Görevinden İstifa Eden Hatay İl Sağlık Müdürü Hambolat Gözaltına Alındı


Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin ek binası olarak hizmet veren bina yıkıldı. Enkaz altında kalan 7’si hemşire olmak üzere 72 kişi hayatını kaybetti.


Mustafa Hambolat,  AKP’ye milletvekili aday adaylığı için başvuru yapmıştı. Mustafa Hambolat’a AKP listelerinde yer verilmedi.  Gazeteci İsmail Saymaz’ın haberine göre, Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı Deprem Suçları Soruşturma Bürosu, Mustafa  Hambolat,   Doğramacı ve Nihat Kılıçlar hakkında yakalama kararı çıkardı.


Depremden sonra, 2012’de bu binanın depreme karşı dayanıksız olduğu ve güçlendirilmesi gerektiği yönünde proje hazırlandığı ortaya çıktı.  Sağlık Bakanlığı, bir inşaat teknikerinin raporuna bakılarak, projeye onay verilmedi.  Valilikteki mühendisler ve Mustafa Kemal Üniversitesi’nde görevli profesörlerin olur verdiği projenin teknikerin yorumuyla reddedildi.
Eylül 2021’de Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İl Sağlık Müdürlüğü’ne; Sağlık Müdürlüğü de Sağlık Bakanlığı’na başvurarak, ‘deprem dayanıklılık tespiti ve güçlendirme projesi’ için ödenek istedi. Bu kez de ödenek verilmedi.
Mustafa Hambolat, 72 kişinin hayatını kaybettiği hastanedeki ölümlerden sorumlu olduğu için AKP’den aday adayı olduğu yönündeki iddialara ise şu sözlerle yanıt verdi:
“Bu iddia için öncelikle bir suç işliyor olmam gerekir. Ön yargılı bu iddiayı kabul etmem mümkün değil. Hatay’dan kaçmak niyetinde olsaydım, farklı illere farklı tayinlerle ilgili girişimlerde bulunurdum. Hatay’a hizmet etmek için milletvekili aday adaylığına başvurmazdım. Herkes iddiasını ispatla mükelleftir.”
Mustafa Hambolat (twitter) sosyal medya hesabından hakkındaki iddiaları ortaya atanların, iddiaları ispatlamadıkları sürece ‘şerefsizlik mertebesine yükseleceğini – Çamur at izi kalsın mantığıyla hareket edenlere meydanı bırakmayacağını herkesin bilmesini isterim.”
“Hatay’a geldiğiniz zaman yıkılmayan bina olmadığını gördüğünüzde, bunun hastanenin kendisiyle ilgili bir mevzu olmadığını, depremin büyüklüğüyle ilgili olduğunu görürsünüz. Yıkılan hastaneyle ilgili herkes kadar bizim de vicdanımız kanıyor, acıyor, canımız yanıyor. Oradakiler bizim arkadaşlarımız, personellerimiz, dostlarımız, kardeşlerimiz, hastalarımız. Fakat bu konuyla ilgili niyeyse saldırmak için bir gerekçe olduğunu düşünmeye başladım. 50 bin kişiye yakın bir ölümden bahsediliyor. Ama durup durup dönüyor konu, Hatay İl Sağlık Müdürünün istifası sürecine geliyor. Konu eğer benim görevi bırakıp gitmem ise zaten istedikleri oldu, İl Sağlık Müdürlüğü’nden ayrıldım, neyi istiyorlar? Konu eğer benim mahkemede hesap vermem ise, ben şu an herhangi bir koruma altında değilim. Devlet memuru değilim, milletvekili de değilim, dokunulmazlığım da yok. Türk mahkemelerine de güveniyorum, gereken her türlü hesabı da veririm.” ifadelerini kullandı.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.