
Brezilya’nın Belem şehrinde düzenlenen COP30 İklim Zirvesi’ne yerli aktivist grubu İndigen Protestocuları, büyük bir eylemle katıldı. Protestocular, zirve alanına zorla girdi ve güvenlik görevlileriyle çatıştı. “Toprağımız satılık değil” yazılı pankartlar taşıyan eylemciler, ormansızlaşmaya karşı daha güçlü koruma talep ettiler.
Zirveye katılan yerli liderler, daha fazla söz sahibi olmayı taleplerini, “Bize ait olmayan kararlar, biz olmadan alınamaz” sloganı atarak duyurdu. Bunun yanı sıra birçok lider, zirvenin yalnızca sembolik bir katılım sunduğunu öne sürdü. Özellikle yerli halkın toprakları üzerindeki haklarının korunması gerektiğine dikkat çektiler.
Brezilya Cumhurbaşkanı Lula, yerli toplulukları zirveye dahil etti. Ancak, bazı liderler bu desteği yetersiz buldu. Zirvenin yalnızca finansal kaynak sağlamakla kalmaması, yerli haklarını da koruması gerektiğini belirttiler.
Güvenlik Güçleri Protestoculara Müdahale Etti
Protestolar sırasında güvenlik güçleri, eylemcilerin zirve alanına girmesini engellemeye çalıştılar. Aynı zamanda protestocuları da barikatlardan uzaklaştırmak için müdahale ettiler. Çatışmalar sırasında bazı güvenlik personeli hafif şekilde yaralandı. Olayın ardından protesto alanı hızla güvenlik altına alındı.
Protestolar yalnızca Brezilya’dan değil, dünyanın farklı bölgelerinden geldi. And Dağları’ndan gelen 60 yerli lider, uzun bir deniz yolculuğunun ardından Belem’e ulaştı. Bu yolculuk, yerli halkların topraklarını savunma mücadelesinin simgesi oldu.
Yerli liderler, COP30’un sadece finansal yardım sağlamakla kalmaması gerektiğini vurguladılar. Ayrıca, toprakları üzerinde daha fazla söz sahibi olmak istediklerini belirttiler. “Madenler, petrol ve yasadışı ormancılık gibi tehditlerle karşı karşıyayız” diyerek, bu sorunların acilen ele alınması gerektiğine dikkat çektiler. Dolayısıyla, dünya liderlerinden bu tehditlere çözüm aramalarını talep ettiler.
Bazı delegeler, yerli halkların taleplerini açıkça destekledi. Çevre sorunlarının zirve gündeminde daha fazla yer alması gerektiğini vurguladılar. Bunun yanı sıra bazı liderler, bu tür protestoların zirve düzenini bozduğunu iddia etti. Ancak tüm bu karşıt görüşlere rağmen, yerli halkların hakları küresel ölçekte duyulmuş ve dikkat çekmiş oldu. Protestolar, dünya çapında önemli bir farkındalık yaratırken, zirveye katılan liderler bu talepleri daha ciddiyetle değerlendirmeye başladı.
Protestoların temel amacı, yerli halkların topraklarını korumak ve ormanların yok olmasına engel olmaktı. Bu eylemler, çevre sorunlarına dikkat çekmeyi amaçlıyordu. Sonuç olarak, zirveye katılan liderler, yerli halkların taleplerine kulak verdi.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.