CHP’li Muharrem İnce için, ‘Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile görüştü’ iddiaları günlerdir sürerken İnce açıklamada bulundu.
Muharrem İnce, Cumhubaşkanlığı külliyesinde Erdoğan ile görüştüğü iddiaları üzerine yeni bir açıklamada bulundu. Memleketi Yalova Elmalı Köyü’nde düzenlediği basın açıklamasında, toplantıyı neden Ankara’daki CHP Genel Merkezi’nde değil de kendi evinin bahçesinde yaptığını da açıklayarak şunları söyledi;
“Emin ellerdesiniz, helal bir arazi üzerinde bulunuyorsunuz. Bu yalan haber çıkınca hissetim, tezgah var dedim ve hemen sabahın köründe arkadaşlara açıklama yapalım, ‘Burada komplo, tezgah var’ dedim. 21 Kasım günü Sayın Genel Başkan, bir televizyonda sabah programına çıktı. Gazeteci sordu, ‘Saraya giden bir CHP’li var ne diyorsunuz?’ diye, ‘Doğrudur ama ismi açıklayamam’ dedi. ‘Eyvah’ dedim, parti kaosun içerisine gidecek, partim yara alacak. 21 Kasım Çarşamba saat 11.23’te Sayın Genel Başkanı aradım, 14 dakika sonra Genel Başkan bana geri dönüş yaptı. 8 dakika 19 saniye kendisiyle telefonda konuştum. Dedim ki, ‘Bakın burada bir yalan var, partimiz yara alacak yanınıza geleyim, birlikte görüntü verelim, hiçbir CHP’li bunu yapmaz, bu kişi ben değilim. Bu badireyi atlatalım, partimiz yara almasın’ dedim. Tartışılacak bu. Aynı ‘Atatürk resmini kim indirdi, kim indirmedi’ye benzeyecek. ‘CHP yara alacak, geminin kaptanı sizsiniz’ dedim. ‘Haber vereceğim’ dedi, haber vermedi. Ben görevimi yaptım, partimi gözüm gibi sakınırım, partime zarar gelsin istemem, adeta yalvardım” dedi.
“Herkes biliyor, Muharrem İnce gitmediği gibi kimse de gitmez. Derdimiz bu değil, artık burası kapandı. Birincisi tezgah var ortada, bu tezgahın sorumluları açığa çıkarılmalıdır. CHP yönetiminin 82 milyona borcu vardır, CHP Türkiye’yi geliştirmeye, yönetmeye talip bir siyasi partidir. CHP, 82 milyona bunu açıklamalıdır. Bu tezgahı kim kurdu? İkincisi; Muharrem İnce, 24 Haziran seçiminden itibaren iftira komplosuyla karşı karşıya. Dedikoduların hepsi CHP Genel Merkezi’nde üretilmiştir, bunu rakiplerim değil, partideki küçük bir grup üretmiştir. 24 Haziran akşamından bu yana dedikodu üretmeye de devam etmektedir. Bunların Muharrem İnce’den çekinmeleri bana gurur veriyor. Madem siyasette en güçlü dönemdeymiş, niye Muharrem İnce ile uğraşıyorsun. Muharrem İnce’den bu kadar çekinmelerinden gurur duyuyorum. Ama CHP’ye bu kadar gönlünü veren insanların üzerinden entrika çevirmelerinden utanç duyuyorum. Beni yıpratmak için harcadıkları enerjiyi AK Parti’ye harcasalar, iktidar olacağız. Bu kumpasçılar CHP’nin ayağındaki prangadır. Bunu kırmadığı sürece CHP’nin temiz siyaset yolunda ilerlemesi imkansız hale gelecektir. CHP, Türkiye’de temiz siyaset diyorsa ki diyor, bu pisliği temizlemeliyiz. Arınma buradan başlayabilir. Temizlenme, şahlanış buradan başlayabilir. Bu tezgahı ortaya çıkarır, cezalandırır, komployu kuranları partiden atarsak emin olun yeniden şahlanırız.”
İnce, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na da çağrıda bulunarak, “Şaşırmadım, biliyorum, isim veremem dediniz. Şaşırmadıysanız önceden bunu duydunuz, ismi biliyorum dediniz, açıklamalısınız. Saray komplosu deyip işin içinden çıkamazsınız. Erdoğan bunun neresinde? Çıktı meydan okudu, ‘Ben kimseyle görüşmedim, görüştüğümüz ispatla Cumhurbaşkanlığından istifa ederim’ dedi. Sen edebilir misin? Kendin komplo kurarak Erdoğan’a malzeme veriyorsun. Genel başkan yardımcısını bir günde partiden atıyorsunuz, bu haini atmayacak mısınız? Bugün Muharrem İnce’ye, yarın Kemal Kılıçdaroğlu’na bu komplo kurulur. Birlikte temizleyelim dedim, kabul etmedi Genel Başkan. Tek başıma kalsam da yine mücadele edeceğim” ifadelerini kullandı.
İnce, “40 yıldır partide hiçbir yere gitmeden, tuvaletleri yıkayarak, çay getirerek, partinin bayraklarını asarak partinin Cumhurbaşkanı adayı olmuş birisi olarak Sayın Genel Başkanın ‘Ben emekli olduktan sonra geldim, Muharrem İnce çocukluğundan beridir CHP’de, İnce’ye bu yakışmaz ve sadece O’na değil, CHP’nin hiçbir evladına yakışmaz. Bu yalandır, inanmıyorum’ demesi gerekir. Partinin sözcüsü ağzını açmadı. Ne diye savunmuyorsunuz arkadaşlar? Bugün partiyi yönetenler ciğerimi yakıyorlar. Kim oluyorsunuz da savunmuyorsunuz, İnce bizim kardeşimizdir, gizli görüşme yapmaz deseler içim yanmazdı. Ben bu ülkede 16 sene milletvekilliği yaptım, Erdoğan’la da görüşürüm, Akşener’le de, Bahçeli ile de, Karamollaoğlu ile de görüşürüm. Önce partinin genel başkanına sorarım, gitmeden önce tweet atarım ki basının haberi olur. Cumhurbaşkanlığı kampanyasında böyle yaptık. Gerek genel başkanın, gerek parti sözcüsünün biz CHP’lilere güveniyoruz, gizli görüşme yapmaz dememeleri ciğerimi dağladı” şeklinde konuştu.
“CHP’ye kumpas mı var? Sen malzeme verirsen kumpası kurarlar. Dedikoduyu kim çıkarıyor, AKP Genel Merkezi’nden mi CHP Genel Merkezi’nden mi çıkıyor? Bu CHP Genel Merkezi’nden çıkmış, bunu bulmak boynumuzun borcudur. İlk haberi gördüğümde kendimden emin olduğum için CHP’li olamaz, varsa da giden kişi CHP’li olamaz, ama CHP’de bulunabilir dedim. Bunlar aynı kişiler değildir, parti tökezlediğinde CHP’de bulunanlar partiyi terk edecek insanlardır zaten, kirayı ödemek, bayrağı asmak bize kalır. Onlar çıkar için gelmiştir. CHP’li olanlarla CHP’de bulunanlar başka bir şeydir”
“Mutlaka hesaplaşacağız, hesabı görmeden helalleşemeyiz bunu da mutlaka sağlayacak” şeklinde devam eden İnce, “82 milyonun vicdanına sesleniyorum, ben bunun neresindeyim? Adımı CHP Genel Merkezi’nde karalayarak, lekeleyerek, yandaş gazeteci bulup haber yaptırarak tartıştırmak yazık günah değil mi? Meydanlara umutları beraber doldurmadık mı, kendiniz aday olamadınız, mecbur kaldınız aday yaptınız. Otobüsüme binmek için torpil yapmadınız mı? Yazık değil mi, bu millet bunu görmüyor mu, ben ne kötülük yaptım size. Kötü insanlardan iyi yönetici olmaz, ben partinin her kademesinde bulundum. 80 yaşında gazeteci yalan yazıyor, torunumu sevdim dedim ‘Mücadelem sadece senin için.’ Şu tarlada inek otlatıyordum, bugün basın toplantısı yapıyorum. Ben başardım, kişisel olarak derdim yok, derdim ülkem, derdim memleket, sadece bunun peşindeyim. Herkese sesleniyorum, öfkesini de sevgisini de içinde tutamayan olduğu gibi anlatan Muharrem İnce’yim. Doğruları söyleyen Muharrem İnce olmaya devam edeceğim”
“Ben CHP’liyim, CHP’ye İçişleri Bakanlığı’na dilekçe verilerek kurulmuş sıradan bir siyasi parti gözüyle değil, Atatürk’ün emaneti gözüyle bakıyorum. Sayın Genel Başkanı aradığımda ‘Bu iş büyüyecek, birlikte çıkalım’ dedim. Çıkmadı. Ben söyledim, şimdi yapabileceğim bir şey yok, öngördüm. Lider krizi hissetmektir. Kaptan o, ben kaptan değilim ama tayfaların da akıllı olması lazım. Talat Atilla açıklamalıdır, Sayın Genel Başkan açıklamanı yap demelidir. Saray açıklamasını yaptı, Talat Atilla konuşmalıdır. Kılıçdaroğlu bu işin içerisinde dersem, partim çok yara alır, ben bunu söylemem. Genel Başkana tekrar çağrıda bulunuyorum, benim partililiğimi parti içerisinde tartışacak bir Allah’ın kulu yoktur. Partinin aleyhinde miting yapanlar mı benim partililiğimi sorgulayacak? Genel Başkanla oturup bu kumpası çözmemiz lazım. ‘Biliyorum, şaşırmadım’ dedi, o zaman kandırılmış. Erdoğan nasıl kandırılmışsa, Genel Başkan da kandırılmış. Ne doğru, ney biliyorsun bunu konuşmak istiyorum. Ben çiğ yemedim ki karnım ağrısın, meydan okuyorum. Onlar kendilerini çok iyi bilirler, aynı teknede yazın tatil yapmışlardır. Başka partiden gelir, CHP’nin ilkelerini benimser, ona itirazım yok, ama sırf çıkar için gelenler var. Sayın Genel Başkan ile insani ilişkilerimizde hiçbir sorun yoktur bunları aştık, biz Türkiye’yi yönetmeyi konuşuyoruz.”
FETÖ konusuna da değinen İnce, “Türkiye’de FETÖ varsa bir partinin bundan nasibini alması, diğerlerinin almaması mümkün değildir. CHP de bundan nasibini almıştır, CHP’yi FETÖ ele geçirdi, yakışık laflar değildir. Bu burada bitmez, bunu çözmeden CHP yola devam edemez. CHP’nin ‘temiz siyaset deme hakkı ortadan kalkar. İstifaya değil, çözmeye davet ediyorum Sayın Genel Başkanı. Ben buradayım, emrettiği zaman giderim. Bu tezgah, bu komplo çözülmeden, Türkiye’de CHP’nin temiz siyaset yolculuğu yara alır” şeklinde konuştu.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.