Freedom House: Çin Komünist Partisi’nin Falun Dafa’yı Yok Etme Politikası Başarısızlıkla Sonuçlandı

Bu yıl 28 Şubat’ta yayınlanan Çin’in Ruhu İçin Savaş (The Battle for China’s Spirit) adlı 142 sayfalık raporun, 22 sayfası Falun Gong zulmü ile ilgiliydi. 22 Ağustos 2017 tarihinde, bu raporun Çince versiyonu yayınlandı.

“1990’lı yılların başlarında Falun Gong; onu uygulayan insanlar ve kurucusu Bay Li Hongzhi, devlet tarafından olumlu bir şekilde desteklendi ve birçok devlet medyası Falun Dafa’yı öven haberler yayınladı.” 2017 yılında Freedom House, Falun Gong’un Çin’ deki varlığı ve gelişimi hakkında bir rapor yayınladı.

‘Din Özgürlüğü’ ve ‘İnsan Hakları’ ile ilgili raporda Freedom House, bu sene Falun Gong’un 1999 yılından önceki popülaritesi hakkında bir yazı yayınladı. Yazıda, Falun Gong’un “Doğruluk, Merhamet ve Hoşgörü” ilkelerini benimsediği ve ayrıca 5 takım egzersizi içeren spritüel bir uygulama olduğu vurgulanıyor.

Raporda, bu uygulamanın hızlı bir şekilde yayıldığı ve toplum tarafından kabul gördüğüne de değiniliyor ve şu şekilde ifade ediliyor:

“Çin Halkının her kesiminden – doktorlar, çiftçiler, işçiler, askerler, entelektüeller ve Komünist Parti üyeleri de dahil – birçok insan Falun Gong’u uyguluyordu.”

“Hükümet kaynakları ve uluslararası basında çıkan haberlere göre, 1999 yılında en az 70 milyon kişi Falun Gong’u uyguluyordu.”

Freedom House, Amerikalı bir sivil toplum örgütü (STK) olarak demokrasiyi, siyasi özgürlüğü ve insan haklarını savunan ve bu konu ile ilgili araştırmalarda bulunan bir kuruluştur. Kurulduğu 1941 yılından beri, her sene düzenli olarak dünyadaki ülkelerin sivil özgürlüğü ve kişilik hakları ile alakalı raporlar yayınlamaktadır. Bu raporlar birçok kez siyasi bilimciler, gazeteciler ve politikacılar tarafından okunmaktadır ve alıntılar yapılmaktadır.

25 Nisan 1999’da 10.000’den fazla Falun Gong uygulayıcısı toplanarak Pekin’deki Temyiz Ofisi’ne dilekçe verdi, fakat güvenlik güçleri tarafından Zhongnanhai hükümet bölgesine yönlendirildiler. (Fotoğraf: Epoch Times)

Rapor, zulmün başlangıcını ve ilerleyişini analiz ediyor:

“Falun Gong uygulayıcılarının, Komünist Parti üyelerinden sayıca fazla olmaları bu zulmün tek nedeni değil. Komünist Parti’yi rahatsız eden bir diğer durum ise, geleneksel ve spritüel bir uygulama olan Falun Gong’un barışçıl felsefesinin, Komünist Parti’nin siyasi mücadele ideolojisi ile çelişmesidir. Bu yüzden bu barışçıl meditasyon sistemine karşı çıktılar.”

Barışçıl İtiraz

Falun Gong’u bir tehdit olarak algıladıkları için, 1999 yılı Nisan ayında, Pekin’e yakın bir şehir olan Tianjin’de birçok Falun Gong uygulayıcısı tutuklandı. Onların serbest bırakılmasını isteyenlere, emirlerin Pekin’den geldiği bilgisi verildi. Bu olaylar nedeniyle, 25 Nisan’da 10.000’den fazla Falun Gong uygulayıcısı barışçıl bir şekilde toplandılar ve bu tutuklamalara itiraz ettiler. Onlar, Pekin’deki Zhongnanhai hükümet bölgesinin hemen karşısında bulunan, Ulusal Temyiz Ofisi önünde tutuklu olan Falun Gong uygulayıcılarının serbest bırakılmasını istediler.

Bu olaydan sonra: “Başbakan Zhu Rongji, 25 Nisan’daki gösteri sonrasında Falun Gong’a karşı uzlaşmacı bir tavır sergiledi. Dava dilekçelerinin temsilcileriyle bir araya geldi ve Tianjin’de tutuklu bulunan Falun Gong uygulayıcılarının serbest bırakılmasını emretti. Bunun devamında, Pekin’deki insanlar gönüllü olarak dağıldılar.”

Ulusal zulmü kışkırtan Jiang Zemin’di

Beklenmedik bir biçimde, Çin Komünist lideri Jiang Zemin, “Falun Gong’u yok etmeye” karar verdi. “Jiang Zemin yasalara aykırı olarak, Falun Gong’u yok etme kararı aldı. Aynı zamanda Politbüro Daimi Komitesi’nin diğer üyelerine de kendi iradesini empoze etti. Çin, otoriter bir siyasi sisteme sahip olduğundan, onu durdurabilecek bir hukuki veya kurumsal engel bulunmuyordu.”

Bu zulmü gerçekleştirebilmek amacı ile Jiang, 610 Ofisi adı altında sivil bir güvenlik gücü yarattı. “Temmuz 1999’da, bu kampanya devletin tüm mekanizmalarını kullanarak başlatıldı. ÇKP’nin tüm baskıcı mekanızmasını kullanarak Falun Gong’a saldırdı. Komünist Parti adeta şeytani bir propaganda başlattı ve binlerce kişiyi hapse attı ve milyonlarca kişiyi bu uygulamayı yapmayı bırakmaya zorladı. İnsanlara zor kullanarak, bu uygulamayı bırakacaklarına dair bir yazı imzalattılar.”

Önemli Gelişmeler

1. Hayatta Kalmak
Falun Dafa kitapları ve resimler yakıldı ve Falun Gong uygulayıcıları ülke genelinde tutuklandı. (Fotoğraf: Getty Images)

Çin Komünist Partisi’nin (ÇKP) bu spritüel uygulamayı yok etmek için başlattığı ve 17 yıldır devam eden bu kampanyasına rağmen, Çin’de hala milyonlarca insan Falun Gong’u uyguluyor. Buna, zulüm başladıktan sonra katılanlar da dahil. Bu da, Çin Komünist Partisi’nin Falun Gong’a karşı kullandığı güvenlik mekanizmasının başarısızlığa uğradığını gösteriyor.

2. Ülke Genelinde Zulüm

Çin’deki Falun Gong uygulayıcıları kapsamlı gözetim, keyfi gözaltı, tutuklama ve işkenceye maruz kalıyorlar. Bu cezaların birçoğu mahkeme kararı olmaksızın gerçekleşiyor.

Freedom House bağımsız bir biçimde 933 vakayı onayladı. Burada, Falun Gong uygulayıcıları, 1 Ocak 2013 ve 1 Haziran 2016 yılları arasında 12 yıla varan hapis cezalarına çarptırılmıştı. Bu tutuklananların sadece küçük bir kısmı, tahminlere göre binlerce Falun Gong uygulayıcısı, Çin’in çeşitli hapishanelerinde ve yasadışı kamplarında tutulmaktadır.

3. Bir Umut Işığı

Zulüm kampanyasının hız kesmeden devam etmesiyle birlikte, bazı bölgelerde baskılar azalmış gibi gözüküyor. Başkan Xi Jinping, şimdiye kadar Çin Komünist Partisi’nin Falun Gong’a karşı tutumunu ve politikasını değiştireceğine dair bir plan açıklamadı.

Fakat, Xi Jinping’in ısrarla yürüttüğü yolsuzluk ile mücadele kapsamındaki tutuklamalar ve Falun Gong zulmünün baş aktörlerinden bazılarının bu kampanya sonucu tutuklanması, buna eski devlet güvenlik Bakanı Zhou Yongkang’ın tutuklanması da dahil ve Falun Gong uygulayıcılarının sürekli olarak polislere durumlarla ilgili gerçekleri açıklaması sonucu, birçok yerde etkisini gösterdi ve birçok polisin Falun Gong uygulayıcılarına zorbalık etmesinin önüne geçti.

4. Ekonomik Sömürü

Tek partili devlet, Falun Gong’u yok etmek için başlattığı kampanyayı finanse etmek için yıllık milyonlarca dolar harcıyor. Aynı zamanda, insan haklarını ihlal eden Çin devleti, zulme uğrayan Falun Gong uygulayıcılarını cezaevlerinde çalıştırarak ve birçok uygulayıcıdan haraç alarak onları sömürüyor.

Organ hasadı canlandırması (Fotoğraf: Mandy Cheng/Getty Images)

Mevcut kanıtlar, büyük ölçekli organ nakilleri için tutsak edilmiş Falun Gong uygulayıcılarının, zorla organlarının alındığını gösteriyor.

Rapor, 2006 yılında ilk defa Falun Gong vicdan mahkumlarının organlarının yasadışı bir şekilde alındığını ortaya koyuyor. Birçok bağımsız gazeteci ve hukuk uzmanı tarafından yapılan çalışmalar da bu raporu onaylamaktadır. Bu durum tıp camiasının birçok üyesinin de endişelerini dile getirmesine sebep olmuştur.

5. Jiang Zemin’e Karşı Açılan Davalar

Mayıs 2015’ten itibaren birçok Falun Gong uygulayıcısı, Falun Gong’a uyguladığı zulümden dolayı Jiang Zemin’e dava açtı. Raporda, Çin ve yurtdışından birçok mağdurun Yüksek Halk Mahkemesi ve Yüksek Halk Savcılığı’na yazılı dava dilekçelerini ilettikleri belirtiliyor. 200.000’den fazla Falun Gong uygulayıcısı Jian Zemin’e dava açmıştır.

Bunun dışında, Falun Gong uygulayıcısı olmayan birçok kişi de, Falun Gong zulmünün durması, Falun Gong vicdan mahkumlarının cezaevleri ve çalışma kamplarından serbest bırakılması, yasadışı organ ticaretinin durması ve Jiang Zemin’in yargılanması için dava dilekçelerini imzalamıştır.

6. Tepki ve Direnç

Falun Gong uygulayıcıları kendilerine yönelik zulüm kampanyasına, barışçıl bir tepki ile karşı koyuyorlar. Onlar barışçıl yöntemler kullanarak, dünyaya gerçekleri anlatıyorlar. Onlar özellikle polislere ve kamuoyuna gerçekleri anlatmayı hedeflemiş durumdalar. Bir Qi-Gong uygulaması olan Falun Gong’u anlatıyorlar ve gerçekleşen zulmü ifşa ediyorlar. Bu şekilde devletin  tüm imkan ve mekanizmalarını kullandığı propagandaya karşı koyuyorlar ve insanları Falun Gong hakkında aydınlatıyorlar.

Washington D.C.’deki Pennsylvania bulvarında yüzlerce Falun Gong uygulayıcısı her sene, Çin’de işkence sonucu ölmüş olan Falun Gong uygulayıcılarını anıyorlar. (Fotoğraf: TIM SLOAN/Getty Images)

Son yıllarda, Çin’deki insan hakları avukatları, aile üyeleri ve komşuları da dahil olmak üzere, birçok Falun Gong uygulayıcısı olmayan kişi; zulmü durdurmak için çaba göstermektedir.

Falun Gong’un bu kadar acımasız bir saldırıdan kurtulduğu gerçeği, partinin zulmünün işe yaramadığının açık bir göstergesidir.

“Bu gerçeğe ve yasağa yol açan faktörlere bakıldığında, sonuç olarak Jiang ve ÇKP’nin korktuğu tehdidi kendilerinin yarattığı ve kendilerine bir kehanet oluşturdukları görülüyor. Milyonlarca sadık vatandaş ve parti üyesi artık birer aktivist durumunda ve ÇKP’yi benimsemiyorlar.”

Kaynak:Freedom House

Çeviri: minghui’den alınmıştır.

 

1 yorum
  1. […] kurana karışılmaz, bunun adı terörle mücadele değil, bunun adı diktatörlük ve asimilasyondur. […]

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.