Hocalı Katliamı 26. Yıl Dönümünde TBMM’de Açılan Sergi ile Anıldı

Fotoğraf: Azerbaycan Milli Meclisi Dış İşleri Komisyonu Başkanı Samed Seyidov sergi açılışında konuşurken. (Fotoğraf: G. Hakan Koçman / Epoch Times)

Hocalı katliamı TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Binalı Yıldırım, Dış İşleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır, Azerbaycan Milli Meclisi Dış İşleri Komisyonu Başkanı Samed Seyidov,  Azerbaycan Büyükelçisi Hazar İbrahim, TBMM Sağlık Aile Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı ve Türkiye Azerbaycan Parlamentoları Dostluk Grubu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ın katılımıyla TBMM’de açılan bir sergi ile anıldı.

Serginin açılışı Prof. Dr. Ünüvar’ın konuşması ise başladı. Konuşmasında Ünüvar, Hocalı katliamının dünyadaki en vahşi katliamlardan biri olduğunu ve Türkiye ile Azerbaycan’ın ortak acısı olduğunu dile getirdi. Hocalı katliamını anmak adına Azerbaycan Türkiye büyükelçisi ile birlikte TBMM’de bir sergi açarak bazı resimleri sergilemeyi istediklerini söyleyen Ünüvar, TBMM Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın da izni ile sergiyi açtıklarını ve böylece bu olayı insanlığın gündemine taşımayı hedeflediklerini belirtti.

Daha sonra söz verilen Azerbaycan Büyükelçisi Hazar İbrahim, Türkiye Azerbaycan Parlamentoları Dostluk Grubu Başkanı Prof. Dr. Necdet Ünüvar’a ve TBMM Meclis Başkanı İsmail Kahraman’a teşekkürlerini sunarak, kendilerine karşı ne kadar suç işlenmişse bile  güçlü olduklarını ve elbette ki bu olayı unutmayacaklarını ifade etti. Ayrıca Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan’ın üçlü ittifakı için görüşmelerin sürdüğünü de sözlerine ekledikten sonra Afrin’deki şehitler de dahil olmak üzere tüm şehitlere rahmet diledi.

ibrahim’den sonra konuşan Dış İşleri Komisyonu Başkanı Volkan Bozkır ise Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan heyetlerinin bir araya geldiği bu günün aynı zamanda Hocalı katliamının 26. Yıl dönümüne denk gelmesinin anlamlı olduğunu söyleyerek bu katliamın insanlığa bir örnek teşkil etmesini temenni ettiğini ve böyle bir katliam ve dramın bir daha asla yaşanmamasını arzu ettiğini belirtti.

Türkiye ve Azerbeycan tek bir millettir

Azerbaycan Milli Meclisi Dış İşleri Komisyonu Başkanı Samed Seyidov da yaptığı konuşmada TBMM meclisinde böyle bir sergiye katılmanın büyük bir şeref olduğunu söyleyerek sözlerine başladı.  Seyidov 26 Şubat 1992 yılında hiçbir günahı olmayan insanların Hocalı da katledildiğini ve kendilerinin şimdiye kadar bütün dünyadan Hocalı için adalet istediklerini ve bu katliamı gerçekleştirenlerin adalet karşısında hesap vermeleri gerektiğini ve vereceklerini ifade etti. Azerbaycan Türkiye ilişkilerinin şu anda en süt düzeyde olduğunu ve bu ilişki sebebiyle bu katliamı yapanların bir gün adalet mahkemesi karşısında hesap verecekleri konusunda inançlarının tam olduğunu sözlerine ekledi. Hocalı katliamında ve Afrin’de hayatlarıını kaybeden şehitlere rahmet dileyen Seyidov, Türkiye ve Azerbayacan’ın iki ayrı devlet olmasına rağmen tek bir millet olduğunu söyleyerek sözlerine son verdi.

Başbakan Yıldırım; “Kendi tarihinize bakın”

Dünyanın gelişmiş ülkelerinin Ermeni Soykırımı yalanı üzerinden Türkiye’yi sıkıştırmaya çalıştıklarını ve eğer geçmişte böyle bir katliam ve soykırım varsa, bu teşebbüste bulunan ülkelerin kendi tarihlerine bakmaları gerektiğini dile getirdi.  “Bizim tarihimizde sömürgecilik yoktur, bizim tarihimizde katliam yoktur, bizim tarihimizde soykırım yoktur.” diyen Başbakan Yıldırım, 619 yıllık tarihimizde insanlığın en yüksek değerlerini üç kıtada tüm dünyaya gösterdiğimizi ifade etti.

Azerbaycan Yukarı Karabağ meselesi bugüne kadar hala çözülememiş olduğuna da dikkat çeken Yıldırım, 1 milyon insanın evlerinden sürüldüğünü söyleyerek uluslar arası toplumun artık bu sorunun çözümü için ayak sürümeyi bırakması gerektiğini de sözlerine ekledi.

Türkiye, Azerbaycan ve Gürcistan milletvekillerinden oluşan bir heyet ile bugün çok verimli bir toplantı yaptıklarını aktaran Yıldırım, üç ülkenin bölgede geliştirdiği stratejik işbirliği sayesinde Kafkasların, Orta Asya’nın bir anlamda güvenliğini tesis ettiğini söyledi. Yıldırım, bir yandan stratejik öneme haiz petrol boru hatları, doğalgaz hatları, demiryolu hatları inşa edilirken, diğer yandan da parlamentolar arasındaki işbirliğinin artarak devam ettiğini belirtti. Kafkasların ve Orta Asya’nın gelişmesi, refahı, kalkınmasının bütün bölgenin geleceği, barışı için hayati bir öneme sahip olduğunu kaydeden Yıldırım, Azerbaycan ve Türkiye’nin iki devlet bir millet olduğunu dile getirdi.

Yıldırım Suriye’de yaşananlar için ise şunları kaydetti;  “Türkiye, Azerbaycan, Gürcistan, buna İran’ı da dâhil edebileriz, Suriye, Irak’taki istikrarsızlığın bir an önce giderilmesi için Rusya’nın da dâhil olduğu ciddi bir çalışma yapıyoruz. Bu çalışmaların bazılarının rahatsız ettiğini de görüyoruz. Binlerce kilometre uzaktan bu bölgeye bu kadar ilgi duyulmasını da doğrusu anlamakta zorlanıyoruz. Aslında anlıyoruz da anlamamazlıktan geliyoruz. Çünkü bizde bir laf vardır; ‘Sel gider, kum kalır’. Onlar gidecek, biz burada kalmaya devam edeceğiz. Onun için bu bölgenin geleceğini belirleyecek olan yine bu bölgenin milletleridir. Türkiye de bunun merkezinde yer almaktadır.”

Kahraman: “Bu insanlık faciasına yol açanların tarih ve vicdanlar önünde de daima mahkum olacaktır.”

Son olarak konuşma yapan TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Hocalı Katliamı’na ilişkin, “Bu insanlık faciasına yol açanlar tarih önünde de vicdanlar önünde de daima mahkum olacaklardır.” dedi.

Açılışta konuşan Kahraman, 26 yıl önce 25 Şubat’ı 26 Şubat’a bağlayan gece bir insanlık dramı yaşandığını belirterek, Hocalı Katliamında yaşananları anlattı. Kahraman, “Ermenistan’ın uluslararası hukuka aykırı olarak işgal altında tutmaya devam ettiği Yukarı Karabağ’ın bir parçası olan Hocalı’da 26 yıl önce gerçekleştirdiği vahşet dolu katliamı ve Azerbaycan topraklarının yıllardan beri devam eden işgalini şiddetle kınıyoruz.” dedi.

TBMM Başkanı Kahraman, Azerbaycan halkının acısını aynen içlerinde hissettiklerini ve duygularının bir olduğunu belirterek, katliamda şehit edilenlere Allah’tan rahmet diledi. Tarih boyunca vatanı, dini, inancı için şehit olan bütün şühedayı rahmet ve minnetle andıklarını vurgulayan Kahraman, “Şehitlik ulvi bir hadise. Ömrün bir dakika öteye gitmesi veya geri gelmesi mümkün değildir. Ecel mukadder kalan yok ama şehit olarak gitmek apayrı bir meziyettir. Herkese nasip olmaz. Milletimiz bu duygulardaki güzel insanların olduğu bir ülkedir.” dedi. Kahraman, bu insanlık faciasına yol açanların tarih ve vicdanlar önünde de daima mahkum olacağını söyledi.

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.