İsrail Soykırım Suçlamalarını Reddediyor
İsrail, Uluslararası Adalet Divanı’na davayı asılsız olduğu gerekçesiyle reddetmesi çağrısında bulundu. Dünya mahkemesine soykırım suçlamalarını reddederek, kendini savunması gerektiğini söyledi.
Güney Afrika BM yüksek mahkemesine, İsrail’in Gazze’deki askeri operasyonu hakkında suçlamalarda bulundu. İsrail’in Filistinlilere karşı, devlet öncülüğünde bir soykırım kampanyası yürüttüğünü belirtti. Buna karşılık İsrail, asılsız ve “büyük ölçüde çarpıtılmış” olduğunu iddia ederek suçlamaları reddetti.
İsrail kendisini savunmak için hareket ettiğini ve Filistin halkıyla değil, Hamas teröristleriyle savaştığını söyledi. Uluslararası Adalet Divanı’ndan (UAD) davayı temelsiz bularak reddetmesini istedi. Ayrıca Güney Afrika’nın saldırıyı durdurma emri verilmesi talebini de reddetme çağrısında bulundu.
Avukat Malcolm Shaw, “Bu bir soykırım değildir” dedi.
Güney Afrika, 11 Ocak Perşembe günü BM yüksek mahkemesine, İsrail’in Gazze’deki “nüfusun yok edilmesini” amaçladığını söyledi. Hamas kontrolündeki Gazze Sağlık Bakanlığına göre İsrail, hava ve kara saldırılarında yaklaşık 24.000 kişiyi öldürdü. Bu sayıya askerlerin yanı sıra sivillerin de dâhil olduğunu bildirdi.
İsrail, uluslararası hukuka saygı duyduğunu ve kendini savunma hakkına sahip olduğunu söyleyerek suçlamaları reddetti.
İsrail Gazze’deki savaşını, Hamas’a bağlı teröristlerin 7 Ekim’deki sınır ötesi saldırısının ardından başlattı. İsrailli yetkililer, çoğunluğu sivil olmak üzere 1.200 kişinin öldürüldüğünü ve 240 kişinin rehin alındığını söyledi.
Hamas İsrail’e Soykırım Yapmak İstiyor
İsrail Dışişleri Bakanlığı Hukuk Danışmanı Tal Becker mahkemede “Hem İsrailli hem de Filistinli sivillerin yaşadığı korkunç acılar, her şeyden önce Hamas’ın stratejisinin sonucudur” dedi.
Danışman Becker “Eğer bir soykırım eylemi varsa, bu İsrail’e karşı yapılmıştır” dedi. Ayrıca “Hamas İsrail’e soykırım yapmak istiyor” ifadelerini de sözlerine ekledi.
1948 Soykırım Sözleşmesi, Nazi soykırımında Yahudilerin toplu olarak katledilmesinin ardından yürürlüğe girmiştir. Sözleşme, soykırımı “ulusal, etnik, ırksal veya dini bir grubu tamamen veya kısmen yok etme niyetiyle işlenen eylemler” olarak tanımlamaktadır.
Savunma ekibi, İsrail’in Gazze’deki insani acıları hafifletmek için elinden geleni yaptığını savundu. Örnek olarak Filistinlileri tahliye olmaya teşvik etme çabalarını gösterdi.
Mahkemenin, olası acil durum önlemleri konusunda bu ayın sonunda karar vermesi bekleniyor. Güney Afrika’nın, İsrail’e saldırısını durdurma emri verilmesi yönündeki talebi de gündemde.
Mahkeme yine de, soykırım suçlamaları hakkında karar vermeyecek. Bu işlemler yıllar alabilir.
Uluslararası Adalet Divanı’nın kararları kesindir ve temyiz edilemez. Ancak mahkemenin bunları uygulama imkânı yoktur.
İsrail savunmasında, Güney Afrika’nın İslamcı Hamas’ın sözcüsü olarak hareket ettiğini söyledi. ABD, Avrupa Birliği, İngiltere ve diğer bazı ülkelerin Hamas’ı terörist bir grup olarak gördüğünü belirtti. Bunun yanı sıra Güney Afrika bu suçlamayı reddetti.
İsrail güçlerinin saldırıya başlamasından bu yana, Gazze’deki 2,3 milyon insanın neredeyse tamamı en az bir kez evini terk etmek zorunda kaldı. Elbette bu durum insani bir felakete yol açtı.
Apartheid sonrası Güney Afrika, Afrika Ulusal Kongresi’nin beyaz azınlık yönetimine karşı mücadelesinin Yaser Arafat’ın Filistin Kurtuluş Örgütü tarafından desteklenmesiyle kurulan bir ilişki olan Filistin davasını uzun süredir savunuyor.
Güney Afrika Devlet Başkanı Nelson Mandela’nın torunu Mandla Mandela, Cape Town’da Filistinlilere destek mitinginde bir konuşma yaptı. “Büyükbabam Filistin mücadelesini her zaman zamanımızın en büyük ahlaki meselesi olarak gördü” dedi.
Haber Kaynağı: Reuters
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.