Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği “Dünya Kanser Günü” kapsamında Başkan Abidin Öztürkoğlu’nun kanser ile mücadele hakkındaki röportajını yayınladı.
Her yıl 4 Şubat günü Dünya Kanser ile Mücadele Günü olarak kutlanıyor ve dünya çapında kanser ile ilgili farkındalık ve bilinç düzeyinin artmasını sağlamak, kansere karşı mücadelede önemli bir adım olan doğru bilinen yanlışlardan kurtulmak ve doğruların herkese ulaşmasını sağlamak amacıyla pek çok etkinlik gerçekleştiriliyor.
Dünyada her yıl kansere bağlı 8.8 milyon ölüm gerçekleşiyor ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde bu rakamın 14 milyona (yılda) yükselmesi bekleniyor.. Ülkemizdeki en son resmi rakamlar değerlendirildiğinde ise bir yıl içerisinde yaklaşık 96.200 erkek ve 67.200 kadına kanser teşhisi konulduğu tahmin edilııyor.
Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği de Türkiye’de kanser ile mücadele amacıyla uzun yıllardır çalışmalar yürütüyor. Biz de The Epoch Times Türkiye olarak bu konudaki farkındalığa katkıda bulunmak için Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği Başkanı Abidin Öztürkoğlu’nun kanser hastalarına yönelik sosyal mücadele ile ilgili yayınlanan röportajını siz okurlarımıza sunuyoruz.
- Türkiye’de kanser hastalarının ne gibi sosyal ve ekonomik desteklere ihtiyaçları oluyor, neden?
Giderek yaygınlaşan bir hastalık olan kanser hasta ve ailelerine biyolojik, psikolojik, sosyal ve ekonomik yönlerden sıkıntılar yaratmaktadır. Bu doğrultuda hasta ve ailelerinin diğer yönlerden olduğu gibi sosyoekonomik olarak da desteklenmeleri hastalıkla baş edebilmeleri adına oldukça önemlidir. Bu nedenle kanser hastalarının ve ailelerinin sosyoekonomik kayıplarının önlenmesi için bir takım hak ve yardımlar tanımlanmıştır. Ancak bu hak ve yardımlar genellikle hastalar ve aileleri tarafından yeterli düzeyde bilinmemektedir.
Kanser dünya genelinde önemli bir sağlık sorunu olup genellikle ölümcül ya da iyileşemeyen bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Kanser hastalarının kendilerine tanınan sosyal haklardan yararlanmaları için ilk olarak sağlık kurulu raporu almaları gerekmektedir. Bu rapor; özür oranları, çalışma gücü kayıp oranları, vücut iş görme gücü kaybı oranları, tüm vücut fonksiyon kaybı oranları gibi kayıpların kanıtlanması ve sosyal destek ve yardım hizmetlerinin belirlenmesinde temel teşkil etmektedir. 30.03.2013 tarihli 28603 sayılı Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik bu raporların nasıl düzenleneceğine ilişkin yasal bir çerçeve çizmektedir. Bu yönetmeliğe göre ağır özürlü sınıflandırmasına girmek birçok sosyal haktan faydalanmayı beraberinde getirmektedir. Söz konusu yönetmeliğin 4. maddesinde ağır özürlü; “özür durumuna göre özür oranı %50 ve üzerinde olduğu tespit edilenlerden günlük yaşam aktivitelerini başkalarının yardımı olmaksızın yerine getiremeyeceğine özürlü sağlık kurulu tarafından karar verilen kişiler” şeklinde tanımlanmaktadır.
Kanser hastalarına yönelik sosyal hizmetler ve sosyal güvenlik düzenlemeleri “evde bakım ücreti yardımı, evde sağlık ve bakım hizmetleri, evde eğitim hizmetleri ve hastane okulları, engelli aylığı, kanserli hastalara tanınan diğer haklar ve olanaklar ve kanser hastalarına yönelik sosyal güvenlik düzenlemeleri” mevcuttur.
2. Kanser ilaçlarını bulmakta sorun yaşanıyor mu, hangi ilaçların temininde sıkıntı var? Kanser ilacı bulamayan hastalar nasıl çözüm üretiyor, sizden ne tür destek talepleri oluyor? İlaç sorununa dair neler söylersiniz?
Birçok kanser hastasının yaptığı açıklamalarda yapılan zamlarla birlikte ilaçlara erişim sorunu devam ediyor. Tek bir dozu on binlerce lirayı bulabilen kanser ilaçlarına ulaşmakta zorluk yaşanıyor. Sağlık Bakanlığı ise İlaç Takip Sisteminden elde edilen verilerle kanser hastalarının ilaç tedarikinde sorun yaşamaması için çalışmalarını yürütmektedir. Dernek Başkanı Abidin Öztürkoğlu olarak ilaç ve tedaviye erişim hakkını engelleyen yasal düzenlemelerin iptal edilmesi gerektiğini, kimsenin ilaç için yardım istemek zorunda kalmaması gerektiğini sık sık vurgulamaktayım.
Tedarikinde sorun yaşanan ilaçların başında ‘Deticene, Verapamil, Flutamid, Daunomycin, Naloxan gibi ilaçlar.
Yaşamsal nitelikte olan ve yerine verilebilecek seçeneği olmayan ilaçların başında, “Dakarbazin, Bleomycin, Siklofosfamid” gibi ilaçlar.
Türk Eczacılar Birliği’nin açıklamasına göre Türkiye’de toplamda 267 kalem onkoloji ilacının temininde sorunlar yaşanıyor.
Türkiye’de ruhsatı olduğu halde piyasada bulunmadığı için yurt dışından temin edilmek zorunda kalınan ve tedarikinde sorun yaşanan ilaçların başında şunlar geliyor:
Deticene 100 mg/200 mg flakon
Verapamil 5 mg ampul
Flutamid 250 mg 84 tablet
Daunomycin 20 mg flakon
Naloxan 0,4 mg ampul
Uro-Vaxom 6 mg Kapsül
Purinethol 50 mg tablet
Lanvis 40 mg tablet
Ara-Cell (cytarabin) 100 mg/40 mg ampul
Nalorex 50 Mg tablet
Tecentriq, Lynparza, Opdivo, Imfinzi, Keytruda benzeri kanser ilaçları hastalık ve kemoterapinin zayıf düşürdüğü kanser hastasının bağışıklığını güçlendirmeyi, yalnızca kanserli hücreleri hedef alıp diğerlerine zarar vermeden tedavisini öngören, hastanın yaşam süresini ve kalitesini artıran ilaçlar. Ancak SGK alternatifi olmayan bu akıllı ilaçların ücretini karşılamıyor.
Derneğimizi arayan hastalarımızın birçoğu ilacını ya borç ya da kredi çekerek alıyor. Dernek olarak kanser hastalarını yaşam hakkı olan bu ilaçları SGK’dan almaları için dava açmaya yönlendiriyoruz. Hastalarımız dava açarlarsa mahkemeler “Yaşam hakkı her türlü haktan üstündür” diyerek SGK’ya ilaç bedelini ödetiyor. Kanserle Mücadeleyi Destekleme Derneği olarak hastalarımıza bu yönde yardımcı olmaya çalışıyoruz.
3. En çok hangi bölgelerde hastalar destek ihtiyacı yaşıyor, ekonomik krizle birlikte kanser hastalarının tedavisi nasıl etkilendi?
Kanser, dünyada ve ülkemizde sebebi bilinen ölümler arasında kalp ve damar hastalıklarından sonra ikinci sırada yer alan önemli bir halk sağlığı problemidir. Kanser hastalığının yükü dünya çapında her geçen gün artış göstermektedir. Teknolojinin ve tıbbın ilerlemesiyle elde edilen sonuçların daha etkin kullanılması, halkın bilgilendirilmesi ve farkındalık kazandırılması amacıyla düzenlenen etkinliklerinin, kanser mücadelesinde oldukça önemli bir yer tutmaktadır.
Kanser tedavisi uzun, zorlu ve maddi olarak da yıpratıcı bir süreç. SGK, kanser tedavisinde kemoterapiyi karşılasa da bazı akıllı ilaçların ücretini karşılamıyor. Ayrıca, almaları gereken vitaminler, psikolojik destek, konaklama, yol ücretleri ve peruk gibi bazı kalemler de var. Tam da bu noktada birçok hastanın yardımına bizim gibi kanserle mücadele dernekleri koşuyor. Örneğin Anadolu’nun bir çok ilinde kanserle mücadele eden hastaları doktorları tarafından tedavi için büyükşehirler de bulunan tam teşekküllü hastanelere yönlendiriliyorlar. Bazıları da tedavinin aksamaması için kendileri tercih ederek gidiyor.
Sağlık Bakanlığı ve Kanser Derneklerinin ülke genelinde yaptığı farkındalık çalışmaları ile Kanserle Mücadele etse de maddi boyutu hastaları zorluyor.
- Son ne söylemek istersiniz?
Kanser ile mücadele de erken tanı çok önemlidir. Hayat kurtarır. Kanserle mücadele için harekete geçmede ve söz vermede “Ne yapabiliriz” önemli bir fırsattır. “Yapabiliriz, yapabilirim” seçeneklerini gerçekleştirmek için tercihiniz ne olursa olsun kansere karşı mücadelede bir fark yaratabiliriz ve yaratabilirsiniz. Bu vesileyle,
Mutlu, umutlu ve sağlıklı kalın.
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.