Kaşıkçı’nın Washington Post’taki Son Köşe Yazısı
Amerikan Washington Post gazetesi, Cemal Kaşıkçı'nın son köşe yazısını yayımladı; 'Arap dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu şey ifade özgürlüğü'
Washington Post gazetesinden yapılan açıklamada, köşe yazısının Kaşıkçı’nın kaybolmasından önce yazıldığı, 3 Ekim’de onun tercumanı ve yardımcısı tarafından Washington Post’a gönderildiği bildirildi.
Türk yetkililerin Başkonsoloslukta “sorgulandığını, işkence gördüğünü ve öldürüldüğünü” iddia ettikleri, Suudi Arabistan’ın ise “Hakkındaki bu iddialar yalan” dediği Kaşıkçı, “Arap dünyasının en çok ihtiyaç duyduğu şey ifade özgürlüğü” başlıklı yazıda, Arap ülkelerinin hükümetlerine medyayı susturmak için tam yetki verildiğini iddia ediyor.
Suudi gazetecinin yazısından bazı satırlar şöyle:
“Geçenlerde (Washington merkezli düşünce kuruluşu) Freedom House’un 2018 raporuna bakıyordum. Arap dünyasında “özgür” olarak nitelendirilen tek ülke vardı: Tunus.
“Bunun sonucu olarak diğer ülkelerde Araplar ya gelişmelerden habersiz ya da yanlış bilgilendiriliyorlar…İşin üzücü yanı, bu durum değişmeyeceğe benziyor.
“Arap dünyası 2011’in sonbaharında umut doluydu. Ancak tüm beklentiler kısa sürede yerle bir oldu. Arap toplumları eski statükoya geri döndüler, hatta daha öncekilerden de zorlu koşullarla yüzleştiler.
“Sevgili dostum, önde gelen Suudi yazar Saleh al-Shehi, Suudi basınında bugüne dek yayımlanan en ünlü köşe yazılarından birini kaleme aldı. Sözleri, Suudi Arabistan’da kurulu düzene ters bulundu. Maalesef şimdi mesnetsiz bir suçlama sonrası çarptırıldığı 5 yıl hapis cezasını çekiyor. Mısır hükümetinin Al Masry Al Youm gazetesini toplatmasına, gazetedekilerin meslektaşlarından hiçbir tepki gelmiyor. Tüm bu eylemler uluslararası toplumun da tepkisini çekmiyor. Bunun yerine, kınamayı tetikleyebilecek faaliyetleri, sessizlik izliyor.
“Arap Baharı’nın ruhunu yansıtmayı sürdüren birkaç ülke var. Katar hükümeti, komşularının “eski Arap düzenini” desteklemek için bilgi akışını kontrole dayalı çabalarının aksine, dış haberlere yönelik yayınlarını süürdürüyor. Ancak basının “kısmen özgür” olarak nitelendirildiği Tunus ve Kuveyt’te bile medya Arap dünyasının yüzleştiği sorunlara değil, iç gelişmelere odaklanıyor. Suudi Arabistan, Mısır ve Yemen’den gazetecilere bir platform sunmakta da tereddüt ediyorlar. Basın özgürlüğü konusunda Arap dünyasının en iyisi olan Lübnan bile kutuplaşmanın ve İran yanlısı Hizbullah’ın etkisinin kurbanı oldu.”
Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.