Günaydın, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de yargıda ciddi sorunlar olduğunu savunarak, eski AKUT Arama Kurtarma Derneği Başkanı Nasuh Mahruki’nin tutuklanmasına tepki gösterdi.
CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Günaydın, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’de yargıda ciddi sorunlar olduğunu savunarak, eski AKUT Arama Kurtarma Derneği Başkanı Nasuh Mahruki’nin tutuklanmasına tepki gösterdi.
“Çocuk katillerinin memleketin sokaklarında elini kolunu sallayarak gezdiğini” söyleyen Günaydın, “Memleket bir narkotik merkezi haline dönüştürülmüşken, toplumsal barışı bozmak AKUT’un kurucusu Nasuh Mahruki’ye kalmış. Bu sosyal medya paylaşımının içeriğine katılmayabilirsiniz, içeriğinin suç oluşturduğuna yönelik eğer gerçekten bağımsız bir gözlemciyi tatmin edebilecek bir kararınız varsa buna yönelik bir soruşturma da başlatabilirsiniz. Nasuh Mahruki dünyanın en yüksek tepelerine, dağlarına tırmanan; fedakarca Türkiye için çalışan birisidir. Sosyal medya paylaşımını beğenmediğiniz gerekçesiyle, üstelik ‘kaçma şüphesi var’ diyerek tutuklayamazsınız.” ifadelerini kullandı.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un 7. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu hakkında açılan hapis ve siyasi yasak istemli davanın 22 Kasım’da görülecek duruşmasına yönelik yaptığı açıklamaya tepki gösterdi. Günaydın, “Duruşmayı açıkça yönlendirmeye ve etkilemeye hayret ediyor. Üstelik de bu mesele sadece yedinci genel başkanımıza yönelik değil, ‘hakaret ederlerse sonları önceki genel başkanları gibi olur’ diyerek CHP’nin mevcut genel başkanına ve tüm kadrolarına yönelik bir hakaret eylemi taşıyor” dedi. CHP Grup Başkanvekili Günaydın, şöyle konuştu:
“Başta TRT olmak üzere, gerçekten bir kamu yayıncısının asla yapmaması gereken tarafgir ve bence iğrenç bir yayıncılık örneği ile CHP’li milletvekilleri provokatörlükle suçladılar. Ben hem orada televizyonların hem de sosyal medyada yurttaşların çektiği görüntüleri defalarca izledim. Siz de izleyin. Tek bir CHP milletvekili ne bakana ne de AKP’li bir milletvekiline dokunmuyor. Eğer bakan, birazcık demokratik, birazcık hoşgörülü olabilseydi, birazcık TBMM tecrübesi olabilseydi kendisini orada durdurup ‘Esenyurt’ta belediyenin önünde bizi 15 gün tutmanın nasıl bir duygu olduğunu görün bakalım, bir dakika burada durun da konuşalım’ diyenlere gülerek ‘merhaba arkadaşlar, buyurun konuşalım’ der ve bir dakika sonra içeriye girerdi. O adeta milletvekillerimize kafa atmaya yeltenerek, arkadaşlarımızı iterek,kamerayı tokatlayarak şov yapmaya yeltendi. Üstelik de bu bizim provokasyonumuza dönüştü. Bir provokasyon arıyorsanız seçilmiş milletvekillerini, kolluk kuvvetleriyle karşı karşıya bırakarak Esenyurt Belediyesine kanunsuz emirlerle 15 gün boyunca sokmayan İçişleri Bakanlığı’nın bizatihi kendisine bakacaksınız. O talimatı veren İçişleri Bakanı’dır. O talimatları polise yönlendiren İstanbul Valisi’dir. Kanunsuz emri veren de uygulayan da anayasal suç işlemiştir. Ama orada CHP’li milletvekilleri Esenyurt’ta kolluk kuvvetleri ile vatandaşın karşı karşıya gelmemesi için her türlü çabanın içerisinde olmuştur.
ÇAYIRHAN DİRENİŞİ
“Çayırhan’da Türkiye’nin en modern termik santrali var. En modern diyorum, aslında bu termik santral 2020 yılına kadar özelleştirilmiş ve özel sektör tarafından işletiliyordu. 2020’de kamuya alındı. Bütün modernizasyon işlemleri yapıldı ve şimdi yeniden özelleştirilmeye gayret ediliyor. Teklif verme süresi olarak 5 Aralık’ı bildirmişler. 500 madenci kardeşimiz yer altında eylem yapıyor. Artık memleketin taşını, toprağını satmaktan, insanların ekmek parasını çıkarttığı yerleri kapatmaktan, işçi haklarıyla oynamaktan vazgeçin. Türkiye’nin bu yapay gündemleriyle uğraşırken diğer yandan da gerçekten ekonomi en ciddi sorun olmaya ve yurttaşın yaşamını içinden çıkılmaz halde sürdürmeye neden olmaya devam ediyor. Enflasyon rakamlarını 38’de 44’e revize eden Merkez Bankası, buna karşılık hedeflenen enflasyon çerçevesinde asgari ücretin, emekli aylıklarının düşük belirlendiği düzen. Bu kahrolası düzen, yurttaşı nefes alamaz duruma getiriyor.
“CUMHUR İTTİFAKI HARİÇ TÜM PARTİLER ADALET KONUSUNDA BİRLEŞİYOR”
“Bugün demokrasi tarihimiz açısından çok önemli bir gündür. TBMM’de grubu bulunan, bulunmayan toplam 14 parti var. Bundan AKP, MHP, HÜDA-PAR ve DSP, Cumhur İttifakı’nı oluşturuyor. Bunun dışındaki partiler CHP, DEM, İYİ Parti, Saadet Partisi, Gelecek Partisi, DEVA Partisi, Demokrat Parti, Yeniden Refah Partisi, Emek Partisi ve Türkiye İşçi Partisi. Burada saydığım 10 parti, hukuka, adalete aykırı kayyum uygulaması için ortak bir kanun teklifini an itibarıyla TBMM genel evrakına teslim etmiş durumdalar. Grubu bulunan siyasal partiler, kendi grupları adına bu aynı metni teslim ediyorlar. Grubu bulunmayan siyasi partiler, CHP altında imzalarını TBMM’ye teslim etmiş durumdalar. Demek ki Cumhur İttifakı hariç, tüm siyasal partiler, hukuk ve adalet konusunda birleşiyorlar.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.