İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası ziyaretinde konuştu.

İzmir programı kapsamında İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, ekonomi dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi.
Program kapsamında Ege Bölgesi Sanayi Odası’nı ziyaret eden Dervişoğlu ardından İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nı ziyaret ederek esnaflarla bir araya geldi.
İktidarın esnafın sorunları noktasında çözümsüz kalmasını eleştiren Dervişoğlu, Türk siyasetinin yapısı hakkında konuştu. “Esnafın derdi benim derdim” diyen Dervişoğlu, siyaset anlayışının eksikliklerine dikkat çekti. “Türk siyaseti, hayatı boyunca KDV, vergi ve stopaj ödememiş insanlar tarafından yönetiliyor. Bu yüzden çözümün çok kolay olduğu alanlarda bile zorlanıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Küçük Sorunların Çözümünde”
Dervişoğlu’na göre Türkiye, çoğunlukla küçük sorunları çözme noktasında. Bu durumun, ülkenin geleceği için büyük bir engel oluşturduğuna dikkat çekti. Siyasetin daha sorumlu ve çözüm odaklı bir yaklaşım benimsemesi gerektiğini söyledi.
İyi Parti Başkanı Dervişoğlu, seçimler öncesinde İzmir’den destek istedi. Türkiye’nin ekonomik krizle karşı karşıya olduğunu belirtti. “Türkiye ciddi bir ekonomik krizle karşı karşıya. 7 yıldır krizdeyiz. Ancak krizin aşılması için doğru adımların atılıp atılmadığını tartışma noktasındayız” dedi. İzmir’in bu dönemde ses çıkarması gerektiğini vurgulayan Dervişoğlu, “İzmir, ses çıkarmak mecburiyetindedir. Bu sesi Ankara’ya taşımak İzmir’in emrine uyan siyasilerin görevidir” diyerek İzmir halkına seslendi.
“Türkiye’de konuşması gerekenler konuşmuyor. Konuşanların tehdit edildiği, yargılandığı, yasaklandığı bir ortam oluştu. Buna ses çıkarılması icap eden yer demokrasi kültürüyle yetişmiş insanların çoğunlukta olduğu yerlerdir. İzmir o sebeple çok önemlidir. İzmir, ses çıkarmak mecburiyetindedir. Bu sesi Ankara’ya taşımak da İzmir’in emrine uyan siyasilerin görevi arasındadır. Ben doğruları İzmir’de edindim, doğruları anlatmayı İzmir’de öğrendim. O yüzden benim söylediğim hiçbir şeyde isteklerinize ters düşen bir şey bulamazsınız. Çünkü ben sizin adınıza konuşmak için siyaset yapmayı sürdürüyorum. Kendi siyasi ikbalim için konuşmalar yapsaydım bugüne kadar söylediklerimle yaptıklarım arasında çelişkiler olurdu. Ben bu zamana kadar hep doğruları konuştum. Bundan sonra konuşmak değil. Çözmek, üretmek ve yapmak istiyorum. Sizden İzmir’in bana sahip çıkmasını istiyorum. Bize güç verin, bize destek olun. Bizim dilimiz İzmirce. Verin yetkiyi görün etkiyi dediler. Bir kere de bana verin yetkiyi görün etkiyi. Ben sizin hizmetkarınızım. Davanızın davacısıyım.“
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.