İmamoğlu’dan Bakan Işıkhan’a SGK Borçları Tepkisi

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, düzenlediği basın toplantısında Bakan Vedat Işıkhan’a belediyelerin SGK borçlarıyla ilgili eleştirilerde bulundu.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Hazine ve Maliye Bakanlığımız belediyelerin borçlarının kaynağında tahsiline başlayacak. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok. Öyle 25 kuruşa simit yok” açıklamasıyla gündeme gelen CHP’li belediyelerin SGK’ya olan prim borcu tartışmaları hakkında basın toplantısı düzenledi.

CHP’li belediyeleri SGK’ya en çok borcu olan belediyeler arasında gösteren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a tepki gösteren İmamoğlu, “Unvanında ‘profesör’ titri de olan bakan sayın Vedat Işıkhan, bir canlı yayında şöyle dedi: ‘CHP belediyeciliği çöp, çamur, çukur belediyeciliğiydi, şimdi buna bir de borç belediyeciliği eklendi.’ Bu çöp, çamur dedikoduları, ‘Haliç kokuyor’ gibi yalanlar geçtiğimiz beş yıl boyunca ülkemizin Cumhurbaşkanı tarafından da pek çok kez dile getirildi. Vatandaşlarımız ise bu yalanlara itibar etmedi, yanıt vermek için sabırla bekledi. 31 Mart 2024’te de de teşbihte hata olmaz ‘Osmanlı tokadı’ gibi bir yanıtı seçim sandıklarında iktidar partisine patlattı. Bu demokratik uyarıdan ders çıkarmayı ne yazık ki yine beceremediler” dedi.
İmamoğlu, Bakan Işıkhan yönetimindeki SGK’nın mali durumunun fotoğrafını şu sözlerle kamuoyu ile paylaştı:

“22 yıldır yönettikleri SGK’nın açığını üç kat artırdılar. Yasal olarak mecbur oldukları halde 2016 yılından beri SGK’ya borcu olan şirketleri açıklamıyorlar. Hangi şirketlerin borcunu vatandaştan saklıyorsunuz? Kamu kuruluşu belediyeleri her gün açıklıyorsunuz da neden borçlu şirketleri açıklamaktan imtina ediyorsunuz? Nedir bu korku? Tekrar altını çizelim yasal zorunluluk olduğu halde açıklamıyor. Üstelik yılda 2 kez açıklamak mecbur olduğu halde saklıyorlar. Açık rekoru kıran SGK’ya vatandaşın vergilerinden, sadece 2023 yılında 885 milyar lira aktarılmıştır. Bu rakam nerdeyse belediyelerin borcu diye lanse edilen rakamın 10 katıdır. Son 3,5 yılda SGK’ya vergilerimizden aktarılan tutar toplamı 2,3 trilyon liradır. Yani bunu aslında SGK’ya verilen borç gibi düşünün. Kamuya hizmet eden belediyelerin dile getirilen borcu, SGK’ya son 3,5 yılda aktarılan paranın sadece yüzde 4,3’ü.Tekrar ediyorum sadece yüzde 4,3. CHP’li belediyeleri borç belediyeciliği ile suçlayan Bakan beyin karnesi işte bu kadar bozuktur. Siz önce kötü yönetiminizle batırdığınız SGK’yı düze çıkarın sayın bakan. Kendi başarısızlığınızın faturasını belediyelere kesmeye çalışmayın. Bu kadar büyük batığın sahibi iken, nasıl oluyorsa her gün ekranlara çıkıp rahat rahat konuşuyorlar, vallahi aklım almıyor. Normalde utanılması gereken bir durum da bile halkın belediyelerini suçluyorlar.”
İBB’nin SGK’ya tek bir kuruş borcu olmadığını aktaran İmamoğlu, “Belediyeye bağlı beş iştirak şirketimizin 1,5 milyar liralık borcu vardır. Bizden önceki borç ise 2021 yılından başlayarak yapılandırmıştır. Yıllara sair ödenmektedir. Bu ülkede borcu olmayan hane, borcu olmayan işletme mi vardır? Ödüyorsan, ödemekte anlaşmışsan bu borç değildir artık. 7 iştirak şirketimizin de 2,3 milyar lira borcu bulunmaktadır. Kuşkusuz bunlar da ödenecektir. Ödüyoruz da. Ne borçlar ödedik” bilgilerini paylaştı.

İmamoğlu, eski İBB yönetiminin, Fatih Vatan Caddesi’ndeki bir arsa üzerinden, özel bir şirketin cebine 106,5 milyon dolar girdiğini hatırlattı, “Bu kıyak imzanın getirisi bile, İBB’nin bugünkü SGK borcundan 1 milyar lira daha fazladır. Bu usulsüzlük dosyası da diğer 40’a yakın dosya gibi 3 yılı aşkındır İçişleri Bakanlığında sümen altı edilmektedir. Soruşturulmasına bile izin verilmedi. 3 yıl önce verdiğimiz dosyalardaki kamu zararı toplamı 12 milyar liraydı. Bugünün parası ile 40 milyarı buldu. Hala yargıdan kaçırıyorlar” dedi.

2019 yılında göreve geldiklerinde, toplam 101 milyon 869 bin dolar, bugünün parasıyla 3,5 milyar TL SGK ve vergi borcu devraldıklarını açıklayan İmamoğlu, şunları söyledi:

“Biz, ekonominin alt üst olduğu, pandemi nedeniyle hayatın aylarca durduğu bir dönemde görev yaptık. 6 metro hattını hizmete açıp, olağanüstü altyapı yatırımlarını da bu dönemde gerçekleştirdik. 12 iştirak şirketimiz Türkiye’nin en büyük 500 şirketi listesine girdi. İktidardan övgü beklediğimiz yok. Yıllardır devam ettirdikleri ve gerçekten vicdanlara sığmayan suçlamaları yapmaktan vazgeçsinler yeter. Millet bu tarzınızdan usandı. Milletimizi kandırmaktan, manipüle etmekten vazgeçsinler yeter. İşinize odaklanın kardeşim. Yapmanız gerekenleri yapın. Mesela 1 tanesini hatırlatayım. 14 ay önce Cumhurbaşkanlığı seçiminde bu millete söz verdiniz. Mülakatı kaldırın. Bunu yapmak için para lazım değil, işçi lazım değil, araç lazım değil. Sadece Cumhurbaşkanı bir imza atacak, mülakat kalkacak. 14 aydır bu sözü bile tutmama sebebiniz nedir. Hangi kötü alışkanlığınızdan vazgeçemiyorsunuz? Neden hâlâ KPSS’de büyük başarı kazanan gençler mülakatta eleniyor? Siz bunun izahını yapın önce.”

“Son 3,5 yılda SGK’ya vergilerimizden aktarılan tutar toplamı 2,3 trilyon liradır” bilgisini aktaran İmamoğlu, “Kamuya hizmet eden belediyelerin dile getirilen borcu, SGK’ya son 3,5 yılda aktarılan paranın sadece yüzde 4,3’ü. CHP’li belediyeleri borç belediyeciliği ile suçlayan Bakan beyin karnesi işte bu kadar bozuktur ve sefil durumdadır. Siz önce kötü yönetiminizle batırdığınız SGK’yı düze çıkarın sayın bakan. Kendi başarısızlığınızın faturasını belediyelere kesmeye çalışmayın. AKP’li, CHP’li ve diğer partili belediyelerden çıkarmayın. Bu kadar büyük batığın sahibi iken, nasıl oluyorsa her gün ekranlara çıkıp rahat rahat konuşuyorlar, vallahi aklım almıyor. Normalde utanılması gereken bir durumda bile halkın belediyelerini suçluyorlar” diye konuştu.

“Hadi oradan” çıkışı

İmamoğlu tepkisini şu sözlerle sürdürdü:

“Emekli maaşlarının ödenebilmesi için belediye borçlarının ödenmesi gerekiyormuş. Hadi oradan. Emekli vatandaşlarımız dahil bu ülkenin emekçilerinin, çalışanlarının daha iyi yaşayabilmesi için bu ülkenin daha iyi yönetilebilmesi gerekiyor. Kendi sorumluluğunuzu bize yüklemeyin. Kıstığınız kaynaklarla, bıraktığınız borçlarla, israfı önleyerek, belediyeleri yönettik biz. Yönetmeye de devam edeceğiz. Slogan atmayı, algı yaratma çabalarını bir kenara bırakın. Millet sizden icraat bekliyor. İcraate odaklanın. Sloganla bu ülkeye bahar gelmez.”

Katz’ın tweet’i

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, basın açıklamasının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. İmamoğlu’na İsrail Dışişleri Bakanı Katz’ın tweet’i soruldu. İmamoğlu da bu soruya, “Yahu İsrail’in Dışişleri Bakanı, yaptığı bir açıklamaya beni niye ekledi? Ben bunu anlayamadım. Düşünmeden edemiyorum. Bu manevralar enteresan. Ama bizim milletimize dönük, devletimize dönük, devletimizin kurumlarına dönük, devletimizin bütün münazaralarımıza, farklı düşüncelerimize rağmen seçilmiş insanlarına dönük, demokrasiyi hiçe sayarak, hukuku hiçe sayarak ve bizim bu iç hukukumuz üzerinden birtakım manevralarla bir fayda elde edeceğini zanneden akıl, basit akıldır, zavallıdır. Ben, gerekli cevabı verdim. Böyle ‘ne buldum delisi’ olanlar var tabii AK Parti’de. Onlar da böyle pat diye bir çıkarlar falan, böyle işte hemen bir şey yazmak, takip bile etmeden. Onların ruhları sıkıntılı. Onlar, iyi ruhlar değil, bahsettiğiniz isimler. Onların yazdıklarını elbette dikkate almıyorum” cevabını verdi.

Sokak hayvanları

İmamoğlu, TBMM’de kabul edilen sokak hayvanları yasasıyla ilgili soruya da şöyle cevap verdi:

“Biz, çok özel bir çaba gösteriyoruz. Özellikle sahiplendirme konusunda yoğun bir çaba gösteriyoruz. 22 yıldır çözemediğiniz sorunu, bu şekilde bir kanun çıkardım diye, kurumlara mal ederek çözmeniz de mümkün değil. Bazen bir bakıyorsunuz, bir mahalleye maskot olmuş bir köpek var, yani onu oradan al. Öyle değil bu iş yani. O bakımdan tabii ki biz, öldürmekten asla yana değiliz, yaşatmaktan yanayız. Sahiplendirme konusunda özenli bir çalışma içindeyiz. Bakın bu öldürme meselesi, ötanazi meselesi, bakın bu söylemler, her türlü şiddeti büyütür. Bunu unutmayın. Bak bu öldürme meselesi, kritik bir meseledir. Her türlü şiddeti büyütür. Onun için attığınız her adımın sosyolojik etkisini, psikolojik etkisini ve geleceğe dönük nesillere olan etkisini düşünmek zorundasınız. Düşüncesiz bir tariftir bu. Çözüm üretilir, uzun vadeli çalışılır, kısırlaştırmadan tutun çok uzun vadeli bir seferberlik duygusuyla bu çalışır. Ben bunları söyledim, bu şehrin o dönemki valisine anlattım. Dert edinerek gittim, ‘Bunu beraber çözelim’ dedim. Bir toplantı yapabildik, ikinciyi yapamadık.”

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.