Cumhurbaşkanı Erdoğan başkanlığında gerçekleştirilen Kabine toplantısının ardından Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın toplantının ardından yaptığı açıklamalar şöyledir :
“Koronavirüs salgını tüm dünyada tesirini artırarak hissettiriyor. Avrupa bölgesinde salgın yeniden tırmanışa geçmiştir. Türkiye salgınla mücadelesini tüm imkanlarıyla kararlılıkla sürdürüyor.
Son dönemde gerçekleşen artış hepimizi üzüyor. Milletimizi bir kez daha temizliğe dikkat etme, maske kullanımına davet ediyorum.
Virüs taşıdığını bildiği halde, evde karantina kalmak yerine sokağa çıkan işe giden herkes hem yasal olarak suç işlemekte hem de büyük bir vebal altına girmektedir.
Bu tedbirlerin amacı tüm insanlarımızın sağlığını korumaktır. Tedbir bizden takdir Allah’tandır.
Bizim inancımızda tedbirsiz tevekkül olmaz. Elbette bu salgın devam edecek değildir. Tarihteki salgınların 2 yıl sürdüğünü biliyoruz.
Türkiye salgının en başından itibaren hem tedbirler hem de hastalara verilen hizmetler bakımından küresel çapta örnek gösterilen ülkeler arasında yer almıştır.
Ülkemizin her köşesine ulaşan yatırımlarımızın önemini salgın döneminde çok iyi anladık. Önlemlerimiz sayesinde krizi çok rahat yönettik. Yerli aşımızı üretmek için hızla çalışmaya devam ediyoruz.
8 aşı çalışmasından 2’sinde hayvan deneyleri başarıyla tamamlandı. Bir firmanın altyapısı aşının üretimine uygun hale getirilmiştir. İnşallah önümüzdeki yılın ilk aylarında bu aşıları milletimizin hizmetini sunmayı planlıyoruz.
Maske ve mekan denetimlerinde uygulanan cezaların bazı kamu kurumlarında yapacak işlemler öncesi ödenmiş olması mecbur hale getirilecektir.
Kafe ve restoranların denetimi sıklaştırılacaktır. İl bazında 65 yaş üstü vatandaşlarımızın ulaşım saatlerinde sınırlama yapılabilecektir.
Yerli aşıda da insan üzerinde çalışmaları önümüzdeki aylarda yapılacaktır.
Elazığ ve Malatya depremlerinin ardından başlanan konut inşaatları son aşamasına gelmiştir. Vatandaşlarımızın bu konutlar için ödeyeceği bedelleri tespit ettik.
Buna göre her iki ilde de 2+1 konutlar şerefiye bedellerine göre 510 ile 725 TL arasında aylık ödeme ile vatandaşlarımıza teslim edilecektir.
3+1 konutlar için ise 730 ile 995 TL arasında bir bedel belirlenmiştir.
Mücadele stratejimizi yaşanan krizin çok katmanlı yapısına göre belirliyoruz. Ülkemizi 2023 hedefleri kılavuzluğunda bölgesel ve küresel bir güç haline getirmekten asla taviz vermiyoruz.
Bir yandan virüsü yenmek için bilimsel çalışmaları yönetirken bir yandan ekonomimize yönelik sinsi tuzakları birer birer boşa çıkartıyoruz.
Karadeniz’de keşfettiğimiz doğalgaz rezervi milletimize umut vermiştir. Doğu Akdeniz’de Türkiye’yi yok sayıp, ısrarla kendi tezlerini kabul ettirmeye çalışanlar diplomasi masasına yaklaşmaya başladı. Ekonomimiz 3. çeyrek için çok ciddi yükseliş mesajları veriyor.
Ardı ardına açtığımız otoyol projeleri, 81 vilayetteki 83 milyon insanın refahının artışına katkı sağlıyor. Su medeniyettir, yol medeniyettir. Yolu olmayan medeniyetten bahsetmesin.
Hizmete sunduğumuz her baraj sulama ve enerji altyapımızı bir adım daha öne taşıyor. Tarımda oldukça bereketli bir sezonu geride bırakıyoruz. Turizm ve ticarette kayıplarımızı bir nebze olsun hafiflettik.
Hiç kimsenin ve hiçbir gücün salgının ardından siyasi ve ekonomik olarak yeniden şekillenecek dünyada Türkiye’nin hak ettiği yeri almasını engellemesine izin vermeyeceğiz.
Ülkemizin Cumhuriyet dönemi boyunca o karalık senaryolara, ahlaksız oyunlara, sinsi tuzaklara bir kez daha düşmemesi için ne gerekiyorsa yapacağız.
Darbe ve vesayet eliyle, milletimizin değerlerinin çiğnenmesine, canımız pahasına da olsa rıza göstermeyeceğiz.
Kesintisiz kriz oyunlarıyla Türkiye’yi ve Türk milletini kendine dar gelen gömleklerinin içerisine hapsederek vaktini ve enerjisini heba edenlere bir kez daha söylüyoruz ki, ‘başaramayacaksınız’
Yarın BM 75. Genel kurulu başlıyor. BM tarihinde ilk defa ülkemizden bir isim, uzun yıllar Meclis’te milletvekilimiz olarak görev yapan Volkan Bozkır, Genel Kurul başkanı olarak görev yapacak. Bu vesile ile sayın Bozkır’a başarılar diliyorum.
Genel Kurulun öncelikli gündemi salgın olacaktır. Türkiye olarak uzun yıllardır BM Güvenlik Konseyi başta olmak üzere uluslararası platformdaki haksız, adaletsiz ve çarpık yapıyı ‘Dünya 5’ten büyüktür’ diyerek eleştiriyoruz.
Bu tespiti ilk yaptığımızda mesafeli duranlar hatta karşı duranlar geldiğimiz noktada kabul etmiştir. Her alanda çuvallayan BM salgın sürecinde bir kez daha sınıfta kaldı.
Salgının varlığını dahi ancak haftalar sonra kabul eden BM, salgın için tedbirlerin alınması konusunda da hiçbir varlık ortaya koyamadı.
Türkiye tek başına 146 ülkeye tıbbı malzeme desteği vererek el uzatırken BM’nin böylesine etkisiz kalması, tedbirimizin doğruluğunu bir kez daha teyit etti.
Kıbrıs ve Doğu Akdeniz sorununda birkaç ülkenin çıkarını koruma uğruna tarihi gerçeklere, uluslararası anlaşmalara, gözle görülen hakikatlere sırtlarını dönenlerin dünyaya söyleyecekleri sözü kalmaz.
Sırf Türkiye’ye olan husumetlerinden dolayı, bölgemizde ve dünyanın dengelerini altüst etmeye çalışanlar aslında kendi sonlarını kendi elleriyle hazırlıyorlar.
Türkiye bugüne kadar söylediği her sözünde bedelini ödemiş bir ülkedir. Milletimiz bugüne kadar olduğu gibi bundan sonrada gireceği mücadelelerde ortaya çıkacak sonuçları bilmekte ve ona göre direncini geliştirmektedir.
Karşımızda diklenenler ise tıpkı içten çürüyen ağaçlar gibi çıkacak ilk fırtınada yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan kabuktan ibaret olan birer kütük gibidir.
Kıbrıs’ta Akdeniz’de Ege’de ve ihtilafa konu hiçbir yerde biz kimsenin hakkına, hukukuna ve onuruna el uzatmıyoruz. Sadece ve sadece kendi hakkımıza, hukukumuza, kazanımlarımıza saygı gösterilmesini istiyoruz.
Gerilimden ve husumetten beslenen bir avuç muhterisin siyasi ve ekonomik kazanç için ülkelerini felakete sürüklemelerini istemeyiz.
Ataların pilavdan dönenin kaşığı kırılsın dediği gibi biz de hiçbir mücadeleden kaçınmayız. Bu söylediklerimizin kuru bir retorik olmadığını ispata sadece son dönemdeki mücadelelerimiz dahi yeterlidir. Türkiye demokrasisi ve ekonomisiyle tarihi dönüm noktasını başarıyla tamamlamasının son raddesine gelmiştir.
Toplumu ince fay hatlarına derinleştirerek kimi yerlerde yapıldığı gibi çatışmaya vardıracak şekilde bölme çabaları akamete uğramıştır. Terör örgütleriyle yapılan saldırılar canımızı yakmıştır, kan dökmüştür ama başaramamıştır. Ekonomimizi yıkmak için oynanan sinsi oyunları tespit ettikçe gerekli tedbirleri süratle aldık.
Güney sınırlarımıza dayanan terör örgütlerini kullanarak ülkemizi, milletimizi bölmeye çalışan oyunlara cevabımızı bir adım öne giderek verdik.
Bizi sahillerimize hapsetmeye, doğal zenginliklerden uzak tutmaya yönelik girişimlere benzer şekilde mukabelede bulunduk.
Son olarak salgında ülkemizin hizmet altyapısının kendisi ve dostları için ne derece önemli olduğunu gösterdik. Artık hiç kimse 2053-2071 vizyonu dediğimizde bunu müstehzi bir şekilde geçiştirmiyor.
Biz ülkemizi ve milletimizi yakın zamandaki hedeflerine ulaştıracağımıza tüm kalbimizle inanıyoruz. İnşallah evlatlarımızın da vizyonlarını hayata geçirdiklerinde edecekleri duaların ecrine nail olacağız.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.