Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, “Afganistan’da barış ve istikrarın tesisi için sürdürülen çabalara başından beri katkıda bulunan Türkiye, gelecekte de dostluk ve kardeşlik hisleri içerisinde bize ihtiyaç duyduğu ve istediği müddetçe Afgan halkının yanında bulunmaya devam edecektir” dedi.
Milli Savunma Bakanı Fikri Işık, TBMM Genel Kurulu’nda Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarının, NATO’nun Afganistan’da destek misyonunun 6 Ocak 2017 tarihinden itibaren iki daha uzatılmasına ilişkin başbakanlık tezkeresi hakkında konuştu.
Terörün hedefinin Türkiye’nin birlik ve beraberliği olduğunu belirten Bakan Işık, Türkiye’nin yoğun şekilde terör örgütleriyle mücadele ettiğini söyledi. Uluslararası Güvenlik Yardım Kuvveti’nin (ISAF) Afganistan’a yardım amacıyla oluşturulduğunu ifade eden Işık, “ISAF Harekâtına NATO üyelerinin yanı sıra, dünyanın dört bir köşesinden pek çok ülke de personel katkısında bulunmuştur. Türkiye Cumhuriyeti, tarihten gelen bağlarla, dost ve kardeş olduğu Afgan halkı için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 10 Ekim 2001 tarihinde aldığı 722 sayılı kararla hükümete verdiği yetki temelinde, en başından itibaren ISAF harekatının içerisinde yer almıştır. Harekatın liderliğinin ülkeler tarafından dönüşümlü olarak yürütüldüğü dönemde, Türkiye iki kez tüm harekatın liderliğini üstlenmiştir. Harekat, bölgelere ayrıldıktan sonra ise, önce İtalya ve Fransa ile dönüşümlü olarak, bilahare 1 Kasım 2009 tarihinden 1 Ocak 2015 tarihine kadar tek başına Kabil Bölge Komutanlığı görevini üstlenmiştir” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin NATO’nun misyonları kapsamında 2000’li yıllarda da Afgan Ulusal Ordusu ve polisi için gerek Afganistan’da gerek Türkiye’de çeşitli seviyelerde ve farklı konularda çok sayıda eğitim verdiğini hatırlatan Işık, “Afganistan’daki NATO Eğitim Misyonuna personel katkısında bulunmuş ve Kabil’de Gazi Askerî Eğitim Merkezini kurmuştur. Türkiye, katkılarını sadece savunma ve güvenlik alanıyla sınırlamamış, Afganistan’da yeniden imar ve kalkınma faaliyetlerinde de bulunmuştur. Bu amaçla, biri Kabil’e yakın olan Vardak vilayetinde, diğeri Cevizcan vilayetinde olmak üzere iki adet Bölgesel İmar Ekibi kurarak Afgan halkının doğrudan yararına olacak sulama, bayındırlık, okul, hastane inşası, kurs ve eğitim faaliyetleri icra etmiştir. Bu zor döneminde askerî, iktisadî, sosyal ve kültürel olmak üzere, her alanda verdiğimiz desteğin Afgan halkının gönlünde ayrı bir yeri olmuştur. Bu katkılarımız, Afganistan’la tarihe dayanan ve zor zamanlarımızda birbirimize yardımcı olmayı gelenek haline getirdiğimiz köklü ilişkilerimizin doğal bir neticesidir. Ayrıca, ISAF kapsamındaki görevlerimiz, İttifak dayanışması ve Kuzey Atlantik Antlaşması’ndan kaynaklanan yükümlülüklerimizle de uyum içerisinde olmuştur” şeklinde konuştu.
“Cumhuriyet tarihinin en büyük dış yardım programını Afganistan’da yürütmekte olan ülkemizin NATO’nun Kararlı Destek Misyonuna da katkıda bulunmasını, Afganistan’la ikili ilişkilerimizin ve bölgede izlemekte olduğumuz aktif dış politikamızın doğal bir neticesi olarak görüyoruz” diyen Bakan Işık şunları kaydetti:
“Türkiye bu anlayışla Afganistan’ın yeniden imarı ve kalkınması için 2012 yılındaki Tokyo Konferansında ve 2016 yılındaki Brüksel Konferansında Afganistan için 150’şer milyon ABD Doları tutarında kaynak tahsis etmiştir. Afganistan’a katkılarımız sadece ikili düzeyde de kalmamıştır. Nitekim, Türkiye-Afganistan-Pakistan arasında üçlü işbirliği mekanizması olan Ankara süreci, keza Afganistan odaklı bölgesel işbirliğini teşvik etmek üzere 2011 yılında tarafımızdan Afganistan’la birlikte başlatılan Asya’nın Kalbi / İstanbul süreci bizim inisiyatiflerimizle ortaya çıkan ve hala devam eden çok tesirli girişimlerdir. Netice olarak, Afganistan’da barış ve istikrarın tesisi için sürdürülen çabalara başından beri katkıda bulunan Türkiye, gelecekte de dostluk ve kardeşlik hisleri içerisinde bize ihtiyaç duyduğu ve istediği müddetçe Afgan halkının yanında bulunmaya devam edecektir.”
İHA