, vefatlarda %55 artış bulunmaktadır.
Filyasyon ekiplerimizi artırıyor, personel ve araç yönünden destekliyoruz. Gerekli ek tedbirlerin alınmasını sağlıyoruz.
Bu değerlendirmelerimizde karşılaştığımız durumu günlük olarak paylaşıyoruz. Sağlık çalışanlarımızın nasıl bir yük altında olduğunu biliyor, görüyorsunuz. Yoğun bakımlarımızda çok sayıda hastamız yaşam mücadelesi veriyor.
Yatan hasta sayımız artmakla birlikte bazı illerimizde bu daha belirgin. Sınırlı sayıda ilimizde yüksek risk halen devam etmektedir.
Hatay, Adana, Samsun, Antalya, Mersin ve Ordu’da vaka sayılarımız artmaya devam ediyor. Hastanelerimiz, yoğun bakımlarımız ciddi yük altında.
İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Kocaeli, Konya, Sivas, Kahramanmaraş ve Gaziantep’te vaka artışı düşmeye başladı. Bu durum polikliniklere yansıdı ancak yatan hasta ve yoğun bakım açısında yüksek doluluk oranlarımız devam etmektedir. Daha sıkı kısıtlayıcı tedbirler kaçınılmaz olmuştur.
Mesai sürelerinin kısaltılması, bazı işyerlerinde hizmet verilmemesi, sokağa çıkma kısıtlaması gibi günlük hayatı fazlaca etkileyen tedbirlerin uygulanması ertelenemez hale geldi.
Zorunlu kısıtlamalara gönüllü kısıtlamaları da ekleyerek bulaşma hızın düşürmemiz mümkün olacaktır.
Geçtiğimiz hafta içinden başlayan sokağa çıkma kısıtlamasına vatandaşlarımızın büyük destek verdiğini gözlemledik. Büyük uyum sağlayan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Etkili korunma tedbirlerinin uygulanması konusunda ısrarcıyız. Çünkü henüz bu pandemiden kurtulabilmenin başka bilinen bir yolu yok.
Önümüzdeki birkaç gün içinde teslimatının yapılması planlandı. Kademeli olarak şimdilik 50 milyon doz gelecektir.
MRNA aşısı için de görüşmelerimiz devam ediyor. Yeni bir teknoloji olmakla birlikte kısa dönem sonuçları etkili ve güvenli olarak bildirilmiştir.
Bu konudaki görüşmelerimiz ve ısrarımız devam etmektedir.
Türkiye’nin standartlarına uygun olabilecek alternatif aşılar için de görüşmelerimiz devam ediyor.
Yerli bilim aşılarımızdan en önemli aşımızın faz-1 çalışmalarımızın tamamlanmak üzerinde olduğu kamuoyunun bilgisi dahilindedir. Çalışmalar sonuç verirse nisan ayında faz-3 çalışmalarına başlamayı düşünüyoruz.
Daha önce de belirttim gibi, gerek bilim insanlarımız, gerek bakanlığımız, aşının menşeiyle değil, güvenilirliği ve etkinliğiyle ilgilenmektedir.
Yaptığımız sözleşme gereği önümüzdeki hafta içinde ilk kısmını teslim almayı düşündüğümüz aşı inaktif virüs aşısıdır.
Yerli aşı adaylarımız içinde diğer teknolojiler olan mRna ve vektör aşıları da bulunuyor. İnaktif diye tabir ettiğimiz aşı farklı hastalıklar için uzun yıllardır ülkemizde uygulanan aşılarla aynı teknolojiye sahiptir.
İncelemelerde aşının güvenilirlik testlerinin olumlu çıkması sonucunda veriler değerlendirilecek ve onay verilecektir. Aşılama bu aşamadan sonra gerçekleşecektir. Bu aşamaların hızlı bir şekilde geçilebilmesi için elimizdeki bütün imkanları değerlendirmeye çalışacağız. Aşı 14-21 gün arayla 2 doz olarak uygulanacaktır.
Aşı kampanyası kapsamında vatandaşlarımıza bedelsiz olarak verilecek ve başta Aile Sağlığı Merkezleri olmak üzere sağlık kuruluşlarımızda yapılacaktır. Aşı yapılan vatandaşlarımız sisteme kaydedilecektir.
Bu ay başı itibarıyla başlayan kısıtlayıcı tedbirlerin etkisi yakından takip edilmektedir. Henüz daha başlangıcındayız. Daha önceleri ortalama 10 yıl gibi bir sürede gerçekleşen aşı geliştirme çabaları 1 yıl gibi kısa bir süreye sığdırılmıştır. Gelişmeler umutlarımızı erkene çekiyor. Umutlarımızın hayata geçmesi hep birlikte hareket etmemizle mümkün olacaktır.
Aramıza mesafeler koyan salgının yönetiminde başından beri birlikte hareket etmenin önemine işaret ettim. Hiçbirimizin taraflı bir tutum sergilemeye hakkı yok. Salgınla mücadelede hepimizin aynı tarafta olduğunu unutmamalıyız.
Salgın yönetimini etkin şekilde sürdürmek ve milletçe bu illetten kurtulmak için birlikte hareket etmeliyiz. Siyahi mülahaza veya başka saiklerle salgının yönetimini tehlikeye atmaya hiçbirimizin hakkı yoktur.
Ortak bir savaş içerisindeyiz. Böyle tavırların bu tür çıkar grupları dahil kimseye faydası yoktur. Salgının ilk gününde nerede duruyorsak, tüm vatandaşlarımıza, siyasilerimize, basın mensuplarımıza hiçbir ayrım gözetmeden nasıl yaklaşmışsak bugün de aynı yerden aynı tutumla salgını yönetmeye çalışıyoruz. Sizlerden ricam, kesinlikle salgının siyasi bir alana çekilmesine müsaade etmemenizdir.
Bilgi kirliliğinin had safhada olduğu bu ortamda aslı olmayan iddialara lütfen itibar etmeyelim. Hesaplaşma kaygısı ve güdüsüyle mücadelemize halel getirmeyelim. Mücadele ancak birlikte kazanılır.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.