LinkedIn, Epoch Times Çalışanları Dahil, Tiananmen Yıldönümü Arifesinde Çin Eleştirilerini Engelledi

LinkedIn uygulaması 11 Ocak 2021’de Londra, İngiltere’de bir cep telefonunda görülürken. (Edward Smith/Getty Images)

LinkedIn, The Epoch Times gazetesinin bazı çalışanlarının hesapları da dahil olmak üzere – bazı Çin eleştirilerini, Çin’deki varlıklarını silerek sansürlüyor.

3 Haziran sabahı, The Epoch Times gazetesinin ABD, İsveç ve Türkiye merkezli bazı çalışanları da dahil olmak üzere, The Epoch Times medya ağında yer alan bazı kişiler, karar konusunda kendilerini uyaran bildirimler aldılar.

“LinkedIn Üye Güvenliği ve Kurtarma’dan Resmi Mesaj” başlıklı mesaj, kullanıcılara “kendilerini profesyonel olarak temsil etmek için LinkedIn profillerini kullandıkları” için teşekkür ederek başlıyor.

Mesajın devamında ise, “Bazı yayın kuruluşlarının, Çin’deki erişilebilirliğini etkileyen yasal gereklilikler nedeniyle, profiliniz ve ağınızla paylaştığınız öğeler gibi etkinliklerinizin, şu anda Çin içinden LinkedIn’e erişen kişiler tarafından görülmediğini bilmenizi isteriz.” sözleri yer alıyor. LinkedIn’ın sansür uyguladığı kullanıcılara gönderdiği mesajın geri kalanında ise, profil ve etkinliklerinin “LinkedIn’in mevcut olduğu dünyanın tüm geri kalanında görünür durumda kaldığı” belirtiliyor.

Epoch Times ağından etkilenen kişilerin tam sayısı belirsizliğini koruyor.

Microsoft’un sahibi olduğu LinkedIn, The Epoch Times’a yaptığı açıklamada; “şirketimiz, Çin’deki yerelleştirilmiş LinkedIn versiyonumuz için Çin hükümetinin yönetmelikleri de dahil olmak üzere, bizim için geçerli olan yasalara saygı gösterme yükümlülüğü olan küresel bir platformdur.” dedi.

Şirket, “Çin’deki yerel yasal gereklilikler nedeniyle, belirli yayın kuruluşlarıyla ilişkili bazı LinkedIn üyelerinin profilleri ve faaliyetleri şu anda Çin’de görünmüyor” dedi.

İki gün önce LinkedIn, Çinli eleştirmen J Michael Cole hakkında benzer bir eylemde bulundu. Mesajın benzer, ancak daha ayrıntılı bir versiyonunda, “etkiyi en aza indirmek” için Cole ile çalışmayı teklif ettiler ve “profilininin Yayın bölümünü güncellerse, profilinin Çin’deki erişilebilirliğini gözden geçirebileceklerini” söylediler.

Uygulanan sansür, Çin rejiminin Çin’de demokratik ve ekonomik reformlar çağrısında bulunan aktivistlere ateş açmasına ve binlerce olmasa da yüzlercesini öldürmesine neden olmuş, kanlı bir baskı olan “Tiananmen Meydanı” katliamının 32. yıldönümünün arifesinde geldi.

Epoch Times; Çin rejiminin istenmeyen sesleri filtrelemesine izin veren, çevrimiçi sansür makinesi olan “Büyük Güvenlik Duvarı” içindeki kullanıcılar tarafından erişilemeyen bir dizi uluslararası websitesinden biridir.

Yayın Kuruluşu, ÇKP (Çin Komünist Partisi)’nin batıya sızması, insan hakları ihlalleri, Çin’deki düşünce mahkumlarının organlarının zorla toplanması ve ÇKP virüsünün Wuhan’da patlak vermesi gibi Çin ile ilgili konuları kapsama konusunda ön planda olmuştur.

2014 yılında basitleştirilmiş bir Çince site yayınlayan LinkedIn; Çin kısıtlamalarını kabul ederek, Çin anakarasında hala yayınlanmasına izin verilen bir avuç Batılı sosyal medya platformundan biridir. Şu anda, 53 milyon anakara Çinli kullanıcısı bulunmaktadır.

LinkedIn, kararının arkasındaki mantısı ve atıfta bulunduğu belirli “yerel gereksinimler” hakkındaki soruları yanıtlamadı. Diğer uluslarla benzer anlaşmaları olup olmadığını da belirtmedi. Bunun yerine şirket, LinkedIn’in CEO’su Jeff Weiner’in, şirketin Çin’e genişlemesini haklı çıkaran 24 Şubat 2014 tarihli açıklamasına dikkat çekti.

Weiner, “LinkedIn, ifade özgürlüğünü güçlü bir şekilde destekliyor ve hükümet sansürüne temelde karşı çıkıyor” derken, devlet sansürü kurallarına uymaya karar verdiler, çünkü LinkedIn’in Çin’deki yokluğu “bireysel Çin vatandaşlarının ekonomik fırsatları takip etme ve gerçekleştirme yeteneğini sınırlayacaktı, onlar için en önemli olan hayalleri ve hakları.”

Aynı LinkedIn mesajını kendisi de alan; California düşünce kuruluşu Claremont Enstitüsü’nden ve aynı zamanda The Epoch Times’a katkıda bulunan Benjamin Weingarten, “İfade özgürlüğü ve sansüre muhalefet Çin yönetmelikleriyle bağdaşmaz.” dedi.

Sözlerine, “Çin düzenlemeleri- yani Çin Komünist Partisi yönetimi,” diyerek devam ederken, “nihayetinde ekonomik fırsatları bastırıyor, hayalleri yok ediyor ve Çin vatandaşlarının haklarını ihlal ediyor.” dedi.

LinkedIn eyleminin, -Tiananmen Meydanı Katliamı- zamanlamasına dikkat çeken Weingarten, “inanılmaz, ancak tamamen inandırıcı” olduğunu söyledi.

“Çin sosyal medyasında sansürlenen ve Çin ders kitaplarından yok olan bir konu olan Tiananmen Meydanı katliamının arifesinde, Batı’nın tüm yanlış dersleri aldığı açık.” dedi.

Weingarten, “O zamanki ÇKP liderliğinin hesapları, Çin ile iş yapma konusundaki algılanan kişisel çıkarımızın, rejimin zorbalığı karşısında bizi başka yöne bakmaya yönlendireceğine inandıklarını gösteriyor. Kendini beğenmiş eğlenceciler, sansürcü platformlar ve kendini beğenmiş şirketler ne yazık ki bunun doğru olduğunu kanıtladılar.” dedi.

Yıllar içinde LinkedIn, Tiananmen protestoları hakkındaki gönderileri silmek, bir protesto liderinin hesabını bloke etmek ve daha yakın zamanda, bir Çin eleştirmeninin Pekin’i “baskıcı diktatörlük” olarak nitelendiren yorumlarını kaldırdıktan sonra hesabını askıya almak da dahil olmak üzere, bir dizi sansür hamlesi için başı çekti.

9 Mart’ta LinkedIn, Çinli kullanıcıların ülkede yeni hesap açmalarını “geçici olarak” durdurdu ve yine belirtilmemiş Çin yasalarına atıfta bulundu.

Şirketin reklam politikası, aynı zamanda “Çin Komünist Partisi, Çin Halk Cumhuriyeti veya Çin Kurtuluş Ordusu eleştirisi, [Çin] milli marşından alıntılar” içeren herhangi bir reklamı, herhangi bir sanal özel ağın tanıtımını -kullanıcıların sansürü veya uydu servisleriyle ilgili olanları atlatmasını sağlayacak bir araç- yasaklayan şartları da içeriyor.

Sınır Tanımayan Gazeteciler’in Doğu Asya bürosu müdürü Cédric Alviani, The Epoch Times’a şunları söyledi: “Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Çin rejiminin, LinkedIn gibi sosyal platformlarda; onları sansür kampanyalarına katkıda bulunmaya zorlamak için uyguladığı baskıyı kınıyor.”

RSF, 2021 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Çin’i 180 ülke arasında 177. sıraya yerleştirdi ve Çin’i “basın özgürlüğü savunucularının en büyük gardiyanı” olarak nitelendirdi.

Charlie Smith takma adını kullanan GreatFire.org anti-sansür grubunun kurucu ortağı; “Çinliler dünyanın dört bir yanındaki diğer insanlarla; öğrenmeye ve paylaşmaya odaklanan bir platformda bağlantı kurarlarsa, herkesin büyük fayda sağlayacağı doğrudur. Ama LinkedIn bu değil.” dedi.

“LinkedIn, temizlenmiş, uyumlu ve ilgi çekici olmayan bir iş panosudur. Platformun değer verdiği son şey, ifade özgürlüğüdür.” dedi ve “Microsoft; konuşmaktan korkan, zor sorular sormaktan kaçınan ve hassas konuların etrafından dolaşan kullanıcıları ödüllendiriyor.” dedi.

Epoch Times, yorum için Microsoft’a ulaştı, ancak hemen geri dönüş alamadı.

Haber: Eva Fu, Epoch Times

Çeviri: Yasemin Erdem, Epoch Times Türkiye

Yorumlar kapalı, ancak trackbacks Ve pingback'ler açık.